Haberler

Kendinizle aranızdaki mesafeyi kapatın

Mert Çuhadaroğlu

Mert Çuhadaroğlu

Yazar
03.03.2021 01:41

Bir insanın kendisi ile arasında mesafe olabilir mi? Evet, bence olabilir. Eğer kendinize çok kızıyorsanız, gereğinden fazla eleştiriyorsanız, kendinize şefkat ve sevgiyle yaklaşmıyorsanız aranızda bir mesafe oluşur. Bu mesafeyi kapatmak hayatınızda kendiniz için yapabileceğiniz en anlamlı iki üç şeyden birisi olabilecektir.

Gün içinde düşüncelerimiz aracılığı ile kendimizle konuşuruz, bazen de sesli olarak dile getiririz düşüncelerimizi. Bunları düşündüğünüzde kendinize söylediğiniz şeyler daha çok olumlu, destekleyici ve pozitif yönde mi? Eğer öyle ise tebrik ederim, gerçekten çok iyi yapıyorsunuz. Eğer öyle değilse de değiştirmek için bir adım atın lütfen. Kendi elinizden tutup kendinizi ayağa kaldırın, çünkü bu konuda başkası size yardımcı olmayabilir.

Eleştirel iç sesler pek çok kişiyi farkında olmadan esir alıyorlar. Ya geçmişte yaşamış olduğunuz bir pişmanlık ya da geleceğe dair bir kaygıyı seslendirirler genellikle, geçmişte şöyle yaptın, gelecekte de öyle yapacaksın ve sonucu hiç iyi olmayacak gibi. Ya da kimlik seviyesinde saldırılar söz konusudur, abartmalar ve genellemeler, beceriksizsin ve öyle kalacaksın gibi.

Bunun dışında geçmişe takılı kalmak, geleceğe dair kaygıları çok fazla düşünmek, bugüne dair olaylara gereğinden fazla üzülmek ve hatta kendimizi suçlamak da aramızdaki mesafeyi açıyor.

Çözüm önerileri derseniz elbette bazı çözüm önerileri sıralayabilirim. Her şeyden önce anda kalmak becerilerinizi artırmak çok önemli. Ayrıca üretmek inanılmaz etkili oluyor, anlamlı bulduğunuz bir konuda ortaya bir şeyler koyduğunuzda zaten çok fazla düşünecek zamanınız da kalmıyor, iç sesi susturmuş oluyorsunuz. Üzüldüğümüz şeyleri dikkatli seçmek de önemli.

Hayatta en önemli seçimlerimizden bir tanesi de neye önem verip neye önem vermeyeceğimiz konusundaki seçimimizdir. Benzer şekilde neye üzülüp neye üzülmeyeceğimiz de önem vermemiz gereken bir konu.

Zor bir dönemden geçiyoruz. Zaten yeterince üzüntülü haber duyuyoruz ya da izliyoruz. Bu dönemde bir de kendi hayatımızdaki aslında çok da önemli olmayabilecek konulara üzülürsek işimiz zorlaşır.

Geçenlerde bir arkadaşım ile yaptığımız sohbette işyerinde yaşadığı ufak bir sorundan ve bu sorunun onu nasıl üzdüğünden bahsetti. Ben de ona "bundan bir yıl sonra bu konuyu hatırlayacak mısın" diye sorduğumda, "muhtemelen bir hafta bilemedin bir ay sonra bu konuyu unutmuş olurum" diye cevapladı.

Bu yaklaşımı olabildiği ölçüde uygulamaya çalışmalıyız. Gerçekten önemli şeyler için üzülme becerimizi de ancak bu şekilde koruyabiliriz diye düşünüyorum.

Kendinizle olan mesafenizi kapatacağınız güzel bir dönem diliyorum.

Sevgi ile kalın.

title