Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk: "Ben Jön Türk'üm"
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Ben Jön Türk'üm."
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Ben Jön Türk'üm. Onlar Kürt'üm diyorsa, ben de Türk'üm diyorum. Ben milliyetçiyim, Türk milliyetçisiyim; var mı bir itirazınız?" dedi.
Ovasis Nürol Kültür merkezinde yapılan foruma; TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cintoruk, Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Emekli Tuğgeneral Dr. Noyan Umruk, gazeteci Halil Nebiler konuşmacı olarak katıldı. Anayasa değişikliği hakkında değerlendirmeler yapan konuşmacıları, yaklaşık 500 kişi dinledi.
Anayasa değişikliği hakkında konuşan Hüsamettin Cindoruk, İmralı süreci hakkında da sert açıklamalarda bulundu. Cindoruk, "Anayasayı değiştirmeye karar veren bir meclisimiz var. Ama o da dikte etmek için toplanmış. Milleti temsil eden eleman oturup konuştuklarını okuduğum zaman buna hezeyan deyip geçemedim. Çünkü içinde maddi vakalar var, kararlar var, tarifler var, talepler var, tehditler var. Bu sadece bir hezeyan değil, bu bir talimat. Şimdi orada konuşulan bir şeylerden bahsetmek istiyorum; Kürt meselesine savaş deniliyor orada, kimse de itiraz etmiyor. Devletler arasında olur savaş. Devletler hukukuna göre savaş iki veya çok devletli bir silahlı muharebedir. Türkiye'de savaş var mı? Hayır. Türkiye'de ne var? 1804'de başlayan Kürt isyanlarından biri var, bu bir isyan. Hangi devletlerde olursa olsun, bu olay isyandır. İsyanın lideri ise cezaevindeki hükümlü. Cumhuriyette sadakat söz veren hükümlü, yeni anayasayı yazdırabilecek noktaya gelmiş. Oradaki 3 milletvekili de terör örgütü başının yazdığı mektupları sağa sola iletmek için güvercin gibi bekliyorlar. Mektubu alacaklar, Kandil'e gidecekler, mektubu alacaklar kendi grupları ile meclise gönderecekler, batıya götürecekler. O mektuplar da isyanın lideri Türkiye Cumhuriyeti için bütün tarifleri yapacak. Sizin için yapacak, bizim için yapacak, Halkımız için yapacak. Benim milliyetçiliğimi yargılayacak, tahrik edecek, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunu eleştirecek ve Atatürk'ün milliyetçiliğini, halkçılığını küçümseyecek. Türkiye Cumhuriyetini ırkçı, faşist diyerek damgalayacak. Irkçılıktan ve faşizmden hepimiz payımıza düşeni alacağız. Onlar Kürt'üm diyorsa, ben de Türk'üm diyorum. Ben milliyetçiyim, Türk milliyetçisiyim; var mı bir itirazınız? Ben Jön Türk'üm diyorum. Çünkü iktidarı terakkiye kadar Türkiye'yi götüren meşrutiyetin ikramını arkadan Cumhuriyeti götüren Atatürk'ü besleyen onun kadrolarını ortaya çıkaran bir hareket. Biz Türk'üz. O biz Türkleri küçümsüyor ve milli mücadeleyi yapan milli misakı ortaya çıkaran Kürt milletini yok farz ediyor ve bizim ırkçılık yaptığımızı söylüyor. Atatürk'ün en önemli sözleri hem milliyetçilik, halkçılık üzerinedir. Bizim aradığımız kültür zenginliği, uygarlık zenginliğidir. Herkesin bir arada oluşudur. Osmanlı devletinin kuruluşundan buyana elde ettiği başarılara saygımız var. Biz bütün kültürlere saygı duyuyoruz. Kürt kültürüne, şiirlerine, hikayelerine, romanlarına, masalarına saygı duyuyoruz. O değerler de bizim bir parçamızdır, ama bütün biziz Türk milletidir" dedi.
Ardından ise konuşmacılar sırayla anayasa değişikliği hakkında fikirlerini söyledi. Daha sonra ise ayağa kalkan dinleyiciler ve konuşmacılar hep bir ağızdan andımızı okudu. - MUĞLA