Polis Okulu Müdürü: Polis Vatandaşa Zor Kullanarak İşini Yapardı
Erzurum Polis Meslek Yüksekokulu (PMYO) Müdürü Abdulla Şahin, 'Polis-Medya İletişimi' konulu panelde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde polis olacak kişileri muhtarların seçtiğini söyledi.
Erzurum Polis Meslek Yüksekokulu (PMYO) Müdürü Abdulla Şahin, 'Polis-Medya İletişimi' konulu panelde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde polis olacak kişileri muhtarların seçtiğini söyledi. O kişiye birkaç ay sonra da nerede göreve başlayacağının bildirildiğini anlatan Şahin, "Bu kişinin vatandaşımıza hizmet etmede, iyi bir iletişim kurabilmesi mümkün müdür? O da köyde kendisine uygun sistemlerle, yani insan hakları ihlalleriyle, işkencelerle, vatandaşa kaba davranmakla, zor kullanarak belki suç ve suçluları bertaraf etmede ve suçları aydınlatmada kullanılmıştır" dedi.
İl Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, öğretim üyeleri ve öğrencilerin izlediği PMYO'daki 'Polis-Medya İletişimi' konulu panelde açılış konuşmasını yapan PMYO Müdürü Abdullah Şahin, Cumhuriyet döneminde polis ve medyayı mercek altına aldı. Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulduğu zaman yapılan devrimlerin halk içerisinde etkili olabilmesi için sert ve sağlam adımlar atılması gerektiğine işaret eden PMYO Müdürü Abdullah Şahin, "Mesela polis teşkilatına baktığımız zaman gelip muhtardan sadece isimler alınır. Bir kaç ay sonra o polis adayımızın polis olduğunu ve herhangi bir karakolda çalışmaya başlayacağı ifade edilir. Daha sonra çalışmaya başlar. Peki düşünelim şimdi? Köyden herhangi bir beraber, yaşama ve iletişim kurma anlayışı olmayan bir delikanlının kanının kaynadığı bir ortamda, acaba gerçekten vatandaşımıza hizmet etmede, iyi bir iletişim kurabilmesi mümkün müdür? Suçla mücadalede hangi kuralları uygulayacağız? O da sadece köyde kendisine uygun sistemlerle, yani insan hakları ihlalleriyle, işkencelerle, vatandaşa kaba davranmakla, zor kullanarak belki suç ve suçluları bertaraf etmede ve suçları aydınlatmada kullanılmıştır. Peki medyaya baktığımızda nedir? Polis teşkilatı nasılsa eşittir medya. O zaman onlar da yeni kurulan militarist bir demokrasinin silahşörlüğünü yapma adına bütün imkanlarını, kalemlerini sonuna kadar kullanmışlardır" diye konuştu.
1946 seçimlerinde açık oy kullanıldığını, gizli tasnif yapıldığını belirten Abdulllah Şahin, bu nedenle polisin iktidarın emrinde hareket ettiğini belirtti. Demokrasinin 1960'da darbe demokrasisi haline geldiğini, polis, medya ve bütün kurumların cuntanın emrine girdiğini vurgulayan Şahin, 1980 ihtilali sonrasında Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in "Yıllarca ihtilalin olgunlaşmasını bekledik" dediğini anımsattı. Polisin bu dönemde ve medyanın sağ ve sola bölündüğüne işaret eden Şahin, sonra da 28 Şubat sürecini değerlendirdi. Şahin, "Demokrasinin katılımcı demokrasiler haline geldiği zaman kurumlarımız artık hesap verebilirlilik ve şeffaflik ölçüleri içinde hareket etmeye başlamışlardır. Aynı zamanda vatandaşımızı milletin efendileri olarak görme anlayışımız medyamıza da yansımıştır. Yalan haber üreten, yayan insanların hesap vermesi veya halkımız ve okurları tarafından cezalandırılması vardır" dedi.
'Polis- Medya iletişimi' konulu paneli Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fahrettin Korkmaz yönetti. Panelde DHA Bölge Temsilcisi Kadir Sabuncuoğlu 'Polis muhabirliği'ni, TRT İl Müdürü Salih Lütfi Şengül 'Medya etiği ve polisiye haberler'i, CHA Bölge temsilcisi Ersin Demirci, 'Halkın tenviri ve polis', AA Bölge Müdürü Zekeriya Kaya da 'Kamu haberciliği'ni anlattı. - Erzurum