20 metrekarelik kasetçi dükkanı zamana ve teknolojiye karşı ayakta duruyor

Tarihi çarşı içerisinde yer alan dükkan kaset severler ve koleksiyonerler tarafından

ilgi görüyor.

KONYA - Konya'da 40 yıl önce seyyar olarak kasetçiliğe başlayan daha sonra tarihi Bedesten Çarşısı'nda dükkan açan Eyüp Mermer, 20 metrekarelik dükkanında satışa sunduğu binlerce nostalji, arabesk ve Türk halk müziği kaseti ile zamana ve teknolojiye karşı ayakta duruyor.

Bedesten Çarşısındaki 20 metrekarelik dükkanında kaset satan 72 yaşındaki Eyüp Mermer, silinmeye başlayan kaset kültürünü 32 yıldır 20 metrekarelik dükkanında yaşatmaya çalışıyor. Gelişen teknoloji karşısında kaset ve plakların zor satıldığını ancak müdavimleri bulunan ve koleksiyoncuların kendisinden kaset aldığını ifade eden kasetçi Eyüp Mermer, kaset severlerden halen ilgi gördüğünü ifade etti.

Dükkanında 30 bin kaset olduğunu ve çoğu sanatçıya ait kasetleri de bulundurduğunu belirten Mermer, "Ben seyyarlıktan başladım. 40 sene falan oldu. 32 yıldır da buradaki dükkandayım. Eskiden işlerim daha güzeldi zaman da daha güzeldi. Şimdikinden daha güzeldi. Bazı zorlukları vardı seyyar olmanın ama işlerimiz şimdikinden daha iyiydi" dedi.

Seyyar olarak başladı, dükkan açtı

Seyyarlık yaptığı yıllarda dükkan açmaya karar veren kasetçi Eyüp Mermer, "Burayı açmamın sebebi benim elimde çok kaset vardı. Sonra düşündüm ben bir dükkan açayım hem kasetler için hem de kendim için iyi olacağını düşündüm. Daha sonra burayı açtım. Toptan satmaya başladım aynı zamanda araba aldık kamyonet tarzı. Onunla ilçelere ve diğer illere de satışını yaptık. Tabii bunların şimdiki teknolojiden dinlemek ile kasetten dinlemek farklı. Bunun tadını bilen kasetten vazgeçemez. Buraya gelen müşterilerimiz ben internetten dinliyorum ama kasetteki zevki alamıyorum diyor" şeklinde konuştu.

50 yıldır kaset dinlediğini ve kasetlerden vazgeçmediğini belirten kaset müşterisi Mehmet Ali Yıldız da, "1970 yılların başından beri biz bununla büyüdük. Biz kaset çocuğu olarak büyüdük radyo ile büyüdük. Yurttan seslerin son demlerin sonuna yetiştiğimizi biliyorum. Ahmet Özdemir hayatımıza girdi işte piyeste, Neşat Ertaş Mehmet Erenler, Müzzeyyen Senar'dı falan. Daha sonra 1980'li yıllarda biraz daha arabesk tarafına kaymamız oldu. 1990'lı yıllardan itibaren Konya türkülerine, kasetlerine dönüş oldu. Yine klasikler gazelden tut, Neşat Ertaş, Bedia Akartük, Gülşen Kutlu gibi. Yaklaşık 50 yıllık bir alışkanlık. Bu haz çok farklı bir haz bunu ben herkeste göremiyorum. Başka da bilmiyorum sağ olsun Eyüp abi sayesinde daha aradıklarımızdan buluyoruz. Buraya geldiğim zaman çocukluğumdan kendimden bir şeyler buluyorum. Çok klişe bir laf olacak ama ben burada nostaljiyi yaşıyorum" diye konuştu.