Benim Ruhumda Yıldızlar Geçidi Yatıyormuş...

Çocukluğundan beri elinden kalemi, fırçayı düşürmeyen cemiyet hayatının ünlü isimlerinden Ahu Tuğbay'ın resim yeteneğini ilk keşfeden babası ressam Nejat Tuğbay olmuş. Hayatta kendisini en mutlu eden şeyin resim yapmak olduğunu söyleyen Ahu Tuğbay; 'Geçmişten Bugüne' adını verdiği sergisini Yıldız Sarayı'nda görücüye çıktı. Tuğbay, resim tutkusunu ve yeni tablolarını Şamdan Plus dergisinden Deran Özer'e anlattı...

Ne zaman başladınız resim yapmaya?

Çocukken başladım. İlkokul çağlarımdan itibaren resim yapıyorum.

ESERİM BENDE KALSIN İSTİYORUM

Kim keşfetti resim yeteneğinizi?

İlk babam keşfetti yeteneğimi. "Sen çok güzel resim yapıyorsun" diye resim yapmamı hep teşvik etti. Zaten babam çok iyi bir ressamdı. Ailemizde annem de çok güzel resim yapardı.

Peki ilkokuldan bu yana içinizde resim sevgisi var; nasıl geliştirdiniz bu yeteneğinizi?

Çok kıymetli arkadaşım, dostum İsmail Acar'dan 10 küsür seneden fazla ders alıyorum. İşin tekniğini İsmail'den öğrendim diyebilirim.

6 Haziran'da 'Geçmişten Bugüne' adıyla açtığınız kişisel serginiz ilk kişisel serginiz mi?

KÜSAV'da 2004 yılında kolaj sergim olmuştu. İki tane de seramik sergim gerçekleşti.

Tablolarınızdan ne kadarı satılmıştı?

Sergiye çıkan eserlerimin çoğu satılmıştı.

Neler hissetmiştiniz peki? Çok farklı bir duygu tabii ki ama yeni sergimde yer alacak eserlerimin hepsinin bende kalmasını istiyorum.

O serginizde de yine pop-art eserlerinizi mi sergilemiştiniz?

O zaman da yine ünlü kişilerin üzerine kolaj çalışmaları yapıyordum. Sakıp Sabancı'dan Rahmi Koç'a 59 ünlüye yaptığım kolaj çalışmaları yer aldı.

Tablolarınızda kullandığınız ünlü portrelerine nasıl karar veriyorsunuz?

Belli bir kriterim yok, görsel olarak beni ne çekiyorsa o kişiyi kullanıyorum.

TABLOLARIMDA 100 İSİM VAR

Tablolarınızda kimler var?

James Dean'den Beren Saat'e, Türkan Şoray'dan Tony Curtis'e hayatımızda yer etmiş 100 isim var. Ruhumda ne fırtınalar kopuyorsa onu tuvale yansıtıyorum. Demek ki benim ruhumda yıldızlar geçidi yatıyormuş çocukluğumdan beri.

Sizi en çok etkileyen film ve film yıldızları hangileri?

'Rüzgar Gibi Geçti' beni çok etkilemiştir. 'Doktor Jivago'yu da çok severim. Eski klasik filmlerden hoşlanıyorum. 'Neşeli Günler' filmindeki gibi doğa içerisinde, insanların şarkı söyleyip mutlu olduğu filmlere bayılıyorum.

Tablolarınızda fotoğrafların üzerine mi çalışıyorsunuz yoksa siz mi çiziyorsunuz?

Bazen kolaj üstüne bazen de bakarak, realist çalışıyorum. İlk sergimdekilerin hepsi kolajdı ama son tablolarımın çoğu realist çalışmalar oldu.

Bu sergi hazırlığı ne kadar sürdü.?

Üç yıldır çalışıyorum resimlerimin üzerinde.

#Sayfa#

YASEMİN SIRTINI BANA DAYAMAYI SEVER

Kızım Yasemin'de resim yeteneği yok.

Yasemin sırtını bana dayamayı sever; evinin dekorasyonundan duvar renklerine kadar bana seçtirir. İki yağ çekip beni kandırır.

18 yaşında evlenip, çocuk doğurdum. Sanki aynı evi paylaşan iki yakın dost gibi fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Arada hırlaşmalar da oluyor ama çok keyifli bir şey.

AFET ÇÖP ADAM ÇİZEBİLİR

Babam Nejat Tuğbay, en önemli 100 Türk ressam arasında gösteriliyor.

Ablam Afet'e (Karacan) fırça verseniz çöp adam çizebilir ancak! Nevbahar (Koç) müthiş resim yapar. Ailemizdeki yetenek ona da geçmiş.

Renkler benim için çok önemli. Doğanın tüm renklerine hayranım. Ama renklerin anlamları veya yaydıkları enerji üzerine çok düşünmedim.

Hakiki insan severim. İnsanın bulunduğu konumun benim için hiçbir önemi yoktur. İsterse kral olsun, isterse kapıcı...

Benim için gözler çok önemlidir; bir bakış insanın ne olduğunu sana anlatır. Konuşurken göz teması olmalı insanda, gözünü kaçıran insanları hiç sevmem.

DESEN OLARAK ESKİ TÜRKÇE'Yİ SEVERİM

Pop-art tarz resim yapmaya nasıl karar vermiştiniz peki?

İki-üç yıl önce Kahire'ye gittim. Hayatım boyunca gördüğüm en enteresan evlerden birinde konakladım. O evde ünlü bir ressamın portreleri vardı. Tabloların altında da sanatçıların isimleri Arapça olarak yazılmıştı. Bu fikir çok hoşuma gitmişti, ben de tablolarıma kullandığım sanatçıların isimlerini yazdım.

Eski Türkçe biliyor muydunuz?

İnternetten bakıp buluyordum. Tabii bazen tam olarak karşılığı olmuyordu, mesela 'Okan Bayülgen' yerine 'Ohan Bayülgen' yazabiliyordum. Desen olarak eski Türkçe'yi çok seviyorum.

HİÇ BOŞ DURMAM, ÇİZERİM

Atölyeniz eviniz de mi?

Evimin her yerini atölyem olarak düşünebilirsiniz. Mutfak, banyo, yatak odası, her yerde tuvalim olur. Hiç boş durmadan çizerim.

Ne zaman resim yaparsınız?

O keyfin ne zaman geleceği belli olmuyor...

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin