Allahım Neydi Günahım...

HABER-YORUM: Esat DERGİ

twitter.com/esatdergi

Futbolda hava değişiminin etkileri gittikçe büyüyor. Sinirlerinizin yukarı çıktığı bir ortamda arkadaşınızın size "çık bir hava al iyi gelir" denilmesi gibi.

Büyük umutlarla alınıp, daha sonra parçalanarak ülkeden ayrılmak zorunda kalan oyuncuların gittikleri yerlerde bir anda vites yükseltmeleri net bir şekilde gözler önüne seriliyor. Bu akımın yakın geçmişte Türk futbolu açısından başrolü Emmanuel Chinenye Emenike ve Teofilo Gutierrez Triofilo. Atıyorlar, attırıyorlar, her hafta bir vukuat içindeler.

Haziran 2010'da kendini Karadeniz temsilcisi Trabzonspor'a temsil eden ve kıta dışına çıkarak ilk Avrupa macerasına atılan Teofilo'nun buradaki serüveni karışık, karışıklığın yanında ayrılış hikayesi ile de bir trajediyi oluşturmuştu. 26'lık Kolombiyalı oyuncu Junior takımında 2007-2009 yılları arasında gösterdiği 79 maçta 45 gollük ideal forvet istatistiğini bordo-mavili ekipte 1.5 sezonluk döneminde oynadığı 24 maçta attığı 8 golle devam ettiremedi. İlk yılında 4'ü Türkiye Kupası olmak üzere oynadığı 15 maçta golle tanışamayan Teofilo'nun ikinci sezonunda 9 maçta 8 gollük performansıyla taraftarın ağzına bir parmak bal çaldı adeta...

Ailesi, Trabzon'daki hayatı, psikolojik sorunları ve ülke futbolunun kendi kramponlarına uymaması ile birlikte buradan bir kaçak rolünde ayrılmaya soyunan Teofilo'nun Ekim 2010'da havaalanındaki bu görüntüsü ise uzun yıllar akıllardan silinmeyecek. Kendini yine ülkesi dışına bu sefer Arjantin'e doğru fırlatan Teofilo Racing Club formasını giymeye başladığı tarihten itibaren ise topa tekrar sert vurmaya ve gollerle buluşmaya devam etti.

Arjantin'de Kapanış Ligi'nde 16 maçta Racing forması giyen Teofilo 11 golle bu sezonu kapattı. Devam eden açılış liginde ise oynadığı 9 maçta 5 gollük performansıyla istim üzerinde oluşunu sürdürüyor. Bazen idmanda takım arkadaşlarıyla kavga ediyor. Bu arada da Kupa Amerika'da da Kolombiya Milli Takımı formasını yeniden sırtını geçirmeye başladı.

Yakın geçmiş ele alındığında Teofilo'nun en büyük ruh eşi ise küçük büyük herkesin mutlaka bir kez konuştuğu Emmanuel Emenike. Nijeryalı oyuncu çok başarılı bir Kardemir Karabükspor macerası (51 maçta 30 gol) ve diriliğini kanıtladıktan sonra kendini bir anda Fenerbahçe'ye transfer olmuş bulurken, ülkede geçirdiği son 6 ayda büyük sıkıntıları göğüslemek zorunda kaldı. Yaşının aslen 24 değil 31 olduğu gibi bir büyük iddia, ardından Fenerbahçe'nin ortasında yer aldığı şike soruşturmasında sözde para saydığı görüntüleri, Karabükspor'da son periyotta sakatlığı sebebiyle forma giymemesi, bunun bir Fenerbahçe maçı öncesi olması sebebiyle takım arkadaşı Bülent Ataman'ın'ın Telegol kahramanlığında yaptığı açıklamalar ve fazlası. Fazlası lig bittikten kısa süre sonra Fenerbahçe Televizyonu'nda boy göstererek transfer olan oyuncunun şike soruşturması kapsamıyla gözaltında tutulduğu günler ve...

Fenerbahçe Karabükspor'dan 9 milyon avro bonservis bedeliyle transfer ettiği Emmanuel Emenike'yi oynatamadan girdiği ekonomik kasırgada şirketsel düşünerek gelen 10 milyon avroluk teklifle Spartak Moskova'ya sattı ve ardından Emenike futbola geri döndü, en azından şimdilik öyle gözüküyor. Spartak Moskova formasıyla oynadığı ilk 6 maçta 3 kez, bazen de fileleri jeneriklik havalandıran Emenike Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocaman'ın çok büyük arzu içinde olduğu bir oyuncuydu. Kocaman bunu sık sık dile getirmişti ve bu mecburi ayrılık sonrası üzerinde bir televizyon programcısının gece yarısında "Bunlar gemiyle geliyor" diyerek ırkçılık yaptığı damgasını silerek bu ülkede tek bir damga kaldı; "Kaçan balık..." Bu balığı iki yıl sonra İtalya'da görmek olası...

Yakın geçmişteki örnekleri artırmak Türk futbolunda pek mümkün. Galatasaray'a gelişi olay olan, herkesin çok şey beklediği fakat yine konsantrasyon ve sistem gereği sarı-kırmızılı ekipte barınamayarak 29 maçta 1 gollük performansıyla ve bir de plaket ile uğurlanan Brezilyalı Elano Ralph Blumer de ülkesi Brezilya'da Santos'ta yeşil sahalara tekrar adapte oldu. Santos'da 18 maçta 11 gollük performansıyla ortalama bakımından kariyer rekoru kıran Elano'nun en büyük kazancı ise Brezilya Milli Takımı'na hızlı ve sert dönüşü oldu.

Geçmişi biraz daha irdelersek ne kadar kıstas içine net bir şekilde dahil olmasa da bombalardan biri de Fenerbahçe'nin 2002-2003 sezonunda "Portakal" yorumlarına maruz kaldıktan bir hafta sonra hat-trick yaparak bir kısmı mahçup ettiği Brezilyalı oyuncusu Washington Stecanela Cerqueira. Fenerbahçe'den "sağlık problemleri" ve doktor raporları sebebiyle ligde oynadığı 12 maçta attığı 9 gollük muhteşem performans sonrası riskli görülerek gönderilen Washington bir yıllık tedavisinin ardından futbola geri döndü ve gollerine devam etti. 36'sındaki Washi-GOL'un bir yılı tedavide geçirdiği son 7 yıllık futbol kariyerinde attığı gol sayısı yaklaşık 150.

Emenike, Teofilo, Elano transferleri ve sonrası gösteriyor ki "ülke futbolunun karakteri" söylemiyle yöneticilerin transfer sonrası değerlendirmelerinin yetersiz ve artık aciz gözükme noktası. Transferde yöneticilerin de takımların da teknik ekibin de bu ülke ekseninde yıllardır atlamaya ve atlamaya devam ettiği şey "uyum" denilen şey. Transfer olan oyuncunun ülkeye tüm sosyal şartlarda uyumu için çalışan yeni isimlerin kulüplerdeki sayısı artmal, bu tür çalışanların kontenjanları artırılmalı.

Bizim için transferin yeşereceği inancı Acarkent'te bir villa ve bir de Cumartesi alışverişlerinde bir tercüman olarak görülüyor. "Futbolcu bu, profesyonel olmalı" diye profesyonellik beklerken biz iş listemizdekileri yapıyor muyuz dersiniz? Jose Maria Gutierrez Hernandez, "Benden adam olmaz" diye bağırsa da Fabio Alves da Silva Bilica, Jackson Avelino Coelho (Jaja), Cassico Lincoln'ler sadece insani karakterinden dolayı mı sorun yaşadı bu topraklarda? Yersek...

Artık "o kadar para veriliyor, oynasınlar" kafasından orada bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür kafasına geçme zamanı...

Devam...

%%EMBEDVIDEO_1101%%

%%EMBEDVIDEO_1102%%

Spor Haberler