"Türkiye'nin Ekran Kartı Değişecek"

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, vatandaşların gelişmiş toplum, daha iyi bir hayat, iş adamlarının ise daha iyi bir rekabet ortamı, teşebbüs hürriyeti istediklerini belirterek, "Ama Türkiye'nin ekran kartı bütün bunları okumaya müsait değil. Ekran kartını değiştiriyoruz arkadaşlar. 12 Eylül'de gidip 'evet' deyin" dedi.

Bakan Dinçer, kısa adı METİP olan 'Mevsimlik Tarım İşçileri Projesi' kapsamında 36 il içerisinde pilot bölge olarak seçilen Polatlı'da 1200 kişilik çadır kentte işçilerle bir araya geldi. Polatlı'ya 45 kilometre uzaklıktaki Sarıoba Köyü'nde kurulu bulunan ve yaklaşık 1200 kişinin barındığı çadır kentte coşkulu bir şekilde karşılanan Bakan Dinçer, burada işçilere hitap etti. Dinçer, METİP projesi için 90 milyon liralık kaynak ayırdıklarını söyledi.

Polatlı'ya her yıl Güneydoğu illerinden gelen yaklaşık 15 bin tarım işçisi yılın altı ayını burada geçirdiğini kaydeden Dinçer, "Buraya çadır okul kuracağız, çocuklarınız okusun kaymakam olsun, müsteşar olsun istemez misiniz? Çocuklarınızı çalıştırmayın okutun. Buraya eğitim hizmeti getiriyoruz. Taşımalı istemle çocuklarınızı okula götüreceğiz. Gerekirse burada genç kızlarımız bayanlarımız için meslek edindirme kursları da açarız. Sağlık hizmeti de getireceğiz. Siz de kendinize özen gösterin. Devletin sizin yanınızda olmasını istemez misiniz? Polatlı'ya sosyal güvenlik merkezi açtım. Hepinizin sigortalı olmasını istiyorum. İşsiz kalırsanız işsizlik maaşı da vereceğim. Emekli olursanız emekli maaşı alacaksınız. Sigortasız çalışmayın. Her şeyi devletten beklemeyip kendi haklarınıza sahip çıkmanız lazım, kendi hayatlarınıza saygı duymanız lazım. Tüm bunların hepsi sizin için hayırlı olsun" diye konuştu.

Türkiye'deki mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar amacıyla 90 milyon liralık kaynak ayırdıklarını kaydeden Dinçer, işçilerin sağlık, eğitim, güvenlik problemi çözeceklerini söyledi.

TÜRKİYE'NİN EKRAN KARTI DEĞİŞECEK

Polatlı Belediye Başkanı Yakup Çelik'in düzenlediği ve ilçede üniversiteyi kazanan 400 öğrenci ile birlikte iftar yemeğine katılan Bakan Dinçer, burada yaptığı konuşmada ise 12 Eylül'de yapılacak referandumda 'evet' çıkması durumunda Türkiye'nin daha çağdaş bir yapıya kavuşacağını savundu. 12 Eylül'de yapılacak referandumla Türkiye'nin 'ekran kartının' değişeceğini, bunun için 'evet' oyu kullanmaları gerektiğini de kaydeden Dinçer, bilgisayarın ekran kartı iyi olmazsa yeni ve sistem gereksinimleri yüksek oyunları oynamaya müsaade etmeyeceğini, oyunu oynamak isteyenin de ekran kartını değiştirmesi gerektiğini ifade etti. "Türkiye'nin ekran kartını değiştirmeye teşebbüs ettik" diyen Dinçer, "Vatandaşlar gelişmiş toplum, daha iyi bir hayat, iş adamları ise daha iyi bir rekabet ortamı, teşebbüs hürriyeti istiyor. Ama Türkiye'nin ekran kartı bütün bunları okumaya müsait değil. Ekran kartını değiştiriyoruz arkadaşlar. 12 Eylül'de gidip 'evet' deyin" dedi.

TERÖR

Terör olaylarına da değinen Bakan Dinçer, öldürülenlerin sayısı şu anda dağda bulunanlarla kıyaslandığında 6 tane terör örgütü ettiğini ancak terörün bitirilemediğini belirterek şunları söyledi:

"Bu güne kadar 6 tane PKK terör örgütü öldürülerek yok edilmiş ama hala dağda bir terör örgütü var. Peki bu güne kadar 6 tane terör örgütünü öldürdüğümüz halde hala terörü çözemediysek bizim bundan hep birlikte millet olarak çıkaracağımız ders yok mu? Bir ülke olarak ve bu ülkenin yöneticileri olarak çıkaracağımız ders yok mu? Bu iş insan öldürülerek çözülecek bir iş değil. Öldürmekle terörü ve teröristi yok etme imkanımız bulunmuyor. Öyleyse bizim daha akıllı davranmak ve toplum içerisinde terörist doğuran sorunlar, zemin ve fırsat ne ise onları ortadan kaldırmak ve böylece terörizmin insan kaynağını kurutmak olmalıdır. Yine teröre destek veren ne ise, uluslararası kaynak ne ise onların önünü kesmek olmalıdır. İşte biz Türkiye'de terörle mücadele ederken taa baştan beri bu iki anlam üzerinde uğraştık."

Askerin teröristle mücadele ettiğini ve etmeye devam edeceğini, bundan tereddüt duymadıklarını kaydeden Dinçer, "Çünkü askerin görevi terörle mücadele etmektir, siyasetin görevi teröristi doğuran ortamı ortadan kaldırmaktır. Bu iş askeri tedbirlerle nihayete erdirilemez, onun dışında da tedbir almak gerekir. Biz siyasi tedbirler aldık bugüne kadar. Onun adı 'demokratik açılım'dı. Türkiye'de eğer terörizmi önlemek istiyorsak ve teröristin önünü kesmek istiyorsak, o zaman demokratik açılıma siyaseten ihtiyaç vardır. Çünkü biz şuna inanıyoruz, nerede katılım varsa, orada insanların bütünleşmesi, bir araya gelmesi ve ortak amaçlar için bir araya gelmesi daha kolaylaşır" şeklinde konuştu.

VİCDANSIZCA BİR ELEŞTİRİ

Bakan Dinçer, daha sonra, AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Polatlı Belediye Başkanı Yakup Çelik ve bazı partililerle 81 köy muhtarıyla mahalle muhtarlarına verilen iftar yemeğine de katıldı. Burada yaptığı konuşmada ise muhalefetin eleştirilerine değinen Dinçer, "Muhalefet, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'yı değiştirerek kendimizi yargılanmaktan kurtarmaya çalıştığımızı iddia ediyor. Bu vicdansızca bir eleştiridir. Yanlış bir şey yapılmış olsaydı halkın içine çıkamazdık. Nasıl çıkabiliyoruz; bir ülkede bir hükümet mensubu 8 sene iktidarda kalacak ve vatandaşın arasına çıkacak onlarla hal hatır soracak, şakalaşacak... Zaten bizim öyle Yüce Divanlık işimiz varsa, vermiyorlarsa şerefsiz bunlar. Çünkü bu ülkenin kaynaklarını yanlış kullananlara hesap mutlaka sorulmalı" dedi.

Haberler