Haberler

Savaş bölgesinden ithal tarım ürünlerinde denetimlerin gevşetilmesi güvenlik riskidir

Nurten Sırma

Nurten Sırma

Gıda Tarım Yazarı-Sürdürülebilir Üretim Uzmanı / Gıda Mühendisi
04.03.2022 11:18

Ukrayna Rusya savaşı, enerjiden, tarıma, gübre fiyatlarından, akaryakıta çok büyük ekonomik dalgalanmalara neden oldu. Türkiye ise ayçiçek ithalatının çok büyük bölümünü bölgeden karşılamakta. Geçtiğimiz günlerde Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği'de yağ tedarik sıkıntısı kaynaklı oluşabilecek yağ krizi riskini detaylandıran bir yazıyı Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü'ne bildirdi. Yapılan bildiri de; yağ stoklarının Nisan ayının ortalarına kadar yetebileceğini belirttiler. Rusya'nın liman bölgelerdeki ithalat gerçekleştiren gemiler üzerinde uyguladığı kısıtlamaların kaldırılması hususunda acil bir müdahale edilmesi gerektiği bildirildi. Savaş ve askeri hareketliliğin yaşandığı coğrafya, sürdürülebilir gıda arzı bakımından riskli bölge demektir. Üretim, tedarik, ve gıda güvenliği zafiyetlerinin yaşanma olasılığı yüksektir. Ayçiçek tedariğimizin %70'i dışarıdan ithal edilmekle birlikte, yağ arzının devamlılığı konusunda sadece tüketici değil üretici de tedirgin. Bazı yağların ise gümrük vergisi sıfırlandı. Burada ana neden yaşanabilecek fiyat oynaklıkları ile tüketicinin alım gücünde yaşanabilecek kaybı minimize etmektir.

Yağ krizi ihtimali bazı sıvı yağlardaki gümrük vergisi sıfırlandı

Hammadde bulamama riski belirdi. O nedenle bir an önce Azak Denizi'nin pazarlıksız olarak ulaşıma açılması hayati bir öneme sahiptir. Karadeniz limanlarında tutulan 16 gemi ile sadece 2 hafta önce 400 dolar civarı olan yağ fiyatının 2 bin doların üzerine çıkmasına neden oldu. Ancak fiyat endişesi bir kenara dursun artık ürünü bulamama durumu da baş gösterdi ne yazık ki.

Savaş bölgesinden ithal edilen ürünlerde daha yüksek güvenlikte bir denetimi sık aralıklarla yapmak ülke güvenliği açısından çok önemlidir.

Yağ krizi riski yaşanırken; 02.03.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Ukrayna'dan Yapılacak Tarım Ürünleri İthalatında Uygulanacak Esaslar Hakkında Karar ile de gördük ki; gıda arz güvenliğimizin sürdürülebilirliği adına bir takım düzenleme ve esneme yoluna gidilmekte.

Ukrayna'da yaşanan savaş nedeniyle gıda arzı ve güvenliğinin sağlanması ve gıda ürünlerine erişimde devamlılık amacıyla, Ukrayna'dan gelen tarımsal ürünlerin ithalatında veya transit ticaretinde, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında uygulanan ve Tarım ve Orman Bakanlığı'na sunulması zorunlu olan sertifika ve belgeler, yeniden düzenlenmeye ve uygulanmaya başlayıncaya kadar resmi kontrollerde aranmayacağı duyurulmuştur. Beraberinde resmi kontrollerin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından risk esaslı analiz sıklığına uygun olarak yürütüleceği sektörün paydaşlarına duyurulmuştur.

Bu karar gıda arzımızın sürdürülebilirliği, ulaşılabilirliği ve vatandaşa ulaşma hızı açısından gerekli bir uygulama olmakla birlikte beraberinde denetim kısmının daha seyrek yapılması ile gıda güvenliği riskinde büyüme olması kaçınılmazdır.

Gıda arz güvencesini riske atmak çarpan etkisi ile gıda güvenliği riskini tırmandırır.

Artan gıda gıda güvenliği riski ise artan sağlık harcamaları ve halk sağlığı tehdidi anlamına gelir. Bu nedenle ithalat ihtiyacımızı azaltmak bize kendi kendine yeterlilik ve artan gıda güvenliği sahası olarak geri dönecektir.

Ayçiçek yağı tedariği konusunda kilit bölge olan Azak denizinin Rusya silahlı kuvvetleri tarafından kontrol altına alınması ile yağ tedariği durma noktasına gelmiştir. Palm yağı fiyatı ise jeopolitik riskinden ötürü yüzde 28.5 artışla tüm zamanların en yüksek seviyesini görmüştür.

Depolarda azalan yağ stoğu baskısı ile Ayçiçek yağı fiyatları yüzde 30'un üzerine çıkmıştır.

Paramız olsa da ürün bulamayacağımız bir döneme giriyoruz

Risk ve belirsizliklerin çoğaldığı kırılgan bir döneme şahitlik ediyoruz. Pandemi küresel bir zorluk olmakla birlikte bir de zaten var olan savaşlar, göç sorunu, kuraklık, iklim krizi, orman yangınları, seller gibi çeşitli zorlukların üzerine eklenince üretim anlamında sisli bir tablo oluşturdu.

Bu da artan talebe cevap veremeyen üretim sektörü üzerinde ciddi bir ekonomik baskı yarattı. Arz talep dengesizliği oluştu.Son 14 yılın en yüksek rakamını gören, buğday, yağlı tohumlar, gübre, akaryakıt,enerji fiyatları da toplumlarda beslenememe kaygısı oluşturdu.

Ayçiçek gibi yağlı tohumlar gıda sektörünü domine eder

Lüks tüketim tercihlerimizi ötelediğimiz temel gereksinimiz olan gıda maddelerine sürekli ulaşıp ulaşamama konusunda kaygı duyduğumuz bir dönemdeyiz. Sürdürülebilir gıda arzı risk altında. Yağ alımında izdiham yaşandığı, market raflarının boşaldığı stoklama yoluna gittiğimiz bu dönemde hedef; gıda tedariğini güvence altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak.

Kendine yeterlilik ilkesini öncülleyen yeni bir gıda ve tarım düzenine geçmek zorundayız . Rejeneratif, kapsayıcı ve onarıcı bir yeni sistem…

Nurten Sırma

Tükonfed Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Komisyon Başkanı

title