TÜM KATEGORİLER
Giresun Adası'nda Tarih Küllenmesin Yasağı
Doğu Karadeniz'de bulunan Giresun Adası'nın korunması için, yangına sebep olabilecek "mangal yakma" gibi faaliyetler yasaklandı.
Doğu Karadeniz'in en büyük adası olan ve 26 kuş türü ile manastır harabesi, şarap fıçıları, sur gibi tarihi kalıntılar barından Giresun Adası'nın korunması için yangına sebep olabilecek mangal yakma gibi faaliyetler yasaklandı.
Adaya altın postu aramak için gelen Herkül ve Argonotların mitolojik hikayesi, savaşçı Amazon kadınlarının adayı üs olarak kullandığı rivayetiyle dikkati çeken Giresun Adası, aynı zamanda sit alanı. Otantik bir bitki örtüsüne sahip ada, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Giresun Valisi Hasan Karahan, Giresun Adası'nın Doğu Karadeniz'in tek adası olduğunu söyledi.
Adanın aynı zamanda sit alanı olduğuna dikkati çeken Karahan, şöyle konuştu:
"Adayı korumak durumundayız. Korunması gereken bir ada, dolayısıyla da oranın otantikliğini bozmayacak, oraya zarar vermeyecek şekilde, faaliyetlere kontrollü müsaade ediyoruz. Adaya zarar verecek yangına müdahale şansımız çok zor, onun için mangal yakmak, ateş yakmak gibi birtakım faaliyetlere müsaade etmiyoruz. Ayrıca adada kuş çeşitleri de çok fazla ve yangında zarar görebilir."
Karahan, vatandaşların adayı ziyaret edebildiğini anlatarak "Vatandaşlarımız adada gezebiliyor, civarında denize girebiliyor, o konuda bir sıkıntımız yok. Vatandaşlarımız kontrollü bir şekilde adada zaman geçirip çayını kahvesini de içebiliyor" dedi.
"ZİYARETÇİLER KÜLLERİ AĞAÇLARIN DİBİNE DÖKÜYOR"
Giresun Adası'nda 15 yıldır bekçilik yapan Hasan Başer ise adanın korunması gerektiğini vurgulayarak, "Mangal yapan arkadaşlarımız önceden geliyorlardı, mangalını pikniğini yapıyorlar, çöpünü de bırakıyorlar, külleri de ağacın dibine bırakıp gidiyorlardı. Geride ne olur düşünmüyorlar, 'acaba biz bu adayı yakar mıyız' demiyorlar" diye konuştu.
Vatandaşların semaver çayını demledikten sonra içindeki közünü adaya döktüğünü belirten Başer, "Sigarayı fırlatıyor, nereye gittiğini bilmiyor. Bu adayı hep beraber, bir tek benim değil herkesin koruması lazım. Ben bu yeşili 7 yıl beş kuruş ücret almadan korudum. Buraya gelen, kirleten ikinci sefer gelmesin" ifadesini kullandı.
