Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Kabul Edildi
TBMM Genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerin ardından Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi. Kanun teklifi, enerji alanında düzenlemeler içermekte olup, raporlama zorunluluğu ve taksir yaptırımı kaldırılmış, yenilenebilir enerji üretim santrallerinin kurulması kolaylaştırılmış ve doğal gazın sıvılaştırılması ve ihraç edilmesi için düzenlemeler getirilmiştir.
(ANKARA)- Enerji alanında düzenlemeler içeren 16 maddelik Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda 2 gün süren görüşmelerin ardından kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, bugün 16 maddelik enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümünde yer alan maddeler görüşüldü. İkinci bölümde yer alan 9-16 arasındaki maddeler üzerine milletvekillerinin konuşmasının ardından, maddeler tek tek oylanarak kabul edildi. Genel Kurul'da 2 gün süren görüşmelerin ardından kanun teklifinin tümü oylanarak kabul edildi. Açık oylama usulü ile yapılan oylamada 324 milletvekili oy kullandı; kanun teklifini 244'ü kabul ederken 80'i reddetti.
Kanun teklifinin 15. maddesinin görüşmelerinde AKP grubu öneri vererek ilgili maddenin "Bu Kanunun;1'inci ve 3'üncü maddeleri 28/2/2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde; diğer maddeleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer" şeklinde değiştirilmesini teklif etti. AKP grubunun önerisi kabul edildi. Buna göre IV. Grup haricindeki maden grupları açısından UMREK koduna göre raporlama yapma zorunluluğu 28 Şubat 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılacak.
Önerinin kabul edilmesine Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "Bu teklifle kanunun geriye yürümezliği ilkesi açıkça ihlal edilmiştir. Hukuk devletinde keyfiliğe yer yoktur. Siz kanunu geriye yürütürseniz vatandaşın ekonomik, sosyal hayatını kaosa sürüklersiniz" diyerek tepki gösterdi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de aynı önergeye tepki göstererek, "Bu aslında maden kazası nedeniyle yasa yetişmediği için böyle bir şeye gidildi ama başka türlü telafi edilebilirdi. Bu öngörülebilirlik açısından çok ciddi bir sorun. O zaman 5 yıl sonra bir yasa yapalım ve diyelim ki 3 yıl öncesini de kapsar. Böyle bir hukuk ilkesi yok, böyle bir yasa yapma tekniği yok" dedi.
TBMM'de kubul edilen Maden Kanunu teklifi, özetle şu düzenlemeleri içeriyor:
-Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece 'IV. Grup' maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Böylece bunun haricindeki maden grupları açısından bu zorunluluk ve mevcut taksir yaptırımı kaldırılıyor.
-İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek.
-İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile yasa kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerde imar planı yapılmaksızın Elektrik Piyasası Kanunu'na göre hidrolik kaynaklara dayalı önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulması mümkün olacak.
-Doğal Gaz Piyasası Kanunu'na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenerek, hem yerli üretim doğal gazın hem de farklı kaynaklardan ithal edilen veya ithal edilecek doğal gazların ülkede sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilmesi hedefleniyor.
-Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek.
-10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek.
-Lisanssız üretime devam edecek üretim tesislerinde üretilecek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.
-Enerji verimliliğini artırmak amacıyla hazırlanan projeler, Bakanlık tarafından 15 milyon lirayı geçmemek kaydıyla bedellerinin en fazla yüzde 30 oranında desteklenecek. Bu kapsamdaki destekler hibe veya faiz desteği şeklinde verilecek. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak.
-Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan değişiklikle, olağanüstü hal kararı alınan veya genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, elektrik hizmetlerinin kesintisiz karşılanabilmesi için geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Kurul kararı ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılanabilecek.
-Nükleer Düzenleme Kanunu'nda yapılan değişiklikle, nükleer madde taşıyan kişinin talebi, nükleer tesis işletenin muvafakati ve Nükleer Düzenleme Kurumunun onay yönündeki kararıyla, taşıyıcının sorumlu olabilmesine imkan tanınıyor. Buna göre, işleten, nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünü Kurumun onaylaması şartıyla taşıyıcıya devredebilecek. Yükümlülüğü devralan taşıyıcı, düzenleme kapsamında işleten olarak sorumlu olacak.