İliç Maden Kazası İncelemesi: Aşırı Yükleme ve Sıvı Basma Olabilir
TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, Erzincan ve İliç'te yaptıkları incelemelerle ilgili bilgi verdi. İncelemeler sonucunda aşırı yükleme ve sıvı basmanın kazaya neden olabileceği belirlendi.
Haber : DİLAN KUTLU- Kamera: UĞUR DEMİRCİ
(ERZİNCAN)- TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu'nun CHP'li üyeleri, Erzincan ve İliç'te yaptıkları incelemelerle ilgili ANKA Haber Ajansı'na bilgi verdi. Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, heyelana ilişkin "Aşırı bir yükleme ve aşırı sıvı basma olduğunu tahmin ediyoruz" derken; Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, "Sahada ve bize yapılan bilgilerden anladığımız Anagold'un işlettiği altın maden sahasının yığın liç kısmında aşırı yükleme yapılmış durumda" dedi.
Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni'nde 13 Şubat'ta 9 işçinin toprak altında kaldığı siyanürlü toprak kayması ile ilgili TBMM'de kurulan İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, Erzincan'daki ziyaretlerinin ardından İliç'te kazanın olduğu ve toprak altında kalan 5 işçinin daha aramalarının yapıldığı Anagold Madencilik'in maden sahasındaki çalışmaları yerinde inceledi.
Komisyon üyelerinden CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, görüşmelere ve incelemelere dair izlenimlerini ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.
CHP'li Şevkin, liç yığınının 3 ve 4. fazlarda 10 milyon metreküplük heyelanın olduğunu söyledi. Çamurlu ve akışkan haldeki liç nedeniyle uzunca bir süre mangan ocağına girilemediğini belirten Şevkin, "Şöyle bir soru sordum. Burada 47 milyon metreküplük pasayı alabilecek terk edilmiş bir mangan ocağı var. Buranın geçirimsizliği sağlanarak neden buraya yığmadınız da üst üste o yığın liçini oluşturarak bol miktarda siyanür ve sülfürik asit yükleyerek o zeminin stabil olmasının önüne geçildi" diye konuştu.
"AŞIRI YÜKLEME VE SIVI BASMA OLABİLİR"
Yığın liçine ilişkin "Aşırı bir yükleme ve aşırı sıvı basma olduğunu tahmin ediyoruz" diyen Şevkin, "Sıvı yoğunluğu artmış ve doygunluğa ulaşmasının sonucu aynı zamanda 270 metrelere varan bir yükseklikten de bahsediliyor, sıvının akışa geçtiği bahsediliyor. Jeoteknik olarak bu şev açılarının ve yüksekliğinin hesap edilmesi gerekiyordu. Kapasitesinin üstünde yığılma yapılmaması gerekirdi" ifadelerini kullandı.
Deniz Yavuzyılmaz ise "Sahada ve bize yapılan bilgilerden anladığımız Anagold'un işlettiği altın maden sahasının yığın liçi kısmında aşırı yükleme yapılmış durumda" dedi.
"DÜNYANIN EN YÜKSEK LİÇ SAHASI"
Yavuzyılmaz, yığın liç fazlarının yüksekliğini aştığını belirterek, "Burada 4 faza yığın liçi serilmiş, her biz fazda 8 basamak var. Her basamak 8 metreden oluşuyor. Yani 1 faz 64 metre, 4 fazın yüksekliği de 256 metreye ulaşmış durumda. Bu bakımdan da dünyanın en tehlikeli ve en yüksek yığın liç sahasından bahsediyoruz. 32 basamak olması gereken 4 fazda 33. basamakta işlem yapılırken bu kayma felaketi yaşanmış durumda" diye konuştu.
"10 MİLYON TON FAZLA YÜKLEME"
ÇED raporuna göre yığın liç fazlarının kapasitesinin 58 milyon ton olduğuna dikkat çeken Yavuzyılmaz, "Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yaptığı sunum ve verdiği resmi bilgiye göre bu yığın liç sahasının yüklenen liç miktarı 68 milyon ton yani 10 milyon ton fazla yükleme yapılmış durumda" diye konuştu.
"ÜRETİM BASKISI VAR"
ÇED raporlarında şirketin 5 ve 6 fazla ek kapasite artışına gideceğinin ifade edildiğine dikkat çeken Yavuzyılmaz, "5 ve 6. fazların sahada yapılmadığını yerinde tespit ettik. Dolayısıyla burada aşırı yükleme olduğu bir üretim baskısı olduğu net bir şekilde tespit edilmiş oldu. Burada kar hırsını görüyoruz, açgözlülük görüyoruz. Üretim zorlaması görüyoruz. Maalesef şirket adeta altın yumurtlayan bir tesisi, 'daha fazla altın çıkaracağım' diyerek kendi elleriyle imha etmiş, 9 işçimizden enkaz altında kalmasına sebebiyet verilmiş durumda" dedi.
"MURAT KURUM'UN İMZASI VAR"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı'nın da çalışmayla ilgili sorumluluk üstlenmediğini hatırlatan Yavuzyılmaz, "Sanki yığın liç dağı burada oluşmamış gibi ifadelerde bulundular. Ancak net olarak biliyoruz ki 'ÇED olumlu' görüşünün altında dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum'un imzası var" dedi.