Haberler

Hayat senin için yarış mı, seyahat mi?

Elif Zorcan

Elif Zorcan

Yaşam ve Kariyer Koçu Eril&Dişil Denge Eğitmeni
14.09.2021 10:17

Urfa'ya bir gezi yaptım. Ülkenin doğusuna hiç gitme fırsatım olmamıştı. İlk kez Urfa ile açılışı yaptım. İnsan bir yeri birilerinden görüp, bir fikir sahibi oluyor. Ya da olduğunu sanıyor. Bence sanıyormuş. Çünkü Urfa gibi metafiziksel enerjisi yoğun bir şehrin fotoğraflar, vloglar ya da tanıtım yazılarıyla hissedilebilmesi mümkün değilmiş.

Bir şehir efsanesi gibi anlatılan, İbrahim peygamberin ateşe atılması ardından ateşin suya, odunların balığa dönüşmesi gibi sihirli bir olayın yaşandığı yerin, Eyyüp peygamberin hastalıklarının sıkıntısını çektiği ve sonunda teslimiyet bayrağını nasıl da kendi gönderine çektiğini gösterdiği yerin, Göbeklitepe gibi şuan için tarihin sıfır noktası sayılabilecek bir yerin bizim ülke sınırlarımız içinde olması gibi bir çok güzelliği varmış Urfa'nın…

Boşuna Şanlı dememişiz vesselam…

Böylece Urfa'yı ilk fırsatta gidilecekler listesine ekleyebilmen için gerekli gazı verdiğimi düşünüyorum. Aslında tam olarak gaz da değil de motivasyon diyelim.

Urfa'da bir yerlere rahat gidebilmek ve orda kolaylık yaşamak adına araç kiraladım. Ben 16 senedir araç kullanıyorum. Kullanmayı ilk öğrendiğim aracım da Doblo idi. Bunu da belirtme sebebim, hangi türde araçları kullanabildiğimi tasavvur etmen içindi. Hemen hemen her marka, model ve tür aracı kullandım şimdiye kadar. Ancak uzun zamandır da otomatik vites araç kullanıyorum.

Göbeklitepe' ye doğru ilerlerken, çok engebeli olmayan, düze yakın, tarlaların arasından bozkır bir yoldan gidiliyor. Kiraladığım ise vitesli bir araçtı. Vitesli araba kullananlar beni daha iyi anlayacaklar ki yolun durumuna göre bazen vites küçültmek, bazen de vites büyütmek gerekir.

Yolun durumuna göre, eğer yokuş çıkacaksan o araba o devirde gidemez ve vitesi yokuşun başında küçültürsen yokuşu daha hızlı ya da olması gereken hızda alırsın.

Yol çoğu zaman bizim için hayatı temsil eder. Yani hayatı bilinçaltımız çoğunlukla yol ile eşleştirir. Bu tabi genele vuracak bir belirteç olamaz ama genel durum diyebiliriz. Yani yolu hayata benzetecek bir metafor yazacak olsam şunu yazardım.

Yol bu ya, içinde yokuş da var, tümsek de, viraj da u dönüşü de ve bazen durmak da…

Madem bunların hepsi var, bunları bilip kabul edip, onlarla lezzetini alacak şekilde yaşamak bence hayat.

Yani ne demek istedin elifaaanım? Şöyle..

Hayatta hep mutlu olmak gibi bir şey mümkün olamaz. Hep üzülmek olmayacağı gibi. Yani bir şey, HEP olamaz. Hiçbir şeyin devamlılığı yoktur. Hangi keder ilelebet sürmüş, hangi aşk yüzyıllarca devam etmiş, hangi durağanlık kalmış? Her şey hep dönüşüm halindedir. Keder yaşatan durum eğer, sevdiğim birini kaybetmek ise; o ölüm durumu ortadan kalkmaz. Yani değişmez ama benim ona duyduğum üzüntü dönüşür. Artık başka şeyler de yaşadığımdan etkisi zamanla azalır. Yok da olmaz. Hem neden olsun ama hafifler diyebiliriz.

Öyleyse yaşayacağım şeyleri henüz bilmiyorum ama yaşadığım süre boyunca bir çok şey yaşayacağımı biliyorsam; bazen durmayı, bazen hızlanmayı, bazen yavaşlamayı ya da bazen kenara çekip beklemeyi kabul etmeliyim.

İşte hayat o zaman bir yarıştan çok lezzet alınacak bir seyahate benzer..

Keyifli yolculuk dilemek de bana düşer…

Sevgimle

Elif Zorcan

title