Haberler

İmansızın hakkından kim gelecek?

Muhammed Furkan Güneş

Muhammed Furkan Güneş

01.12.2024 10:03

Döndük başa. Emevi camisinde namaz kılma hayaline. Başından beri dış politikada ve özellikle de Suriye'de yanlışların öznesi olduk. Yıllardır Suriye'de devam eden savaşa; ekonomik ve demografik olarak en büyük bedeli biz ödemedik mi ve ödemeye devam etmiyor muyuz?

Düne kadar Esad'la görüşmeye hazırken şimdi Esad'a karşı savaşan silahlı örgütlerin yıldızını parlatmaya çalışan politikalar ve algı neye hizmet eder anlamak mümkün değil.

Ülkenin sınırlarını güneye doğru genişleten haritalar alkışlarla tedavüle sokuldu bile. Düşündünüz mü peki; savaşın yeni kurucuları ve yeni güç dengeleri, yeni bir göç dalgası başlatmayacak mı? Emin olun gelen dönmeyecek. Silahı tutanın, gücü sömürenin her an değiştiği bir coğrafya da kimse kendini güvende hissedip yüzyıl geride yaşamaya kimse gitmeyecek. Aksine her gelen göz dalgasıyla bizi geriye çekecekler.

Özgür Suriye Ordusu ya da Suriye Milli Ordusu PKK/YPG terör örgütünün elindeki bölgeleri ele geçirmeye başladı diye neredeyse sokaklara çıkıp kutlama yapacağız. Ama öbür taraftan on yıllardır teröre kaynaklık eden Kürt meselesinde çözüm arayışı için İmralının kapısını DEM Partiye açmaya çalışıyoruz.

Ülkenin iç sorunlarına ilişkin umut ararken, iç politikada temel sorunlarımızı toparlamaya çalışırken, nur topu gibi bir dış politika gündemimiz oldu. Yeni değil dejavu yaşıyoruz gibi. Bunu iyi işlemek ve kullanmak lazım gelir. Peki ya sonra?

Alıştık artık, her ülke komşusunun silahlı ve ayrılıkçı terör örgütlerini destekler diyorlar. Bu en bildik ve en çirkin dış politika hamlesidir.

Ne farkımız kaldı diğerlerinden, on yıllardır bedel ödediğimiz terör belasını dış mihraklarla anlatmaya ve aşmaya çalışırken; Suriye'de dış mihraklar kim diye sorabiliyor muyuz?

Amerika PKK/YPG'yi destekler, Putin ve İran, Esad'a sırt çıkar, Peki her cepheye talaşla koşup el uzatan ama eli boş sırtınla yükle dönen kim?

Ne olmasını bekliyoruz, Halep, Şam ya da bütün Suriye, İŞİD, El Nusra ve muadili silahlı terör örgütlerinin yönetimine geçse sonuçları ne olur? Yanı başında kaotik bir illegal yönetimin bize yansımaları ne olur?

Kimine göre millî kimine, göre terörist. Hatta bazen terörist, bazen milli ve özgür.

Özgürlük Şafağı diyorlar operasyonun adına, kimin özgürlüğü kimin şafağı kimse anlamış değil. Bizim olmadığı kesin. Peki nedir sevindiğimiz, bize zafer naraları attıran nedir?

İddia o ki Esad güçleri, Halep'te kaybetmeye başlayınca PKK/YPG'den destek istemiş, PKK'da destek vermiş ama Suriye Milli Ordusu(!) Esad rejimin PKK'ya terk ettiği alanlarda, savaşarak hâkimiyeti ele geçirmiş. Peki ehveni şer hangisi?

Bir yanda yıllardır savaştığın bir terör örgütü. Neredeyse her an, her adımından haberdar olduğun ve artık ruhunu ve başını elinde tuttuğun bir terör örgütü. Daha da iddialı söyleyeyim; silahları bıraktırıp bitirmeye yakın olduğun bir terör örgütü.

Diğer yanda ise Suriye Milli Ordusu diye; içinde kimlerin olduğu, amaçları ve hedefleri ne idüğü belirsiz birden fazla İŞİD tıynetinde silahlı ve çok başlı terör örgütü. Her birinin ipini elinde tutan birden fazla dış mihrak.

Düşmanı yenileyip, yerine enerjisi taşkın, yeni düşmanları, yeni terör örgütlerini sahaya çekmeye ne hacet.

Esad, Rusya'ya kaçtı diyorlar. Basit bir öngörü ile bundan sonra ne olmasını bekliyoruz ya da şunu soralım en iyi senaryomuz ne?

Belki de öngördüğümüz bir politika ya da iyimser bir senaryomuz yok. PKK darbe alıyor mu alıyor. PKK'ya oh olsun mu olsun. Dış politikamızı belirleyen, kan davası mı yoksa?

Peki, güney sınırlarımız bundan sonra kimin tehdit ve tacizi altına girecek?

Hani diyorlar ya dinsizin hakkından imansız gelir diye. Peki ya sonra imansızla mı başlayacak imtihanımız?

Bir de şu var ki 3 milyon Suriyeli muhacire ya da mülteciye bir 3 milyon daha mı ekleyeceğiz. Yüzde elli enflasyonla mı ya da gittikçe artan açlık ve yoksullukla mı?

Toplum cinnet geçiriyor. İntihar edeni, cinayet işleyeni ve sapkınlığın her türlüsü almış başını giderken..

title