Niğdeli Tatlıcı: Eleman Çalıştırıyorum, Onun Sigortasını Yatırıyorum, Kendi Sigortamı Yatıramıyorum. Şu Anda Ben İlaç Alamıyorum

ENES CAN ÖZMEN

Niğde'nin Çamardı ilçesinde tatlıcılık yapan Tahsin Kaya, ekonomik kriz nedeniyle artan maliyetlerden yakınarak, "Ben kapattığım zaman 25 kişi ekmeksiz kalacak. Bunu kim besleyecek? Aç kaldığı zaman devletimiz bakacak. Biz bakalım, devletimize bu kadar yük vermeyelim, iş yerimizi ayakta tutalım. Çıkarttım mesela, kendi çabalarımız ile ailemle çalıştım. Nasıl çalıştım? İki kişi çalıştırıyordum çıkarttım, çıkartmak zorunda kaldım. Kendim usta çalıştırıyorum, eleman çalıştırıyorum, onun sigortasını yatırıyorum, kendi sigortamı yatıramıyorum. Şu anda ben ilaç alamıyorum" dedi.

Çamardı'nda 12 yaşından beri tatlıcılık yapan Tahsin Kaya, ekonomik kriz nedeniyle yaşadığı zorlukları ANKA Haber Ajansı'na anlattı. Kaya, şunları söyledi:

"UNUN TORBASI 130 LİRAYDI"

"Şu anda halka tatlımızın fiyatı, 'sade' dediğimiz tatlı 3 lira, fıstıklı tatlımız 4 lira. Kilosu 40 lira, fıstıklı 45 lira. Geçen sene 1,5 liraydı sade tatlımız, 2 liraydı fıstıklı tatlımız. Kilosu 15 liraydı. İnşallah ümidimiz, düzelecek diye bekliyoruz sabırla, şu an da maliyetine satıyoruz. Gelen zammı ben üstüne koysam… 170 liraya şeker alıyordum, bugün 700-750 lira unun torbası. Bizim tatlılarımızın unu farklı, Gaziantep'ten gelir, 750-800 civarında. Bunlar 130 liraydı. Şimdi ben 3 liralık tatlıya zammı koyacak olsam mesela 12 lira olması lazım ama halkı da düşürsen iş yapamıyorsun. Ben, Çamardı'da hafta içinde 2 bin tatlı satıyordum, şu anda 300 tatlı satıyorum günlük. Geçen sene un 130 liraydı. Şu anda bizim tatlımız 700-750 civarında değişiyor. Şeker şu anda, ben geçen ay gittim, 550 liraya Ereğli'den aldım. Daha önce bin 100-bin 200'e de aldık ama şu anda aylık 20 torba verdiler. İnşallah devam eder ama yetiyor mu, yetmiyor. İnşallah düzelecek diye bekliyoruz.

"ELEKTRİK MALİYETLERİMİZDE SIKINTI VAR"

Elektrik maliyetlerinde sıkıntımız var. Mesela ben, burada 3-5 kişi çalışıyoruz, ekmek yiyoruz. Devlete vergiyi ben buradan veriyorum. Mesela benim evime yüzde 50 elektrik zammı yapılıyor, benim iş yerime yüzde 127 zam yapılıyor. Ben bunu yanlış buluyorum tabii. Çünkü devlete vergiyi veren benim. Neden evler yüzde 50 zam alıyordu, neden ben yüzde 127 zam yiyorum? Şu anda ben makinaları çalıştırmıyorum. Yani şu dolabı çalıştırıyorsam öbürünü çalıştırmıyorum. Yani nasıl kısabilirim, onun yoluna bakıyorum. Ben bugün normal şartlarda elektrik yakacak olsam en az 8 bin lira elektriğimin gelmesi lazım ama kullanmıyorum, kullanamıyorum. Kullanamıyorum, mesela şofbeni çalıştıramıyorum, su ısıtamıyorum, bunları farklı yönden temin etmeye çalışıyorum, yani zorlanıyoruz. Aşırı derece de zorlanıyoruz, elektrikten çok rahatsızız. Hadi bunlar tamam, 'memleket meselesi' dedik ama elektriğe şimdi eve yüzde 50 zam olurken bana yüzde 127; yani kurşun sıkar gibi oluyor. Ben bunu hazmedemiyorum."

"BEN KAPATTIĞIM ZAMAN 25 KİŞİ İŞSİZ KALACAK"

Tahsin Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben kapattığım zaman 25 kişi ekmeksiz kalacak. Bunu kim besleyecek? Aç kaldığı zaman devletimiz bakacak. Biz bakalım, devletimize bu kadar yük vermeyelim, iş yerimizi ayakta tutalım. Çıkarttım, mesela kendi çabalarımız ile ailemle çalıştım. Nasıl çalıştım? İki kişi çalıştırıyordum çıkarttım, çıkartmak zorunda kaldım. Kendim usta çalıştırıyorum, eleman çalıştırıyorum, onun sigortasını yatırıyorum, kendi sigortamı yatıramıyorum. Şu anda ben ilaç alamıyorum. BAĞ-KUR borcundan dolayı ilaç alamıyorum. Niye? Primim dolmuş, dükkanı devredemiyorum, dükkanı devretsem masraf olacak. Masraflardan korktuğum için devredemiyorum. BAĞ-KUR'um işliyor, borcumdan dolayı ilaçlarımı da alamıyorum. Hanımım da şeker hastası, her türlü hastalık var, Allah yardım etsin. O yüzden eczaneye iki aylık borcum var, ödeyemiyorum."