Bağcılarlı Kadınlar Stres ve Sıkıntılarını Filografiyle Atıyorlar

Filografi'yi bütün kadınlara şiddetle tavsiye eden Arzu Kartal, "Çivi çakarak tel sararak rahatlıyoruz. Çivi çakarken kafa dağılıyor sinir minir kalmıyor" derken emekli ev hanımı Necla Aktaş da "Sizi yoran ne kadar derdiniz sorununuz varsa hepsini atıyorsunuz. Kafanızı boşaltıyorsunuz" diye konuştu.

'Tel ve çivilerin büyüleyici dansı' olarak tanımlanan ve zorluğu nedeniyle yok olmaya yüz tutan Filografi sanatı Bağcılarlı kadınların elinde hayat buluyor. Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi'nde açılan Filografi Kursu, bu sanata ilgi duyan kadınlarla dolup taşıyor. Her dönem sayıları değişen sınıfta şu anda 25 ev hanımı eğitim görüyor.

Kimi zaman ahenkli kimi zaman da uyumsuz çekiç seslerinin hiç eksik olmadığı sınıfta hocanın talimatları doğrultusunda ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasında teller geçirilerek, belli örgü teknikleri kullanılarak çeşitli desenler meydana getiriliyor. Acemiliğin bitip elin, çekiç, çivi ve tele alışmasıyla kursiyerler de kendi aralarında sohbet etmeye başlıyor. Bir yandan eserler üretilirken diğer yandan da dostluklar pekiştiriliyor.

"EVDE BOŞUNA OTURMAKTANSA BURAYA GELİYORUM"

Ev hanımlarının Filografi'yitercih etme sebepleri ise birbirinden farklı. Bazısı can sıkıntısını gidermek bazısı da psikolojik rahatsızlığına terapi olması amacıyla bu sanata merak salıyor. Kursiyerler arasında yalnızlığını paylaşmak için oraya gelen de var gündelik hayatın stresinden uzaklaşmak isteyen de.

Emekli ev hanımı Necla Aktaş da kursun müdavimlerinden. Arkadaş vasıtasıyla Filografi'yle tanıştığnıı söyleyen Aktaş, "Emekli olduktan sonra yapacak bir şey bulamıyordum. Evde boşuna oturmaktansa buraya geliyorum. Filografi yaptığım süre içerisinde zaman nasıl geçiyor bilmiyorum. Sizi yoran ne kadar derdiniz sorununuz varsa hepsini atıyorsunuz. Kafanızı boşaltıyorsunuz. Büyük bir sabır gerektiren filografi sanatı ev kadınlarının boş vakitlerini değerlendirmelerine yardımcı oluyor" dedi.

"ÇİVİ ÇAKARKEN KAFA DAĞILIYOR SİNİR MİNİR KALMIYOR"

Filografi'yi puzzle yapmaya benzeten Serpil Yılmaz ise "Sabır istiyor ama bir şeyler üretince mutlu oluyorsunuz. Ek gelir de elde ediyorum. Eskiden puzzle yapıyordum ona çok benziyor. Modeli yaparken hiçbir şey düşünemiyoruz. Direkt esere konsantre oluyoruz" şeklinde konuştu.

Arzu Kartal bütün kadınları bu kursa beklediğini belirterek "Zevkli. Stres atıcı. Çivi çakarak tel sararak rahatlıyoruz. Çivi çakarken kafa dağılıyor sinir minir kalmıyor. Evde de yapıyorum. Çocuklara da öğrettim onlar da stres atıyor. Hem ekonomik hem zihinsel çok faydası var. Boş zamanları olan olmayan herkese şiddetle tavsiye ederim. Yakında da sergi açacağım" dedi.

Neslihan Tarfan da Filografinin özgüvenin artmasında ve yeteneklerin ortaya çıkmasında çok etkili olduğunu dile getirdi.