Haberler

Sanat nedir? Sanat Tarihi nedir? Sanat Tarihinin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi, Sanat Eserlerinin Korunmasının Önemi nedir?

Güncelleme:

Sanat Tarihine Giriş dersinde en çok araştırılan konular arasında Sanat Tarihi ve Sanat Tarihinin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi, Sanat Eserlerinin Korunmasının Önemi nedir? araştırılmaktadır. Peki, öğrencilerin bu konudaki sorularını gidermek için sanat ile ilgili konulara yer verdik. Peki, Sanat nedir? Sanat Tarihi nedir?

Sanat Tarihine Giriş dersinde en çok araştırılan konular arasında Sanat Tarihi ve Sanat Tarihinin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi, Sanat Eserlerinin Korunmasının Önemi nedir? konuları araştırılmaktır. Peki, öğrencilerin bu konudaki sorularını gidermek için sanat ile ilgili konulara yer verdik. Peki, Sanat nedir? Sanat Tarihi nedir? Sanat Tarihinin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi, Sanat Eserlerinin Korunmasının Önemi nedir? İşte detaylar haberimizde...

SANAT NEDİR?

İnsanlık tarihinin her döneminde karşılaştığımız sanat, insanın kendini ifade etme yollarından biridir. Başka bir deyişle, bir duygunun, düşüncenin veya güzelliğin ifade edilme yöntemidir. Doğa, sanatçının yorumuyla güzelleşir. Sanat; tarih öncesi dönemlerden başlayarak günümüze kadar sürüp gelmiş ve zaman içinde sayısız değişiklikler göstermiştir İlk sanat eserlerinin ortaya çıkışı, ihtiyaçları karşılamak amacıyladır. Biz; ihtiyacı karşılamak amacıyla yapılmış nesneleri, objeleri bugün o dönemin sanat eseri olarak değerlendiriyoruz. Kısacası sanat; bir duygunun, düşüncenin, izlenimin çeşitli yöntemler ve malzemelerle üretilip, aktarılmasıdır.

SANAT TARİHİ NEDİR?

Sanat Tarihi, sanatın tarihsel gelişimini inceleyen bilim dalıdır. Diğer bir anlatımla; insanlığın varoluşundan itibaren günümüze kadar insanlığın elinden çıkmış her türlü nesneyi, objeyi inceleyen araştıran ve insanlığın bilgisine sunan bilim dalıdır. Sanat eserinin; en önemli özelliği bir tane olmasıdır, taklit ve kopyalar sanat eseri olarak kabul edilemez.

Zanaat; ise insanların ihtiyaçlarını karşılayıp, para kazanmak amacıyla yapılan aşçılık, marangozluk, dokumacılık, duvarcılık gibi çalışmalardır. Bunlara pratik sanatlar da denir. Sanatçı: Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılık becerisi olan ve yeteneğini yaptığı eserlerle ortaya koyan kişidir.

SANAT TÜRLERİ NEDİR?

Sanatın birçok türü vardır. Bunların açıklanabilmesi için malzeme ve teknik özellikleri göz önüne alınarak sınıflandırılması gerekir.

1. PLASTİK SANATLAR

Çamur, kil, alçı, taş, mermer vs. gibi biçimlendirilebilen ve kalıplandırılabilen her tür malzemeden yapılan sanatların tümüne plastik sanatlar denir. Heykel, kabartma, çizim, resim bu gruba girer.

Resim: Yüzey üzerine çizgilerle, renklerle bir düşüncenin, duygunun estetik anlayışla ifade edilmesidir.İlk resimler mağara duvarlarına çizilmiş hayvan ve av resimleridir. El izleri de çoktur. Bunların büyük bir kısmının haberleşme amaçlı olduğu da düşünülmektedir. Teknoloji ilerledikçe resim yapmada kullanılan malzeme değişmiş, gelişmiş; sulu boya, guvaş boya, akrilik boya (sanayi tipi boya) kullanılmıştır.

Heykel: Taş, tunç, bakır, kil, alçı gibi malzemelerden yontularak veya kalıba dökülüp biçimlendirilerek yapılan dört boyutlu eserlerdir. Bu eserlerin üç boyutlu olanlarına ise kabartma (rölyef) adı verilir.

Mimari: İnsanların kişisel, toplumsal, kültürel, ekonomik ihtiyaçlarına karşılık verecek nitelikte ortamlar, mekanlar yaratma sanatı ve tekniğidir.Ev, saray, camii, köprü, kale gibi yapılar; geçmişten günümüze başlıca mimarlık ürünleridir.

2. FONETİK SANATLAR

İşitme duyusuna ve duygusuna seslenen müzik, edebiyat gibi sanatlar fonetik sanatlar adını alır.

Müzik: Duygu ve düşünceleri ifade eden seslerin düzenlenmesi sanatıdır. İlk ürünler; ilkel insanın doğadaki sesleri taklit etmeye başlamasıyla gerçekleşmiş, zamanla günümüzdeki formunu almıştır. Kültürlere göre değişiklikler gösteren müzik, bütün dünyada evrensel bir dil olarak benimsenmiştir.

Edebiyat: Olay, düşünce, duygu ve hayallerin sözlü veya yazılı olarak anlatılması sanatıdır. Şiir, deneme, roman, öykü gibi türleri vardır.

3. RİTMİK VE DRAMATİK SANATLAR

İnsanın kendini veya bir olayı anlattığı sanatlardır. Geleneksel sanatımız olan gölge oyunu (Karagöz – Hacivat gibi) dramatik sanatlar koluna girer.

Dans: En eski sanatlardandır. Müziğin temposuna uyarak yapılan, estetik değer taşıyan vücut hareketleridir.

Bale: Dansa ve müziğe dayalı sahne gösterisidir.

Opera: Genellikle tarihî veya mitolojik konulu, sözlerinin çoğunluğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro sanatıdır.

Operet: Eğlenceli ve hafif konular üzerine bestelenmiştir,müzikal bir sahne oyınudur. Olaylar gülünç ve toplumsal yergi (eleştiri) öğeleri içerir.

Tiyatro: Bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla yazılmış edebî türdür. Tiyatro kavramı içinde oyunculuk, ışıklandırma, dekor, kostüm ve müzik gibi öğeler söz konusudur. Edebî türler içinde yaşama en yakın olanı tiyatrodur.

KÜLTÜR - SANAT İLİŞKİSİ

Kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi birikimlerin tümüdür. Toplumun uygarlığı, eğitimi, dili, sanatı o toplumun kültürüdür. Kültür, hayatın akışı ile ilgilidir. Bu nedenle sanat ve kültürü birbirinden ayıramayız. İnsan, kendi kültürel mirasını, birikimini yaşar, yaşatır ve kendinden sonraki kuşaklara aktarır. Böylece kültür ve kültürün içinde yer alan sanat, geçmiş kuşaklarla gelecek arasında bir köprü oluşturur.

SANAT - TOPLUM İLİŞKİSİ

Sanatçı içinde yaşadığı toplumdan etkilenir ve ürettiği eserlerle de toplumun aynası olur. Sanatçı toplumdan beslenir, bu nedenle sanatçı ile toplum arasında sürekli ve karşılıklı bir ilişki söz konusudur. Yenilikler, gelişmeler, yeni buluşlar daima sanatta yeni ufuklar açar.Dünyamızda insanları başka ülkeleri gezmeye, görmeye yönelten faktörlerin başında, diğer toplumların kültürünü tanıma ve eserlerini görme tutkusu önemli bir yer tutar.

SANAT TARİHİNİN DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

"Sanat Tarihi"nin tarih, coğrafya, arkeoloji, arkeometri, antropoloji, paleografya, epigrafi, nümizmatik, kronoloji, etnografya, filoloji bilim dallarıyla ilişkisi vardır ve onlardan bilimsel olarak faydalanır.

Tarih: İnsan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, kültür ve uygarlıklarını, sosyo-ekonomik yapılarını, neden-sonuç ilişkisi içinde yer ve zaman göstererek inceleyen, yorumlayan; tüm bu bulguları objektif bir şekilde açıklayan sosyal bir bilim dalıdır. Sanat; insanlığın tarihi kadar eskidir. Sanatın geçmişini inceleyen sanat tarihi bu çalışmalarını yaparken tarih bilimiyle ayrılmaz bir bütündür.

Coğrafya: Bu bilim dalı insanın yaşadığı doğal çevreyi ve çevreyle insan ilişkilerini inceler.

İnsanoğlunun yaptığı eserler, objeler, yapılar, yaşadığı doğal çevreyle ilgilidir. Örneğin: Soğuk bölgelerde yapıların camlarının çok küçük yapılması gibi.

Arkeoloji: Kazı bilimidir. Toprak veya su altında kalmış, geçmiş uygarlıklara ait tarihî kalıntıların ve eserlerin yerlerini belirleyip, ortaya çıkarıp değerlendirilmesiyle ilgili bilim dalıdır.

Kronoloji: Zaman bilimidir. Olayların tarihlerini saptayarak, oluşum sıralarını düzenler.

Arkeometri: Kronolojik araştırmaların uygulamasını yapan yeni bir bilim dalıdır.

Bunu yaparken fen bilimleri ve matematikten faydalanır.

Antropoloji: İnsanın fiziki yapısını sistemli ve karşılaştırmalı olarak inceleyip, insan ırkını sınıflandıran bilim dalıdır. Antropolojinin içinde yer alan paleoantropoloji ise insan türlerinin fosilleşmiş kalıntılarına yönelik dalıdır.

Paleografya (paleografi): Eski yazıların okunmasını sağlayan bilim dalıdır. Yazıların tür ve şekillerini inceler.

Epigrafi: Kitabeleri (taşlar üzerine yazılan yazılar) okuyup araştıran ve yorumlayan bilim dalıdır.

Nümizmatik: Sikke (madeni para) bilimidir. Geçmişte basılmış olan sikkeleri inceler, üzerlerindeki yazı ve tasvirler o dönem hakkında bilgi vermeleri açısından çok önemli yazılı kaynaklardır.

Etnoğrafya (Etnoloji): Halk bilimidir. Toplumların öz kültürlerini inceler.

Filoloji: Dil bilimidir. Dünya üzerinde var olan dilleri inceler.

SANAT ESERLERİNİN KORUNMASININ ÖNEMİ

Sanat eserleri geçmiş uygarlıkların, toplumsal, siyasal ve diğer konularda tüm özelliklerini yansıtan belgelerdir. Bu nedenle tüm eserlerin ayırım yapılmaksızın korunması gerekir çünkü toplumlar her konuda birbirinden etkilenmiştir. Bizden önceki tüm kültürlerin bize de aktarıldığını unutmamalıyız. Bu eserler bizi etkilemiş olan önceki kültürlerin günümüzdeki izleridir. Eserlerin korunması sadece devletin güvenlik güçleri ile sağlanmaz. Her yerleşim birimindeki insanların kendi toprakları içinde bulunan eserleri koruması önce vatandaşlık, sonra da insanlık görevidir. Sanat eserlerini koruyabildiğimiz oranda geçmişle, geleceğin bağlantısını kurabiliriz. Böylece geçmişteki ve günümüzdeki kültürel, sosyal, ekonomik olaylardaki değişimi, gelişimi izleyebiliriz. Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakmak ancak tarihi ve doğal çevreyi korumakla mümkündür.

Unutulmamalıdır ki "bacasız sanayi" olarak kabul edilen turizm sektörünün en büyük kaynağı, o ülkede bulunan sanat eserleridir.

Sanat nedir? Sanat Tarihi nedir? Sanat Tarihinin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi, Sanat Eserlerinin Korunmasının Önemi nedir?

DÜNYA'NIN YEDİ HARİKASI

Eski Yunanlı yazarlardan Makedonyalı Antipatros, MÖ II. yüzyılda dünyada bulunan olağanüstü nitelikteki yedi yapıtı sıralamıştı. Bu yapıtlara Dünyanın Yedi Harikası adı verilmişti. Bunlardan piramitlerin dışında hepsi yıkılmıştır.

1. PİRAMİTLER: Gize'de Keops, Kefren ve Mikerinos için yapılan bu piramitler bugün de görülebilmektedir.

2. BABİL'İN ASMA BAHÇELERİ: MÖ 600 yıllarında Babil Kralı Nabukadnezar'ın yaptırdığı bahçelerdir. Söylenceye göre kral bu bahçeleri, kraliçelerden birini sevindirmek için yaptırmıştır. Bahçeler, bir piramit oluşturabilecek biçimde taraçalar hâlinde yükselmekteydi ve her taraçaya dünyanın dört bir tarafından getirilen ağaç ve çiçekler dikilmişti. Bu bitkiler, asıl yapıyı gözden saklıyor ve sadece havada asılı gibi duran bahçeler görülüyordu. Bazılarına göre Asma Bahçeleri yerine büyük Babil Kulesi dünyanın ikinci harikasıdır. Kral Nabukadnezar'ın Asma bahçeleri ile aynı tarihlerde yaptırdığı bu surların 100 metre yüksekliğinde olduğu ileri sürülmüştür. Eski Babil kentini koruyan bu surların yerinde bugün yalnızca bir yıkıntı vardır.

3. ZEUS HEYKELİ: Ünlü Yunanlı heykelci Phidias (Fidyas)'ın; Yunanistan' da Olympia'daki Zeus Tapınağı için yaptığı 12 metre yüksekliğinde, görkemli bir heykeldi. Dev bir sandalyeye oturmuş olan Zeus heykelinin başı, tapınağın tavanına erişiyordu. Giysileri altın, bedeni fil dişi ve gözleri değerli taşlardandı. Söylenceye göre Zeus, bu yapıtı beğendiğini göstermek için gökten yıldırımlar yağdırmıştı.

4. ARTEMİS TAPINAĞI: Tanrıça Artemis adına Efes'te yaptırılan tapınaklardan beşincisidir. MÖ II. yüzyılda yapılan bu tapınağın çatısı 18 metre yüksekliğinde büyük taş sütunların üzerine oturtulmuştu. Tapınağın içinde, heykeltıraş Phidias ve Praksiteles de aralarında olmak üzere, birçok Yunanlı sanatçının en yetkin yapıtları vardı. Tapınak 262'de Gotların saldırısı sonucu yağmalanıp yıkıldı. Sütunlarından kalan bazı parçalar Londra'daki British Museum (Britiş Müzyum)'dadır.

5. MAUSOLEİON (Mavzolyon): Bodrum'da MÖ 353'te ölen Karya Kralı Mausolos için eşi Kraliçe Artemisia'nın yüklü bir para ödeyerek yaptırdığı anıt mezardır. XV. yüzyıldan önce bir deprem sonucu çökmüştür. Bugün anıt mezarlar için kullanılan "mozole" sözcüğü bu yapıttan gelmektedir.

6. RODOS HEYKELİ: Güneş Tanrısı Helios (Helyos)'un tunçtan yapılma dev bir heykeliydi ve Rodos Limanı'nın ağzında bulunmaktaydı ancak sanıldığı gibi heykelin bacakları arasından gemiler geçmiyordu. Heykel, yaklaşık 32 metre yüksekliğindeydi ve MÖ 304'deki başarısız Rodos kuşatmasından kalma tunç gereç ve silahların eritilmesiyle yapılmıştı. Rodos heykeli, MÖ 280'den 225'e değin, gemicilere karayı gösteren bir işaret görevini gördü ve daha sonra adayı sarsan bir deprem sonucu yıkıldı.

7. İSKENDERİYE FENERİ: Bu büyük deniz feneri, daha sonra ana kara ile birleşen Pharos (Paros) Adası'nda MÖ 280 yıllarında yapılmıştı. Yüksekliği konusunda anlatılanlar değişiktir. Bazılarına göre 180 metreydi. Tepesinde İskenderiye Limanı'na giren gemilere yol gösteren bir ışık yanmaktaydı. Bu fener de 1375'te bir deprem sonucu yıkılmıştır.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Haberler

Filistin'i resmen tanıyan Norveç'ten bir adım daha: Topraklarımıza adım atarsa Netanyahu'yu tutuklayacağız

Filistin'i resmen tanıyan Norveç'ten bir adım daha: Topraklarımıza adım atarsa Netanyahu'yu tutuklayacağız

Kulisleri hareketlendiren iddia: Asgari ücret temmuz ayında 21 bin 320 liraya çıkacak

Kulisleri hareketlendiren iddia: Asgari ücret temmuz ayında 21 bin 320 liraya çıkacak

Kötü koku olayı ortaya çıkardı! Anne ve oğlu yaşadıkları evde ölü bulundu

Kötü koku olayı ortaya çıkardı! Anne ve oğlu yaşadıkları evde ölü bulundu

Piyasaların gözü Merkez'in bugün açıklayacağı faiz kararında! Ekonomistler aynı tahminde birleşti

Piyasaların gözü Merkez'in bugün açıklayacağı faiz kararında! Ekonomistler aynı tahminde birleşti

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title