Yunus Emre Türbesi'nin Tapusu Kula Belediyesi'ne Hediye Edildi
UNESCO tarafından 1991 yılının " Yunus Emre Sevgi Yılı" olması nedeniyle Kulalı inşaat mühendisi, fotoğraf sanatçısı ve araştırmacı Ahmet Gürel, Emre köyünün tanıtımına yönelik açtığı "Yunus Emre" konulu fotoğraf sergisinde yer alan tapuları,...
UNESCO tarafından 1991 yılının " Yunus Emre Sevgi Yılı" olması nedeniyle Kulalı inşaat mühendisi, fotoğraf sanatçısı ve araştırmacı Ahmet Gürel, Emre köyünün tanıtımına yönelik açtığı "Yunus Emre" konulu fotoğraf sergisinde yer alan tapuları, Kula Belediye Başkanı Selim Aşkın'a hediye etti.
Osmanlı döneminde bir vakıf köyü olan Emre Köyü'nün, Cumhuriyet ile birlikte vakıf eliyle korunan Carullah Bin Süleyman Camisi'yle dikkat çeken bir köy olduğunu belirten Kula Belediye Başkanı Aşkın,
"Ahmet Gürel'in Fotoğraf Sergisi'nde yer alan Aydın Vilayeti, Saruhan Livası Adala Kazası, Emre Köyü, Emre Sultan Vakfı'na ait 92 evrak no'lu Vakıf Muhasebe evrakı, köy halkı tarafından eski cami olarak bilinen, 1547 yılında Carullah oğlu Süleyman tarafından yaptırılan camiye aittir. Bu caminin vakıf eseri olduğu, cumhuriyet döneminde Vakıflar Müdürlüğü'nde bulunan şahsiyet kayıt örneğinden anlaşılmıştır. Yine köyde bulunan diğer belge olan 'Senedi Hakani', yukarıda bahsedilen belge ile aynı vakıf isimlerini taşır ve Gediz nehri ile Tabduk Emre arasında bulunan vakıf arazilerine ait bir tabu senedidir" dedi.
Sanatçı Gürel'e teşekküreden Başkan Selim Aşkın, şöyle konuştu: "Türk halk şairlerinin tartışmasız öncüsü olan ve Türkü'ün İslam'a bakışını Türk Dili'nin tüm sadelik ve güzelliğini ortaya koyan, sevgiyi felsefe haline getiren örnek insan Yunus Emre ve onun hocası Tabduk Emre tüm dünyaya mal olmuş büyük bir düşünür ve şairdir. Bazen derviş olup karlı dağları aşan, bazen bir alperen olup Anadolu'nun birliği için beylik beylik dolaşan ve bazen de garipler, yoksullar, yetimler için yüceler yücesi Mevla'ya el açan bir garip derviştir Yunus. Yunus buğday kaygısından kurtulup, himmet talebinde karar kılan, manevi mesafelerin yılmaz ve yorulmaz bir yolcusuydu. Yunus'un aşkı Tabtuk'tu; onun izinden gitti, kapısına 40 yıl odun taşıdı; ölürken de şeyhinin başucundan ayrılmadı." - MANİSA