Beyaz rengin kültürel ve psikolojik etkileri

Isaac Newton, beyaz ışık üzerinde gerçekleştirdiği bir dizi deney sonucunda, beyaz ışığı bir prizma aracılığıyla bileşenlerine ayırarak, kırmızıdan mora uzanan bir tayf oluşturmuş ve bunları ikinci bir prizma aracılığıyla birleştirerek yeniden beyaz ışık elde etmiştir (1666). Yani, beyaz renk tüm renkleri kendi içerisinde barındırır.

Beyaz renk; saflığın, temizliğin, dürüstlüğün, tarafsızlığın, barışın, masumiyetin ve sadakatin ifadesidir. Beyaz, insanlara güven verir. Şeffaflık, düzen ve sürekliliği yansıtır. Işığı yansıtmasından dolayı kullanıldığı mekanı serin tutar. Ayrıca mekanların daha geniş ve ferah olarak algılanmasını sağlar. Az ışık alan bölgelerde kullanılması tavsiye edilir.

Temizliği ve sağlığı temsil eden bir renk olması sebebiyle hastanelerde, doktor önlüklerinde, eczanelerde ve ilaç kutularında sıklıkla kullanılır. "Beyaz Bayrak" kavramı çoğu dilde tarafsızlığı ifade etmek için kullanılır.

Örneğin, Batı toplumlarında beyaz, barışın, saflık ve temizliğin sembolüdür. Bu nedeniyle Batı'da gelinlikler genelde beyazdır. Asya'daki bazı toplumlarda ise beyaz renk; matem ve yasın rengidir. Cenaze törenlerinde tercih edilir.

Doğu kültürlerinde beyaz renk, keder ve ölüm ile ilişkili olup; Batı kültürlerinde ise saflık ve masumiyet ile ilişkilendirilir. Beyaz renk; güvenlik, maneviyat ve inanç ile de bağlantılıdır. Örneğin; İslam inancında hacılar ihramda beyaz giyinirler.

Gömülürken ölülere beyaz kefen giydirilir. Bunun bir anlamı da yeni bir dünyaya/ahirete beyaz bir sayfa ile başlama inancıdır.

Titanic dünya çapında büyük ilgi toplayan bir Hollywood filmidir ve bu çalışmada ağırlık beyaz renk üzerinedir. Beyaz genel olarak saflığı ve temizliği temsil eder. Gemide yaşanan aşkın saf ve temiz olduğu izleyicilere beyaz renkle yansıtılmaktadır (Kırık, 2013: 81).

Beyaz rengi tercih eden insanlar genellikle, temizliği, aydınlığı ve düşünmeyi seven, hayal kumayı, soğukkanlı, uzlaşmacı, açık sözlü, titiz, şeffaf olan kişilerdir.