Samsun'da Eğitimde Şiddet Protesto Edildi
Samsun'da eğitim sendikaları, eğitimde şiddeti protesto etti. Öğretmenler bir günlük iş bırakarak şiddete dikkat çekti.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) - Samsun'da eğitim sendikaları, eğitimde şiddeti protesto etti. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Sekreteri Hüseyin Aksoy, " İbrahim öğretmenimizin üzüntüsü yüreğimizde. Bu cinayetin, öğretmenlikteki sömürünün ve güvencesizliğin sonucu olduğunu biliyor, bu güvencesizliği şu ana kadar yeterli noktada durduramamanın da vicdan azabıyla kahroluyoruz" dedi.
Samsun Eğitim- Sen, Eğitim- İş, Öğretmen Sendikası ve Hürriyetçi Eğitim- Sen üyeleri bir günlük iş bırakarak eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etti. Eyleme CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da destek verdi.
"BU MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK ZORUNDAYIZ"
Hüseyin Aksoy şu açıklamayı yaptı:
"Başta hayatını kaybeden öğretmen arkadaşımızın ailesi olmak üzere tüm eğitim camiasına baş sağlığı ve sabır diliyorum. Üzüntümüz çok derin, öğretmen arkadaşımızı şahsen tanımıyor olsak da bizler aynı hedef doğrultusunda, aynı ideallerle ve aynı kaygılarla yaşayanlar, yani öğretmenler olarak, birbirimizi çok iyi tanıyoruz. İbrahim öğretmenimizin üzüntüsü yüreğimizde, bütün derinliğiyle yer almakta. Bu cinayetin, öğretmenlikteki sömürünün ve güvencesizliğin sonucu olduğunu biliyor, bu güvencesizliği şu ana kadar yeterli noktada durduramamanın da vicdan azabıyla kahroluyoruz. Bu sömürü mesleğimizin üzerindeki bu sömürü öyle bir sömürü ki, bugün bu yaslı günümüzde, sendikamızın 13 bin üyesi alanlara inmekte, sıkıntı yaşamaktadır. Özel sektörde denetimsizliğin güvencesizliğin olmayan iş koluna hapsolmanın sonuçları olarak, bugün bizler istediğimiz ölçüde, bu onurlu yas gününde bu bir araya gelişte, sendikamız olarak burada topyekun burada olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Bunları anlatıyoruz, çünkü kaybettiğimiz arkadaşlara ve mesleğimize bu mücadeleyi büyütmek gibi bir borcumuz var."
"ÖĞRETMENLER MEYDANLARDA DERS VERMEYE DEVAM EDİYOR"
Eğitim-İş Genel Merkez Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer de konuşmasında şunları söyledi.
"Bugün bir acı olay karşısında eğitim emekçilerinin alanlarda birleştiğini gördük. Ülkemizin aydınlık yüzlü öğretmenler bugün dersi meydanlarda veriyor, vermeye de devam edecektir. Önümüzdeki süreçte bütün eğitim sendikaları aklını, bilgisini, deneyimlerini, mücadelelerini ortaklaştıracaktır. Buna inancımız tamdır. Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye'de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir."
"ASIL SORUN EĞİTİMİN İÇERİĞİNİN BOŞALTILMASI"
Eğitim-Sen Samsun Şube başkanı İsmail Yavuz ise şöyle konuştu:
"Asıl sorun eğitimin uzun yıllardır kamusal olma niteliğinin aşındırılmasıdır. Asıl sorun eğitimin içeriğinin boşaltılmasıdır. Asıl sorun eğitimin laik düzeninin ortadan kaldırılmasıdır. Bugün İbrahim hocamızın şahsında burada toplandık. Nice dostlarımızı, nice kardeşlerimizi eğitimdeki şiddetin sonucunda kaybettik. Onları buradan saygıyla selamlamak istiyorum. Kadın öğretmen arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Geçen hafta biliyorsunuz Saadet Çay öğretmenimizi kaybettik. O öğretmenimiz kadın cinayetine kurban gitti. Aslında her biri bir sistem sorunu ve biz sorunu gün geçtikçe daha fazla iliklerimizde hissediyoruz."
"GEREKLİ TEDBİRLER ALINSIN İSTİYORUZ"
Hürriyetçi Eğitim- Sen Samsun Şube Başkanı Gökmen Yayla da şunları kaydetti:
"Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz. Can güvenliğimiz sağlansın gerekli tedbirler alınsın istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile öğretmenlik meslek kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği mesleğimizin itibarsızlaştırıldığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam ediyor.
Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi MEB'nın eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur."