Haberler

Gençler, evliliğinizi kurtarın!

Selin Karacehennem

Selin Karacehennem

Evlilik ve İlişki Terapisti
10.12.2022 05:38

Evlilik bir sanattır. Yeter ki ne yapılacağını, birlikte nasıl uyumlu yaşanacağını, neyin iyi, neyin nasıl olması gerektiğini bilelim. Biliyorsunuz, büyük aşklar yaşarken ümitler içinde evlenir ve ilelebet mutluluk bekleriz. Genelde ilk zamanlar havalarda gezer; bol bol balayı yaparız. Birbirimizi tanıdıkça bazı konularda ufak tefek çıkan pürüzleri pek hesaba katmayız.

Bizim için mühim olan aşk, sevgi ve cinselliktir. Zaman içinde o ilk heyecanımız azalır; gündelik rutin işlerin içine girer ve hayatın zorlukları ile boğuşmaya başlarız. Tabii o ilk pürüzler yavaş yavaş filizlenmeye başlar. Genelde karakter farklılıkları, hayat görüşlerindeki ayrılıklar, yetişme tarzı, karşılıklı beklentiler davranışlarımızı etkilemeye ve evliliğimizi yönlendirmeye başlar. Eğer çalışıyorsak eve yorgun geliriz. En ufak hadiseyi problem yapmaya hazır birer ayaklı bomba gibi, küçücük mutfakta dolanır dururuz. Açlığımızı giderene kadar; 'sen yaptın, ben yaptım, getirdin, götürdün, niye yardım etmiyorsun, ben de insanım' gibi ağız dalaşı yapar dururuz.

Ondan sonra sıra temizlikte ve birinin diğerine; 'çay yap, su getir, ben yorgunum sen getir' tarzındaki ufak tefek söz ve ego düellolarına gelir. Nihayet televizyon karşısına geçilir ve seven çiftler el ele, diz dize oturmaya; karşılıklı sevgi sözcüklerine geçmeye başlarlar. Yada aynı tv programları sevilmiyorsa, taraflardan birinin kendi istediğini izlemesi tutturulursa orada kalınıp, diğerinin mutsuzluğu ile kan çekişerek, kah içe atılıp diş bileyerek gece sonlanır.

Derken anneler ve babalar mevzuya dahil olur, 'gelmediler, vermediler, senin annen, benim babam' gibi... Haydi bu sefer de, 'zaten tıplı annen gibisin, babanın tüm kötü huyları sana geçmiş' tarzında genellikle kırıcı niyetle benzetmeler başlar. Bunlara maalesef anneler ve babalar da dahil edilir. 'Oturdu, kalktı, yardım etmedi, onun annesi, bunun babası şöyle söyledi, böyle yaptı' tarzında bir sürü laf devamlı çiftin başına kakılır. Gençler, kendi adaptasyon sıkıntıları ile uğraşırken, bir de annelerin ve babaların kaprislerini çeker, tesir altında kalabilirler.

Böyle gider evlilik hayatı, eğer karşılıklı sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü ile beslenmezse, çiftlerde yavaş yavaş bazı aksaklıklara ve kavgalara sebep olmaya başlar. Karşılıklı birbirini aşağılama, hakarete varan münakaşalar, diş bilemeler, cinsellik problemleri, içe atmaların yarattığı lakayt ve ilgisiz davranışlar çiftleri gittikçe daha büyük problemlere götürür.

Neticede birbirlerine hala bağlı ancak ne yapacaklarını bilemiyorlarsa, bize yani evlilik terapistine gelirler. Profesyonel yardım, genelde bu tip çiftlerde çok faydalı olur. Onları önce birlikte, sonra tek tek dinleriz. Genelde yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan problemler çabuk halledilir. Şahıslara birtakım pratik çözümler önermek, altından kalkılamayacak problemleri görmezden gelme yollarını göstermek, hayatın güzelliklerinin, gençliklerinin değerini bilip birbirlerinin kıymetini yeniden, hatırlatmak genellikle biz evlilik terapistlerinin bu güzel çifte yapabileceği en son zevkli yardımıdır.

title