Yasak Aşk Cinayetinde Polis Memurunu Öldüren Astsubay, Hakim Karşısına Çıktı

Çekmeköy'de silahlı kavgaya girdiği polis memuru Süleyman Aksoy'u öldürdüğü gerekçesi ile "Kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan Astsubay Aslan Sezer'in yargılanmasına başlandı.

"DENİZ DE BEN DE HATALIYIZ"

Sanık Aslan Sezer sorgusunda, maktul Süleyman Aksoy'un kafasına doğru nişan aldığını, tutukluk yapan silahın ateş almadığını belirterek, "Keşke tutukluk yapmasaydı da bende ölseydim. Deniz de ben de hatalıyız" dedi. İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Aslan Sezer ile maktul Süleyman Aksoy'un babası Ali Aksoy ve tarafların avukatları katıldılar.

"EŞİMLE ARANIZDA NE VAR?" SORUSU KAVGAYI BAŞLATMIŞ

Süleyman Aksoy'un eşi Deniz Aksoy ile bir süre önce tanıştığını, aralarındaki arkadaşlığın duygusal arkadaşlığa dönüştüğünü söyleyen tutuklu sanık Aslan Sezer, "Bu noktaya geleceğini hiç düşünmemiştik. Deniz de ben de hatalıyız." dedi. Olay sabahı iş yerine gitmek için servisin kendisini aldığı yere gittiğini, bir aracın kendisine yaklaştığını, aracın ön koltuğunda Deniz Aksoy'u gördüğünü söyleyen Aslan Sezer, "Biri seslendi. 'Senin eşimle aranda ne var. Namusuma göz mü diktin' dedi. 'Eşinle aramızda bir şey yok' dedim. Küfürler etti" dedi.

"İKİ ELİYLE SİLAHI TUTTU KAFAMA NİŞAN ALDI SİLAHI TUTUKLUK YAPTI"

Bu diyalog üzerine bu şahsın Deniz Aksoy'un eşi olduğunu anladığını, ortamı sakinleştirmeye çalıştığını söyleyen Aslan Sezer, "Telefonumu istedi. Sakinleşmesi için kabul ettim. WhatsApp mesajlaşmalarında eşinin adının 'Son' olarak kaydedildiğini gördü. Küfür etti karşılık vermedim. 'Seni öldürmeye geldim, eşimi de boşayacağım' dedi. İki eliyle kafama nişan aldı ancak silah tutukluk yaptı. Keşke tutukluk yapmasaydı ben ölseydim. Yeniden kurdu ateş etti, birden boynumdan kan fışkırdı. Bir iki adım attım, nefes alamıyordum. Ben de silahımı almaya çalışırken tekme attı, silahım düştü. Süleyman beni yere yatırdı, yere düştüm, silahı aldım sırtının yanına doğru ateş ettim. Ben bir tane ateş ettiğimi hatırlıyorum. Ölüm olmasın diye silahı bıraktım Süleyman'ın altından çıkmaya çalıştım. kelime-i şehadet getirdi. Keşke ölseydim bunları yaşamasaydım. Bir an olsun öldürmeyi düşünmedim. Rahmetliyi bir türlü durduramadım" dedi.

"İKİSİ BİRLİKTE BU İŞİ PLANLADILAR"

Müşteki Ali Aksoy, sanığın savunmasındaki beyanının baştan sona yalan olduğunu savunarak, "Bu işin müsebbibi Deniz oldu. Aralarında iffetsizce bir görüşme var. Bu senaryo, planlı yapıldı. İkisi birlikte bu işi planladılar" dedi.

"İKİ PROFESYONEL SİLAH KULLANICISINI DENİZ AKSOY BİR ARAYA GETİRMİŞTİR"

Müşteki Ali Aksoy'un ailesinin avukatı da, sanık Aslan Sezer ile maktul Süleyman Aslan'ı hakkında takipsizlik kararı verilen Deniz Aksoy'un bir araya getirdiğini belirterek, "İki profesyonel silah kullanıcısını Deniz Aksoy bir araya getirmiştir. Deniz Aksoy, olaydan sonra eşine değil, sanığın yanına giderek ona 'iyi misin' diye sormuştur." dedi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ümraniye Cezaevi Tabur Komutanlığı'nda görevli astsubay Aslan Sezer ile aynı cezaevinde infaz koruma memuru olarak görev yapan Deniz Aksoy arasında duygusal ilişki olduğu belirtiliyor.

Deniz Aksoy ile evli olan Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Süleyman Aksoy'un ilişkiyi öğrendiği belirtilen iddianamede, Süleyman Aksoy'un zorlaması ile Deniz Aksoy'un 3 Eylül 2018 tarihinde eşini Aslan Sezer'in her sabah servise bindiği yere götürdüğü kaydediliyor.

Tarafların tartıştıkları, Süleyman Aksoy'un ilk önce eşini kolundan yaraladığı, daha sonra da Aslan Sezer'e ateş etmek isterken silahın tutukluk yaptığı, silahını doldur boşalt yaptığı sırada tarafların boğuşmaya başladıkları kaydediliyor. Olay anında Süleyman Aksoy'un en az 3, Aslan Sezer'in de en az 8 kez ateş ettiği belirtilen iddianamede, Aslan Sezer'in Süleyman Aksoy'u iki kez sırtından vurduğu kaydediliyor.

İddianamede, Aslan Sezer için, "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis ceza isteniyor.