Saç Rengi Üzerinden Aşağılama: Ahlaksızlık ve Edepsizliğin Zirvesi
Okan Geçgel
Kadınların saç rengi üzerinden aşağılanması, toplumun ahlaki çöküşünün bir göstergesidir ve bu durum kabul edilemez bir ahlaksızlık ve edepsizlik örneğidir. İYİ Parti Genel Başkanlığını bıraktıktan sonra bir süre ortalarda gözükmeyen Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmesi üzerine bazı aşağılık kimseler, Akşener'in saç rengi üzerinden hakaret etmeye başladılar. Bu tür şerefsiz davranışlar, toplumun en karanlık köşelerinden çıkıp gelen bir ahlaksızlığın yansımasıdır.
Kadınları Hedef Alan Bu Saldırılar Kabul Edilemez
Kadınların görünüşleri üzerinden yapılan saldırılar, sadece hedef alınan kişiyi değil, tüm kadınları aşağılayan bir tavırdır. Saç rengi üzerinden yapılan bu tür hakaretler, kadına karşı işlenen en iğrenç saygısızlıklardan biridir ve toplumsal ahlakın çöküşünü işaret eder. Bu şerefsizliğe karşı durmak, tüm bireylerin sorumluluğudur. Toplum olarak, bu tür edepsizliğe prim vermemeli ve bu zihniyeti şiddetle kınamalıyız.
Siyasetin Normalleşmesine İhtiyacımız Var
Siyasetin normalleşmeye bu kadar ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etmesi gayet doğal ve olması gereken bir durumdur. Aynı şekilde, yeni CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de Erdoğan'ı ziyaret etmesi, siyasi nezaketin bir gereğidir. Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde Özel'i ziyaret edeceği de belirtilmektedir. Bu tür karşılıklı ziyaretler, siyasetin normalleşmesi ve demokratik işleyişin sağlıklı bir şekilde devam etmesi açısından son derece önemlidir.
Ancak, Türkiye'de gerginlik ve kavga isteyen bazı kesimler, bu tür olumlu adımları baltalamak ve toplumu kutuplaştırmak için çaba sarf etmektedir. Bu kesimler, siyaseti bir savaş alanı gibi görüp, rakiplerini düşman olarak nitelendirmekte ve her fırsatta gerginliği artırmaya çalışmaktadır.
Siyasi Rekabet ve Düşmanlığı Ayırt Etmek Gerekir
Bir ülkede muhalefetin veya muhalefet liderlerinin Cumhurbaşkanı ile bir araya gelmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Normal olan budur ve demokratik bir toplumda bu tür temaslar desteklenmelidir. Siyasi rekabet, düşmanlık demek değildir. Rakipler düşman değildir; farklı görüşlere sahip insanlardır. Bu ayrımı yapmak, sağlıklı bir siyasi ortamın oluşması için gereklidir.
Toplumsal Barışı Tehdit Eden Bu Tür Saldırılar Son Bulmalıdır
Toplumsal barışı zedeleyen ve siyaseti gereksiz bir gerginliğe sürükleyen bu tür davranışlar, kabul edilemez. Siyasi figürlerin kişisel özellikleri üzerinden yapılan bu tür saldırılar, toplumu daha da kutuplaştırmakta ve toplumsal barışı tehdit etmektedir. Siyasetin daha medeni ve saygılı bir zeminde yapılması için hepimizin sorumluluk alması gerekmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak, siyasetin normalleşmesi ve sağlıklı bir rekabet ortamının oluşması için siyasi liderlerin bir araya gelmesi desteklenmeli ve bu tür aşağılayıcı söylemlerden kaçınılmalıdır. Saç rengi üzerinden yapılan hakaretler, ahlaksızlığın ve edepsizliğin en çirkin örneklerinden biridir. Toplum olarak, bu tür şerefsiz saldırılara karşı durmalı ve siyasetin daha medeni bir şekilde yürütülmesine katkı sağlamalıyız. Aksi takdirde, toplumda kutuplaşma ve gerginlik artacak, bu da herkes için zararlı bir ortam oluşturacaktır. Siyasetin daha medeni ve saygılı bir zeminde yapılması, hepimizin ortak çıkarınadır.