Haberler

Teravih namazı 1. gün fazileti! Teravih namazını 1. gün kılmanın fazileti nedir? 1. gün teravih namazı faziletleri!

Güncelleme:

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte teravih namazlarının kılınmaya başlaması ile birlikte her ayrı bir günün fazileti nedir merak ediliyor. Peki, Teravih namazı 1. gün fazileti! Teravih namazını 1. gün kılmanın fazileti nedir? 1. gün teravih namazı faziletleri!

Teravih namazı 1. gün fazileti nedir? Ramazan ayının gelmesi ile birlikte teravih namazlarının kılınmaya başlaması ile birlikte her ayrı bir günün fazileti nedir merak ediliyor. Peki, Teravih namazı 1.gün fazileti! Teravih namazını 1. gün kılmanın fazileti nedir? 1. gün teravih namazı faziletleri haberimizde...

TERAVİH NAMAZI 1. GÜN FAZİLETİ

Teravih namazı 1. gün fazileti şu şekildedir: Bütün günahları bağışlanır. Annesinden doğduğu gündeki gibi günahlarından arınır.

TERAVİH NAMAZI FAZİLETLERİ GÜN GÜN

Teravih namazının faziletleri hakkında İmam-ı Gazali Hazretleri şöyle buyurmuştur:

  • 1. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Bütün günahları bağışlanır. Annesinden doğduğu gündeki gibi günahlarından arınır.
  • 2. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Kendisinin ve eğer mü'min iseler ana ve babasının günahları bağışlanır.
  • 3. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Melekler müjde vererek derler ki: "Ey falan kişi! Sana müjde olsun ki, Allah (cc) senin amelini kabul edip umduğuna nail eyledi."
  • 4. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Tevrat, İncil, Zebur ve Kur'ân'ı hatmetmiş kadar sevap ihsan eder.
  • 5. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Mescid-i Haram'da namaz kılanın sevabı kadar sevap ihsan eder.
  • 6. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Beyt-i Mamur'u tavaf edenin sevabı kadar sevap ihsan eder.
  • 7. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Musa'nın (a.s) yanında firavun ve haman ile mücadele etmiş sevabı ihsan eder.
  • 8. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Bedir Savaşı'nda Peygamber Efendimiz (asm) ile beraber olmuş gibi sevap ihsan eder.
  • 9. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Davud (as) ile beraber ibadet etmiş sevabı verir.
  • 10. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) dünya ve ahiret selameti verilir.
  • 11. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Kabul edilmiş umre sevabı verilir.
  • 12. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Sırat köprüsünü yıldırım gibi geçer. Kıyamet günü yüzü ayın 14. Günündeki gibi parlar.
  • 13. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Beytullah'ı imar etmiş gibi ecir verilir.
  • 14. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) Kadir gecesini sabaha kadar ihya etmiş gibi sevap verir.
  • 15. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) hacetini ve duasını kabul eder. Ahirette yüksek dereceler ihsan eder. Melekler, Arş ve Kürsi taşıyanlar onun bağışlanması için salat okur.
  • 16. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Kıyamet gününde kabrinden kalkarken "Lailahe illallah" diyerek kalkar. Yüce Allah o kimse için cehennem ateşinden kurtulduğuna ve cennete gireceğine dair beraat fermanı yazar.
  • 17. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Dünyadan çıkmadan Cennet-i Ala'daki makamını görür. Kendisine peygamberlerin sevabına denk bir sevap verilir.
  • 18. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Şehitlere ve gazilere verilen ecir gibi ecir verilir.
  • 19. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah (cc) dünya ve ahirette yardımcısı olur.
  • 20. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Rasulullah Efendimiz'i (asm) rüyasında görmeden dünyadan çıkmaz. Şehitlerin ve salih zatların sevabına denk sevap verilir.
  • 21. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Yerde ve gökte ne kadar melek varsa hepsi onun için istiğfar eder. Ve Allah (cc) o kuldan razı olmadıkça dünyadan ahirete göçmez.
  • 22. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Ümmet-i Muhammed'in yetimlerini ve dullarını doyurmuş gibi sevap alır.
  • 23. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Ümmet-i Muhammed'in esirlerini azad etmiş gibi sevap alır.
  • 24. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Beraatını sağ elinden alır.
  • 25. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Ölüm meleği en güzel surette gelir, onu cennet nimetleriyle müjdeler.
  • 26. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah'ın emriyle melekler şeytanın şerrinden korurlar.
  • 27. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah'ın emriyle cehennemin kapıları kapanır.
  • 28. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah'ın emriyle cennetin kapıları açılır, hangi kapıdan isterse o kapıdan girer.
  • 29. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Eyyüb'ün (as) sabır sevabı ihsan edilir ve bütün günahları bağışlanır.
  • 30. gece teravih namazını kılmanın fazileti: Allah'ın emriyle arşın altından bir münadi şöyle seslenir: "Gece teravih namazını kılan kullar cehennemden azad olmuş kullardır. Korktukları cehennemden kurtulup umdukları ve Allah'ın Cemâl'ine nail olanlardır" Allah (cc) buyurdu ki: "İzzetim ve Celalim hakkı için bu kullarıma af ile muamele eyledim. Cehennem ateşini vücutlarına haram eyledim" Sonra Allah emreder ki; o kullara -erkek olsun, kadın olsun- cehennem azabından kurtulmak ve sıratı kolaylıkla geçmek için beraat yazılır.

TERAVİH NAMAZI SEVAPLARI

Sözlükte rahatlatmak, dinlendirmek anlamlarına gelen tervîha kelimesinin çoğulu olan teravih, dinî bir terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz demektir.

Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ashabıyla beraber cemaat hâlinde bu namazı kılmış, onların iştiyakını görünce farz olur endişesiyle cemaatle kılmayı terk ederek yalnız kılmaya devam etmiştir (Buhârî, Salâtü't-terâvîh, 1; Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn, 177-178). Yine Hz. Peygamber, "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Ramazan namazını (Teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Salâtü't-Teravih, 1; Müslim, Salâtü'l-Müsâfirîn, 173) buyurarak teravih namazına teşvik etmiştir. Bu bakımdan teravih namazı, erkek ve kadınlar için sünnet-i müekkededir.

Teravih namazını dört rekâtta bir selam vererek kılmak caiz ise de, iki rekâtta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir. Bu namazın her dört rekâtının sonunda bir miktar oturup dinlenmek müstehaptır. Bu dinlenmelerde tehlîl (lâ ilâhe illallah demek) ve salavât ile meşgul olunması uygundur.

Resûl-i Ekrem bizzat teravih namazını kıldığı gibi, "Ramazan ayını inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır" hadisiyle (Buhârî, "?alâtü't-terâvî?", 1; Müslim, "?alâtü'l-müsâfirîn", 173, 174) bilhassa gece ibadetlerinin ve teravih namazının kastedildiği yorumu yapılmıştır. Bu tür hadislerden hareketle İslâm âlimleri, teravih namazının erkek ve kadın her müslüman için sünnet olduğu konusunda görüş birliğine varmıştır. Hanefîler, Şâfiîler, Hanbelîler ve bazı Mâlikîler'e göre bu namaz müekked sünnettir. Orucun değil ramazan ayının sünneti olduğundan oruç tutamayanlar da bu namazı kılar. Bazı Hanefî âlimleri, Resûl-i Ekrem'in ümmetine farz kılınmasından çekinerek teravih namazını bazı geceler eda ettiği, sahâbenin ise devamlı kıldığı gerekçesiyle bunun sahâbenin sünneti olduğunu söylemişse de tercih edilen görüş Resûlullah'ın sünneti olduğu yönündedir (Kâsânî, I, 288; Tahtâvî, s. 335). Fıkıh kitaplarında teravihin kadınlar için de sünnet olduğuna vurgu yapılması bu namazı erkeklere mahsus kabul eden bazı fırkalara reddiye amacı taşımaktadır. Ca'ferî mezhebinde teravih namazı yerine bu ay boyunca toplam bin rek'attan fazla nâfile namaz kılınması müstehaptır; mezhep kaynaklarında hangi gecelerde kaç rek'at namaz kılınacağına dair bilgi verilmektedir (Ebû Ca'fer et-Tûsî, I, 133-134). Zeydiyye'de ise teravih namazını tek başına kılmak müstehap, cemaatle kılmak bid'at sayılır (Ahmed b. Kasım, I, 158).

Teravih namazını başlangıçta cemaate bizzat kıldıran Hz. Peygamber ümmetinin yükünü arttırabileceği düşüncesiyle bu uygulamadan vazgeçmiştir. Onun bu namazı iki veya üç gün mescidde kıldırdığı, cemaatin gittikçe çoğaldığını görünce mescide çıkmadığı ve bunu Allah'ın farz kılabileceği endişesiyle yaptığını söylediği rivayet edilir (Buhârî, "Teheccüd", 5, "?alâtü't-terâvî?", 1; Müslim, "?alâtü'l-müsâfirîn", 177, 178). Ramazan ayının son on günü içinde meydana gelen bu olayın tarihi hakkında farklı fikirler ileri sürülmüştür. Teravihin oruçla birlikte hicretin 2. yılında teşrî' kılınmış olabileceği yönünde bir görüş bulunmakla birlikte, Resûlullah'ın ikinci defa teravih namazını kıldırdığına dair bir rivayetin nakledilmemesi ve kendisine bu namazla ilgili yeni soruların sorulmamasından hareketle teravihin risâletin son yılında teşrî' kılındığı görüşü (Kalyûbî, I, 248; Cemel, I, 489) daha kuvvetli görünmektedir. Teravihin tek başına kılınmasına Hz. Ebû Bekir döneminde devam edilmiştir. Bu uygulamanın camide meydana getirdiği dağınıklığı, artık farz kılınma ihtimali bulunmadığını ve Resûl-i Ekrem'in konuyla ilgili sözünden çıkan anlamı dikkate alan Hz. Ömer 14 (635) yılında Übey b. Kâ'b'dan cemaate teravih namazı kıldırmasını istemiş ve bu uygulama günümüze kadar sürmüştür.

Teravih namazının rek'at sayısıyla ilgili sekiz, on, on altı, yirmi, otuz altı, otuz sekiz, kırk gibi sayılar ileri sürülmüştür (Aynî, XI, 126-127). Hanefî, Şâfiî ve Hanbelî fakihlerin çoğunluğu, Hz. Peygamber'in vitir dahil yirmi üç re'kat namaz kıldığı yolundaki rivayetten (İbn Ebû Şeybe, II, 163-164; Beyhaki, II, 496) ve sahâbe uygulamasından hareketle teravihin yirmi rek'at olduğu görüşünü benimsemiştir. İbnü'l-Hümâm ve Süyûtî gibi âlimler, Resûl-i Ekrem'in bir gecede vitir dahil on bir rek'attan fazla nâfile namaz kılmadığı yönündeki hadislere dayanarak teravihin sekiz rek'at olduğunu söylemiştir; İbnü'l-Hümâm sekizden sonra kılınan on iki rek'atın müstehap olduğu kanaatindedir (Fet?u'l-?adîr, I, 468). İmam Mâlik'in teravihin otuz altı rek'at olduğunu savunduğu nakledilmekte, ayrıca yirmi rek'at olduğu yönünde bir görüşü de bulunmaktadır (İbn Rüşd, II, 309-310). Bütün bunlar arasında yirmi rek'at rivayeti güç kazanmış ve İslâm toplumunda gelenek bu doğrultuda gelişmiştir. Özellikle Hz. Ömer dönemindeki uygulamanın bu husustaki etkisini belirtmek gerekir. Hatta ashap buna itiraz etmediğinden teravihin yirmi rek'at olduğunda sahâbe icmâı meydana geldiği (Kâsânî, I, 288) veya icmâa yakın bir kabul teşekkül ettiği (İbn Kudâme, I, 799) ifade edilmektedir. Ancak teravih namazının mendup namazlar kategorisinde yer aldığı ve bu tür namazların en azı iki olmak üzere rek'at sayısında bir üst sınırın bulunmadığı dikkate alınırsa bu tür farklı görüşlerin konunun özüne ilişkin olmadığı söylenebilir. Rivayetlerden teravihin ramazan gecelerini ihya faaliyetlerinden birini teşkil ettiği ve Hz. Peygamber'in rek'at sayısından çok o geceyi ihya etmeye ve özellikle kıraatin, rükû ve secdenin uzun tutulmasına önem verdiği anlaşılmaktadır. Resûlullah'ın kıldırdığı teravih namazlarından birini anlatan Ebû Zer el-Gıfârî onun namazı neredeyse sahura kadar uzattığını söyler (Ebû Dâvûd, "Şehru Ramazân", 1). Amellerin en faziletlisine dair bir soruyu, "Kıyamı uzun olan namaz" diye cevaplaması da (Ebû Dâvûd, "Te?avvu?", 23) bu fikri desteklemektedir. Âlimlerin rek'at sayısındaki ihtilâfı da bu konuda sabit bir sayının belirlenmediğine işaret etmektedir.

Ebû Hanîfe, Ahmed b. Hanbel ve Mâlikîler ile Şâfiîler'den bazılarına göre teravih namazını cemaatle kılmak sünnettir ve daha faziletlidir. Diğer taraftan Hanefîler'e göre bu namazın cemaatle kılınması sünnet-i kifâye sayıldığından bir bölge halkı teravihi cemaatle kılmayı bütünüyle terkederse, topluma yönelik sünneti terk sebebiyle günah işlemiş olur (a.g.e., a.y.). Bu fikri savunanlara göre nâfile namazları evde kılmayı tavsiye eden hadis teravihle değil teheccüd namazıyla ilgilidir. Mâlikîler ve Şâfiîler'in çoğunluğu ile Hanefîler'den Tahâvî'ye göre ise mescidleri boş bırakmamak şartıyla teravihin evde kılınması müstehaptır. Teravihin evde kılınmasını daha faziletli gören âlimler de camilerin ihmal edilmemesi gerektiği noktasında birleşmiştir.

Hz. Peygamber'in sünnetinde gece namazlarının ikişer rek'at kılınması uygulaması öne çıktığından (Buhârî, "Vitir", 1, 2, "?alât", 84; Müslim, "?alâtü'l-müsâfirîn", 145-148, 156-159) fakihler teravih namazının her iki rek'atta bir selâm verilerek kılınmasının fazileti konusunda görüş birliği içindedir. Şâfiî mezhebine göre iki rek'atta bir selâm vermek farzdır, kasten dört rek'atta bir selâm verilirse namaz bâtıl olur; hata ile yapıldığı takdirde namaz herhangi bir nâfile namaza dönüşür. Hanefîler'e göre yirminci rek'atın sonunda verilecek tek selâmla kılınan teravih namazı mekruh görülmekle birlikte sahihtir. Mâlikîler'e göre dört rek'atta bir selâm vermek mekruhtur, bununla beraber namaz sahih olur. Teravih namazında ramazan boyunca bir hatim yapılması Hanefîler ve Hanbelîler'e göre sünnet, Şâfiîler ve Mâlikîler'e göre müstehaptır. Hz. Peygamber ve sahâbe döneminde bu namaz oldukça uzun bir kıraatle eda edilirken tarihî süreç içerisinde insanlara zahmet vermeme kuralından hareketle uzun okumadan vazgeçilmiş ve cemaati çoğaltmanın kıraati uzatmaktan daha yararlı olacağı düşüncesi öne çıkmış (Kâsânî, I, 289; İbn Kudâme, I, 800), zamanla her rek'atta uzunca bir âyet veya üç kısa âyetin okunması yeterli görülmüştür. Ancak her durumda namazın âdâbına ve özellikle ta'dîl-i erkâna riayet edilmesi zorunludur; namazın bunu ihlâl edecek biçimde hızlı kıldırılması doğru değildir.

Teravih namazının vakti yatsı namazının arkasından fecre kadar geçen süredir; vitirden sonra kılınması câiz olmakla birlikte uygulamada vitirden önce kılınmaktadır. Hanefîler ve Şâfiîler'e göre teravihin gecenin ilk üçte birlik dilimine veya yarısına ertelenerek kılınması müstehaptır. Hanbelîler ise gecenin ilk vaktinde kılınmasını daha faziletli görmüştür. Teravih namazının eda edilmesi için ezan okunmaz ve kamet getirilmez; kılamayan kişinin kazâ etmesi gerekmez. Teravih iki rek'atta bir selâm verilecekse sabah namazının, dört rek'atta bir selâm verilecekse ikindi namazının sünneti gibi fakat tamamında cehrî kıraatle kılınır. Şâfiîler, Hanbelîler ve bazı Hanefîler'e göre teravih namazında niyetin bu namaz için belirlenmesi gerekli olup mutlak niyet yeterli değildir. Teravih namazı başladıktan sonra camiye gelen kimse önce yatsı namazını kılar, daha sonra teravih namazı için imama uyar. Çünkü teravih yatsı namazına tâbidir ve ondan önce kılınmaz.

Haberler.com / Onur Bayram - Gündem

Gündem Yaşam Haberler

Bakmadan Geçme

title