Mutluluğu şartlara bağlamayın
Mert Çuhadaroğlu
Önce çok basit bir tarif ile başlayalım, mutluluğu şartlara bağlamak şu demek: İstediğim şeyler gerçekleşince mutlu olacağım, onlar gerçekleşmeden mutlu olamam düşüncesine sahip olmak. O halde benim önerim de bunun tam tersini uygulamanız, yani mutluluk ile isteklerinizin gerçekleşmesi arasında bir bağlantı kurmaktan vazgeçmeniz.
Hayatta hedeflerimizin olması harika bir şeydir, belli açılardan yararlıdır, bizi yaşama bağlar. Ama mutluluk hedeflerin gerçekleşmesi ile ilgili değildir, attığımız adımlardır, aldığımız yaralardır, tattığımız başarılardır, içinde olduğumuz anlardır. Evet adım atmak mutlu eder insanı ama sonuçlara bir bağımlılık geliştirmediğimiz sürece.
Geçtiğimiz günlerde harika bir paylaşıma denk geldim şu şekildeydi: "Hayatı boyunca yürüyeceği tüm yolları hesaplayarak başlamaz emeklemeye hiçbir bebek ya da daha kaç mevsim solacağım diye düşünerek açmaz hiçbir çiçek."
Bu cümlede de vurgulandığı gibi önemli olan anda kalmak ve anın tadını çıkarmaktır, bunu yapabildiğimiz ölçüde mutluluğa yakın oluruz.
Günün içinde sizi mutlu eden anlar yakaladığınızda bunları biraz uzatmaya çalışın mümkün olduğu ölçüde. Örneğin bir yürüyüşte güneşin sizi ısıttığı bir noktaya denk geldiğinizde, duş alırken sıcak su iyi geldiğinde veya çay içerken yaptığınız sohbet güzel geldiyse.
Sizin için mutluluk nedir, buna isteklerimin gerçekleşmesi dışında nasıl cevaplar verebiliyorsunuz, lütfen üzerinde düşünün.
Benim için mutluluk sağlıklı bir nefes almaktır, yüzüme yayılan bir gülümseme ya da birinin yüzündeki gülümsemenin sebebi olmaktır, huzurla içilen bir yudum çay, paylaşılan bir sevgi anı, güzel bir kitabın verdiği haz ya da çalışmaktır benim için mutluluk.
Hepinize daha mutlu hissedeceğiniz güzel bir dönem dilerim.
Sevgi ile kalın.