İnşaat İşçisinin Yan Flüt Tutkusu (2)

HİKMET ORÇUN ÜRESİNLER - İnşaatlarda seramik ustası olarak çalışan 26 yaşındaki Orhan Şen'in şantiyede yan flüt çalarken çekilen videosu, sosyal medyada büyük ilgi gördü.

Şırnak'un Uludere ilçesinde 1992 yılında dünyaya gelen Orhan Şen, 5 yaşına geldiğinde ailesiyle birlikte Gaziantep'e göç etti. 4 kız kardeşi daha olan Şen, ailesinin geçimini sağlamak için okulu bırakarak babasıyla birlikte inşaatlarda çalışmaya başladı. Şen, Gaziantep'teki iş imkanlarının azalmasından dolayı bir arkadaşının yardımıyla 3 ay önce İstanbul'a gelerek bir şantiyede fayans ustası olarak işe alındı.

İstanbul'a, ailesinin geçimini sağlamak için gelmek zorunda kaldığını ifade eden Şen, göç nedenini ve hikayesini şöyle anlattı:

"Gaziantep'te kredi kullanarak gecekondu benzeri bir ev almıştık. İşler durulunca mecburen evi satışa çıkarmak zorunda kaldık. Bu yüzden de hemen iş bulmam gerekiyordu. İstanbul'da yaşayan asker arkadaşım vardı. Onu aradım ve bana birkaç gün içinde Kartal'daki bir şantiyede iş buldu. Zaman geçirmeden İstanbul'a geldim. Kalacak yerim olmadığı için şantiye koğuşlarında kalmaya başladım. Birkaç gün sonra çarşıda tesadüfen bir akrabama rastladım. Burada öğrenciydi. Kalacak yerim olmadığını öğrenince beni evine davet etti. Hala o öğrenci evinde 4 kişiyle birlikte yaşıyorum. Yani kısacası İstanbul'a gelmeye mecbur kalmıştım, şartlar zordu ama son zamanlarda yaşadıklarımı düşününce iyi ki gelmişim diyebilirim."

"Müzik kulağım var"

Gaziantep'te yaşarken gitar çalan 2 kuzeniyle birlikte parklarda şarkılar da söylediğini aktaran Şen, orada gitara ilgi duymaya başladığını ve İstanbul'a gelir gelmez kazandığı ilk parayla bir gitar aldığını dile getirdi.

İnternet üzerinden gitar çalmayı öğrendiğini anlatan Orhan Şen, "Gitar çalarken sesimin yetmediğini ve yeterince güçlü olmadığını anladım. İnternette nedenini araştırırken diyaframımı geliştirmem için üflemeli çalgıların faydalı olabileceği yazıyordu. Bunun için doğru enstrümanı seçmem gerekiyordu. Yan flütün sesini ilk kez orada duydum ve sevdim. Sevdiğim şarkıları bu enstrümanla çalabilirdim. Gitarımı bir yan flütle takas ederek ilk kez bir üflemeli çalgıya dokunmuş oldum. Nasıl çalınacağını bilmiyordum, hatta 1 hafta doğru düzgün ses bile çıkartamadım diyebilirim ama müzik kulağım vardı. İnternette nasıl çalınacağını anlatan videolar izledim. Sevdiğim şarkılara benzer sesler çıkarmaya başlayınca kendime güvenim de geldi." dedi.

"Herhangi bir müzik eğitimi almadım"

Bir süre sonra azmi sayesinde sevdiği şarkıları çalmaya başladığını söyleyen Şen, mesai sonrasında bir video çekerek yan flütle çıkardığı melodilerin başkaları tarafından nasıl yorumlanacağını merak ettiğini aktardı.

Videoyu paylaştığı yazar arkadaşından olumlu görüş aldıktan sonra öz güveninin arttığını ve çok kısa süre sonra bu videonun başka sosyal medya hesaplarından da paylaşıldığını ifade eden Şen, şunları söyledi:

"Haberim olmadan videomu paylaşan yazar arkadaşım 'Herkesin seni görmesi gerekiyordu, bu yüzden videoyu ben paylaştım' dedi. Bir anda birçok kişinin tanıdığı biri haline gelmiştim. Hiç tanımadığım insanlardan mesajlar alıyordum. Herkes videoyu ve azmimi sevmişti. Beni motive etmek için hep güzel şeyler söylüyorlardı. Bunları duymak beni hem mutlu hem de daha iyisini yapmak için teşvik ediyordu.

İnşaat denilince insanların aklına çekiç, testere, iletişim kurmak için bağıran insanlar, yani gürültü geliyor. Ben böyle bir ortamda müzik yapınca insanlar buna şaşırdılar ve o yüzden de çok ilgi gördüm. Herhangi bir müzik eğitimi almadım, nota bilgim de yok ama gönlümden gelenleri insanlara sunmayı çok seviyorum."

"Jehan Barbur'u çok seviyorum"

"Selvi Boylum Al Yazmalım" filminin melodisine söz yazan Jehan Barbur'dan çok etkilendiğini, diğer şarkılarını da dinlemekten büyük keyif aldığını belirten Şen, kendisiyle bir araya gelmeyi çok istediğini vurguladı. Orhan Şen, maddi olanaksızlıklardan dolayı satmak zorunda kaldığı fotoğraf makinesini de çok özlediğini sözlerine ekledi.

"İşçi kalın dünyaya"

Merhum sanatçı Cem Karaca'dan etkilenerek "İşçi kalın dünyaya" sözlerini yazan Orhan Şen, "Ben şantiyelerde çalışan bir işçiyim. Bir inşaat işçisiyim. Rahmetli Cem Karaca'nın 'İşçisin sen işçi kal' diye bir şarkısı var. Ben de şantiyelerde çalışan bir işçi olarak diyorum ki 'İşçi kalın, ama dünyaya.' Çünkü dünyada savaşlar, merhametsizlik ve acı hüküm sürüyor. İyilik yapmak, hayvanlara merhamet göstermek ve tüm canlıları mutlu etmek varken yani dünyanın işçisi olmak varken insanların başka yolları tercih ettiğini görmek beni çok üzüyor." şeklinde konuştu.

"Ben bir ağabeyim"

Gelecekle ilgili planlarını anlatırken yardımsever, merhametli ve sakin biri olduğunu ve buna uygun bir iş istediğini ifade eden Şen, şunları söyledi:

"Yakın zamanda şantiyedeki işim bitti ve işsiz kaldım. Hayatta kalabilmek için bir işe ihtiyacım var. Aslında çok yardımsever biriyim. İnsanları mutlu ettiğim zaman yüzlerinde oluşan ifadeyi görmek bana çok huzur veriyor. Örneğin, bir yardım kuruluşunda çalışsam, insanlara yardım eden bir vakıfta çalışsam çok mutlu olurdum. Bir yandan sevdiğim işi yapıyor, diğer yandan da maddi olarak aileme destek sağlamaya devam ediyor olurdum. Satılığa çıkarılan evimizi kurtarmayı çok istiyorum. Ayrıca benden küçük 4 kız kardeşim var. 2'si öğrenci ve okula gidiyor. Onlara bir ağabey olarak yardım etmem gerekiyor."