Sokak köpekleri sorunu politik mi?

Sokak köpekleri sorunu aslında sosyal ve insani konudur. Ancak bu sorun ülkemizde bazı kesimler tarafından psikolojik üstünlük sağlama, ideojik fikriyatlarına alan açma ve rant devşirme gibi istismarlara kurban edilerek maksatlı olarak, üstelik de orantısız bir muhalefetle çözümsüz bırakılmaya çalışılıyor.

Bu sorun sadece bir hayvan hakları sorunu değil, konunun halk sağlığı riskleri, güvenlik sorunları, hayvan refahı, ekonomik yük, çevre kirliliği gibi sosyal hayatı ciddi şekilde tehdit eden boyutları var.

Başıboş köpek faciasının bilançosu: 2022 yılında Dünyada 35 bin ölüm!

Almanya merkezli istatistik şirketi Statista'nın 2022 raporuna göre, geçen yıl yaklaşık 35 bin insan köpek saldırılarında hayatını kaybetti.

Bu rapordaki sayıların tamamı başıboş köpek saldırısı değil; aynı zamanda sahiplendirilmiş köpekler tarafından gerçekleştirilen ölümler de mevcut.

Dünyadaki en ölümcül 3'üncü canlı türü köpek

Statista raporuna göre sivrisinek ve yılandan sonra, dünyada en çok insan ölümlerine sebebiyet veren 3'üncü canlı türü köpektir.

Türkiye'de 2022 yılında 33 ölüm

Ülkemizde 2022 yılında 340 başıboş sokak köpeği saldırısı oldu. 13 kişi doğrudan köpek ısırıklarıyla ölürken, köpeklerden kaçarken trafik kazasında ölenlerin sayısı ise 20'dir.

Yaralanmalarda ise 134'ü çocuk, toplam 307 kişi olarak rapor edildi.

Aslında bu rakamlar kayıtlara geçmiş vakalar. Bununla birlikte sokak köpeklerinin saldırılarına maruz kalan insanların sayısı hakkında kesin bir sayı vermek mümkün değildir, çünkü bu olaylar sıklıkla kaydedilmemekte veya rapor edilmemektedir.

Ülkemizde başıboş sokak köpeği sayısı 10 milyonun üzerinde

Ülkemizde başıboş sokak köpeği sayısı 10 milyonun üzerinde ve bu rakamın önlem alınmazsa 5 yıl içinde 25 milyonu bulacağı tahmin edilmektedir.

Bu konu neden politik bir sorun haline getiriliyor?

Köpek şiddeti, özellikle çocuk ve yaşlıların güvenliğini üst perdeden tehdit etmeye devam ediyor

Halk; hastalık, vücut bütünlüğünü bozacak yaralanma travmaları, çevre kirliliği ve enfeksiyon tehlikesi gibi ciddi tehditler altında.

Marjinal grupların köpeklerin sokaklarda yaşama hakkını savunurken dünyanın dengesini bozacak şekilde köpek ve insanı eşitleyici bir düzenleme ve çözümden yana olmaları sorunu içinden çıkılamaz bir hale getiriyor.

Özellikle sosyal medyada çıkardıkları gürültü hükümet ve yerel yönetimleri bu konuda aksiyon almada tereddüte düşürüyor.

Başıboş köpek sorunu hiçbir siyasi partinin seçim programında yok

Gelişen ve gelişmekte olan tüm ülkeler yıllar önce bu soruna çözüm bulmuşken, seçim öncesinde hiçbir iktidar adayı partinin icraat programlarına bu konuyu dahil etmemesi oldukça ilginç bir durum. Siyasiler bu konuyu neden hala gündemlerine alıp bir aksiyon almıyor?

Sokak köpekleri sorunu referandumla çözülebilir

Romanya'da 2013 yılında 4 yaşında bir çocuğun sokak köpekleri tarafından öldürülmesinden sonra oluşan infial sonucunda hükümet ülkede referanduma gidip sokak köpeklerinin uyutulması konusunu halka sordu.

Çıkan sonuca göre köpekler sokaklardan toplatıldı, sahiplendirildi, barınaklara alınmayanlar ise iğne ile uyutuldu. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Traian Basescu'nun "İnsanlar köpeklerden üstündür" konuşması büyük yankı buldu.

Kangrene dönüşmüş bu sorunda ülkemizde de referandumlu bir eylem planına gidilebilir.

Avrupa'da 1950'li ve 60'lı yılların başından itibaren uygulanan düzenlemeleri örnekleyecek bir düzenleme hazırlanıp referanduma sunulabilir ve çıkan sonuca göre bir düzenleme hayata geçirilebilir.

Sadece hükümet ve yerel yönetimlerin değil, hayvanseverlerin ve gönüllülerin de içinde olacağı on binlerce insandan destek alınarak hayata geçirilmesi gereken bir eylem planı hazırlanmalıdır.

Vatandaşlar, her gün dolaylı veya doğrudan çocuk ve yaşlı ölümlerine sebep olan sokak köpeklerine karşı öfkeli. Vatandaşların hükümetten beklentisi, bu soruna acil bir eylem planı ile müdahale edilmesidir.