Hakem Deniz Çoban Ağlayarak Hakemliği Bıraktı - 1
(geniş haber) Hakem Deniz Çoban ağlayarak hakemliği bıraktı "Hür irademle karar verdim" "Geri adım atmayacağım" Spor Toto Süper Lig'de oynanan Kasımpaşa-Çaykur Rizespor maçından sonra canlı yayında, hatalı kararlar verdiğini belirtip özür dileyen hakem Deniz Çoban, gözyaşları içinde hakemliği bıraktığını açıkladı.
(geniş haber) Hakem Deniz Çoban ağlayarak hakemliği bıraktı
"Hür irademle karar verdim"
"Geri adım atmayacağım"
Spor Toto Süper Lig'de oynanan Kasımpaşa-Çaykur Rize spor maçından sonra canlı yayında, hatalı kararlar verdiğini belirtip özür dileyen hakem Deniz Çoban, gözyaşları içinde hakemliği bıraktığını açıkladı. Deniz Çoban, maç sonrası canlı yayına çıktığında hakemliği bırakma kararı aldığını ancak ailesine danışmadan aldığı kararı açıklamayı bugüne kadar bıraktığını belirtti. Çoban, vicdanının sesini dinleyerek bu kararı verdiğini ve tamamen kendi kararı olduğunu söyledi.
28 Eylül Pazartesi günü Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı'nda oynanan ve 1-1 biten karşılaşmanın son dakikalarında tartışmalı bir penaltı kararı veren Deniz Çoban, maç sonrası Rıza Çalımbay'ın yayıncı kuruluşa verdiği röportajı sırasında canlı yayına katılarak, "Hatalı kararlarımla her iki takıma zarar verdim, özür diliyorum. Bir hafta içinde kendimle ilgili bir karar vereceğim" demişti.
Konya'da Şifahatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde beden eğitim öğretmeni olarak görev yapan Deniz Çoban, 2000 yılında hakemliğe başladı. 2007 yılından itibaren de süper ligde maç yöneten Deniz Çoban, Kasımpaşa- Çaykur Rize maçında verdiği hatalı karar nedeniyle bugün gözyaşları içinde hakemliğe veda etti.
GÖZYAŞLARI İÇİNDE AÇIKLAMA
TSYD Konya Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek hakemliği bırakma kararını açıklayan Deniz Çoban, maçın ardından daha önceden de görüştüğü teknik direktör Rıza Çalımbay'ın, soyunma odasına gelip, "Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun. Tebrik ediyorum, çok güzel maç yönettin, kesinlikle farklı bir amaçla söylemiyorum. Ama verilen penaltı bana penaltı gibi gelmedi, istersen bir de sen bak" deyip ayrıldığını hatırlattı.
Çoban, Rıza Çalımbay odasından ayrıldıktan sonra maçın görüntülerini izleyip, verdiği kararın hatalı olduğunu fark ettikten sonra Rıza Çalımbay'ı bulmak için Kasımpaşa spor'un soyunma odasına gittiğini, burada futbolcuların da hatalı karar vermesine rağmen hiç bir tepki göstermeyip, Çalımbay'ı bulmaları için yardımcı olduğunu söyledi. Rıza Çalımbay'ın, o sırada canlı yayında olduğunu hatırlatan Çoban, orada özür dilerken, aslında hakemliği bırakma kararını verdiğini ancak ailesiyle görüşmeden bu kararın uygun olmadığını düşündüğü için kararı açıklamayı bugüne bıraktığını söyledi.
Biran da duygulanan ve gözyaşlarına hakim olamayan Çoban, konuşmamakta ta güçlük çekti. Konuşmasında sık sık su içen ve oradaki görevliler tarafından ikram edilen Çoban, şunları söyledi
"Canlı yayında o konuşmaları yapmaya başladığım andan itibaren de şunun çok net farkına vardım. Benim için hakemlik bitmişti. Ama o kararı o dakikada orada açıklamak, yıllarca bana emek vermiş, kahrımı çekmiş aileme karşı çok büyük saygısızlık olacaktı. Ailemle görüşmeden onların fikirlerini almadan o kararı orada açıklayamazdım. Kimseyle konuşmadım, hiç kimse ile istişare yapmadım. Ne bir yöneticimle ne bir arkadaşımla ne de bir dostumla. Sadece ve sadece yanımda havaalanına gidene kadar maçın gözlemcisi vardı. Maçtaki görev yaptığım arkadaşlarım vardı. Çok alakasız bir şey ama hiç kimseyle konuşmadığımı ve kimseye bir şey söylemediğimi söyledim."
Ailesinin de hakemliği bırakma noktasında kendisine destek verdiğini ifade eden Deniz Çoban, "Aileme de onaylattıktan sonra hakemliği bırakma kararımı burada açıklıyorum. Hakemliği bırakma kararımı daha önce ailem dışında kimseye bahsetmedim" dedi.
"HÜR İRADEMLE KARAR VERDİM"
Basın toplantısına gelmeden önce Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştüğünü ifade eden Deniz Çoban, "Sadece buraya gelmeden bir saat önce Futbol Federasyonu Başkanımız sayın Yıldırım Demirören'e telefon açtım. Müsaadesini istedim. 'Başkanım böyle bir karar verdim. Hakkınızı helal edin. Sizin gibi bir insanı tanımaktan çok mutlu oldum. Bana müsaade dedim.' Kendisine bilgi verdim. Buraya geldim ve bu açıklamayı yapıyorum. Bu kararı almamda hiç ama hiçbir kimsenin etkisi yönlendirmesi ya da bir baskısı olmamıştır. Tamamen hür irademle, vicdanımın sesini dinleyerek hata yaptığımı bilerek yaptığım bir davranıştan dolayı bu noktaya geldim. Kesinlikle yaptıklarımdan hareket tarzımdan en ufak bir pişmanlık duymuyorum" diye konuştu.
"GERİ ADIM ATMAYACAĞIM"
Deniz Çoban, "Bugün geriye dönüp batığımda, geldiğim noktayı görerek, yine o davranışı yapmaktan eğer vicdanım bunu istiyorsa geri adım atmadan yapacağıma şu an için de eminim. Hiçbir pişmanlığım yok. Kimseye en ufak bir gönül kırgınlığım yok. Tamamen kendi kararımla hakemlik görevimi noktaladım" dedi.
Başarısında Konya spor camiasının, idare eden büyüklerin çok emeği olduğunu ifade eden Deniz Çoban, verdiği kararın ailesi ve çevresi için hayırlı olmasını diledi.
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu ile görüşüp görüşmediği sorulan Çoban, "Kuddusi Müftüoğlu benim için çok ayrı bir insan ama bu kararı alırken inanın hiç kimseye fikrini sormadım. Hiç kimsenin fikrini almadı. Ailem dışında. Bana ulaşmaya çalışanlar da ulaşamamıştır" dedi.
"O İŞ BİTTİ ARTIK"
Müftüoğlu'nun hakemliği bırakmaması yönünde telkinde bulunursa ne yapacağı da sorulan Çoban, "O iş artık bitti. Ben Federasyon bakanımızdan müsaade istedim. Hakkını helal et dedim. O iş bitti geriye dönüş yok" dedi.
Hakemliği bırakma kararına, canlı yayında yaptığı açıklamaların mı neden olduğu şeklindeki soruya ise Çoban, "Planlanmış bir şey değil. Ben o maça çıkarken bile hakemlikteki yaşayacaklarımın planını yaparak çıktım. Bir sonraki atletik testim, bir sonraki seminerim, bir sonraki alabileceğim maçın onların planını yaparak çıkıyordum. Soyunma odasına girdiğim zaman da böyle bir fikrim yoktu. Bir duygu yoğunluğu yaşadım. Başta da söyledim. Son da olmayacak. Hakem hata yapacak. Ben de bir hata yaptım nihayetinde. İsteyerek yapmadım. Rıza hocamın o duygusal hali, onunla görüşmeye gittiğim zaman onu görememem, beni o yayına kadar plansız programsız oraya kadar gidip birden bire içeriye girmem ve konuşmaya başladığım anda dedim ki ben bu yanlışı yaptım. Bu yanlışında sonucunu ne olduğunu az çok tahmin edebiliyorum diye aklımdan geçirdim. Bu saatten sonra da ben de biliyorum. Kurumların belirli kuralları var. Uyulması gereken talimatlar var. UEFA'nın FİFA'nın kuralları var. Onların dışına çıktığımın farkındaydım zaten. Kimse etkili olmadı burada. Bir hata yapmışsanız da sonucuna katlanmak zorundasınız. Ben vicdanımın sesi ile hareket ettim. Ama biliyorum ki Türkiye'de vicdanını sesi ile hareket eden insanlar maalesef sıkıntısını öndeki süreçte çekiyorlar. Ben de bunu o anda hissettim ve dedim zaten. Yani bir şey düşünmedim o dakikadan sonra. Ben bu konuşmayı yaptım. Kim ne derse desin. Bundan sonrası olmaz. Benim için hakemlik bitti dedim. Daha yeni bir kararın arefesindeyim. Hayat çok değişik ve çok şeylere gebe. Biraz önce söyledim. Ben o maça çıkarken hakemlikteki bir hafta sonranın bir ay sonranın bir yıl sonranın planını yaparak çıkmıştım ama. Biranda yaptığım planların hepsinin anlamsız olduğunu gördüm. Yarının ne getireceğini bilemiyoruz. Ailem ve çocuklarımla kafa dinlemek istiyorum. Bu camiada adım Deniz Çoban ise dışarıya çıktığım zaman bana Deniz Çoban diyorlarsa bu saygıyı bu camia sayesinde kazandım. Bu camia da hiç bir kendimi yabancı hissetmedim. Şu anda da hakemliği bırakırken camiama sırt dönmüş gitmiş değilim. Ama yarın ne getirir ne doğurur, şartlar ne olur bugünden onunla ilgili bir yorum yapmam doğru olmaz. Daha çok taze düşüncelerim var. Kafamı toplamaya çalışıyorum" diye konuştu.
Hakemlerle ilgili görüşü sorulan Deniz Çoban, " Camianın içinden yeni çıktım. Artısını, eksisini tam net ifade edemem. Şunu çok net biliyorum. Hakem camiasının içinde bulunan her bir fert ve bireyin, hata yapmamak için, eleştirilere maruz kalmamak için işlerini en güzel şekilde yapmak için büyük fedakarlık sergiliyorlar. Ailelerinden, eşlerinden, çocuklarından işlerinden, özel hayatlarından ayırdıkları her dakikayı bu işe ayırıyorlar. Haftada 10- 15 tane maç seyrediyorlar. Seminerlere katılıyorlar. Uçaklardan inmiyorlar. Tek çabaları var, başarılı olmak. Her bir kardeşim ve arkadaşım çok değerli insanlar. Kişilikli, dürüst, namuslu, işini seven, işinin en iyisini yapmaya çalışan insanlar. Kim kendi işinde hata yapmıyor ki. Cerrah da ameliyat ederken hata yapmıyor mu İnsan hayatına mal oluyor. Şoför işini yaparken hata yapmıyor mu İnsan hayatına mal oluyor. Hakem arkadaşımda hata yapacak. Yapmaması mümkün değil ki. Yapmaması için robot olması lazım. Bir şeylerin değişmesi lazım. Kim değişir, nasıl değiştirir, nasıl olurda değişir bilmiyoruz. Ama insanların bir şeyi anlaması lazım. Bir hakem hata yaptıysa emin olun o futbolcu ve takımdan o yönetim kurulundan o takımın seyircisinden daha beter kahroluyor. Ailesiyle, eşiyle çocuğuyla kahroluyor. Nasıl yaptım diye kendini yiyor. Bunu bilsinler. Hiç kimse bilerek hata yapmıyor" dedi.