5N1K cevabını bulamıyor

Malumunuz haberciliğin altı temel sorusu vardır ve buna 5N1K derler. Ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin, kim şeklinde gruplandırılan sorular, iyi bir haberin cevap vermesi gereken sorulardır.

Habercilik perspektifinden, masum Narin'in katledilmesine baktığınızda neredeyse bir aydır 6 sorudan sadece bir sorunun cevabına ulaşılabildi.

Ne? Çocuk cinayeti. Nerede? Bilinmiyor. Ne zaman? Bilinmiyor. Nasıl? Bilinmiyor. Niçin? Bilinmiyor. Kim? Bilinmiyor.

Ve mutlaka siz de sormuşsunuz ya da size de sorulmuştur. Narin cinayeti neden bu kadar gündem oldu? Diğer çocuk cinayetlerinden farkı neydi? Bu haberi öne çıkaran, tüm ülkenin 1 aydır bir numaralı gündemi yapan neydi?

Bu sorulara cevap vermeden bir diğer dikkat çekici soruya da vurgu yapmak istiyorum.

Narin cinayetinden sonra başta Tekirdağ'daki Sıla bebeğin taciz ve istismarı olmak üzere bütün haber sitelerinde çocuk istismarı, şiddeti ve tacizine dönük onlarca haber yapıldı. Size de garip geldi mi? Gelmesin.

Bir anda çocuklara dönük taciz ve şiddet olayları mı arttı? Aslında hayır.

Bunu irdelemekle başlayalım. Aslında vaka sayıları artmadı ama Narin cinayetiyle beraber toplumun vicdanı, merakı ve yüzü masum çocuklara dönük şiddet ve taciz olaylarına dönünce haberciler de o merak ve vicdanın sızısını beslemek ya da ondan beslenmek için çocuk haberlerini daha çok ön plana çıkarmaya başladı.

Haliyle Tekirdağ'dan Sıla bebek ve Orduda babaannesi tarafından balkondan atılan 2 yaşındaki kız çocuğu, ve tüm diğer çocuk istismarına dönük haberler, haberciler açısından hele ki şu dönem, kayda değerdi.

Narin cinayetiyle ilgili haberlerin altı sorudan sadece birine cevap verebiliyor olması ise Narin cinayetinin yoğun bir şekilde tüm ülkenin temel gündemi olmasının sebebiydi aslında.

Evet, insanlar çok üzüldü, evet hepimizin vicdanına dokundu, hepimizi insanlığımızdan utandırdı kimse bunu inkâr edemez. Hepimiz katilin bulunmasını ve en ağır şekilde bu olaya karışanların cezalandırılmasını istedik.

Ve bunu dört koldan, bütün ülke, gün gün, saat saat, haberlere yansıyan detayları didik didik edip, dedektif gibi cinayetin ardındaki sırları çözmeye ve katili bulmaya çalıştık.

Film ya da bir dizi değil ama neredeyse tüm toplum, bir diziyi, bir cinayet filmini izleyip katili aradık ve hala da arıyoruz.

O kadar canımızı yaktı ki bulsak da cezalandırsak diye hepimiz arıyoruz katili. Tartıştık detayları araştırdık ve sulandırdıkça sulandırdık olayı. Olduk olmadık yorumlara, senaryolara tutunduk.

Aslında bir aydır bütün çocuk cinayetlerinden daha fazla tartışılmasının, gündeme gelmesinin sebebim olayın belki de içimizdeki dedektifi uyandırmasıydı ve bulmacaya olan merakımızdı.

Ama ne kolluk kuvvetleri ne hiçbir gazeteci ne de hiçbirimiz o masum kızın, nerede, ne zaman, nasıl, niçin ve kim tarafından öldürüldüğüne cevap bulamadık.