Yozgat'ta Tarlalarda Artan Fare Popülasyonu Çiftçileri Endişelendiriyor
Yozgat'ta hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle tarlalarda fare popülasyonunda artış yaşanıyor. Ziraat odaları, farelerin tarım arazilerinde ekonomik zarara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Çiftçiler, farelerle mücadelede çözüm bulunmasını ve yardımcı olunmasını talep ediyor.
SEYFİ ÇELİKKAYA
Yozgat'ta çiftçiler, hava sıcaklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle tarlalarda artan fare popülasyonu nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Bahçecik köyü çiftçilerinden Sümmani Akgül, "Bu seneki gibi hiçbir fare olayına rastlamadık, 56-57 yaşındayım. Devamlı köyle de irtibatımız vardır, zaten şehre de yakın. Onuncu aydan beri ekin ektiğimiz günden itibaren bu sorunu yaşadık, görülmemiş bir şey" dedi.
Yozgat'ta, havaların sıcak seyretmesi nedeniyle tarlalarda fare popülasyonunda artış yaşanıyor. Ziraat odaları, "Bu yıl yaşanan mevsim normalleri üzerindeki sıcaklıkların tarla fareleri için uygun beslenme ve üreme ortamı oluşturduğu, popülasyonlarında meydana gelebilecek aşırı artış nedeniyle tarım arazilerinde ekonomik zarara yol açabileceği öngörülmüştür" uyarısında bulundu.
Yozgat Merkez Bahçecik Köyü Muhtarı Şükrü Kaya, "Bu sene geçen senelere göre daha fazla, bilemiyoruz neden olduğunu. Diyarbakır'dan özel ilaç getiriyoruz, kurtaramıyoruz. Motorla tepeliyoruz, yine işlem yapıyor. Ondan sonra geri aynı işlem yaptığı yerlere ilaç atıyoruz, baş edemiyoruz" dedi.
"YÜZDE 70 CİVARINDA BİR KAYBIMIZIN OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUM"
Bahçecik köyü çiftçilerinden Sümmani Akgül şöyle konuştu:
"Bu seneki gibi hiçbir fare olayına rastlamadık, 56-57 yaşındayım. Devamlı köyle de irtibatımız vardır, zaten şehre de yakın. Onuncu aydan beri ekin ektiğimiz günden itibaren bu sorunu yaşadık, görülmemiş bir şey. Sanki bir bulut sürüsünün yere çöktüğü gibi oraya fare istila etmiş ve bu da bir milli servete zarar. Bizim şahsımızı bırak, bir milli servet için dahi zarar. Bu yüzde 70 civarında bir kaybımızın olacağını tahmin ediyorum, biz çözüm bulamazsak. Ben iki defa traktörle tepeledim. Üçüncü kez de ilacını atıyorum ve bundan sonraki tüm zarara gidiyor. Ekim için yaptığım masraftan çok şu anda tepeleme ve ilaca masraf ediyorum ben. Bu benim şahsi meselem değil. Köyümüzün ve bu genelde yaygınlaşacağını tahmin ediyorum. Şu an çevre köylerde de aynı sıkıntıları söyledi arkadaşlar. Valimizden, Tarım İl Müdürümüzden, oda başkanlarımızdan bir çare, çözüm yollarını aramasını ve yardımcı olmasını bekliyoruz."
"KIŞ AYLARININ YAĞIŞSIZ OLMASI HAYVANLAR ERKEN OLARAK KIŞLAKLARINDAN UYANMAKTA"
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkanı Doç. Dr. Gamze Pekbey, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olmasının tarla faresi popülasyonunu artırdığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Kemirgenleri biliyorsunuz normal şartlarda ilkbahardan itibaren beslenmeye ve çiftleşmeye başlarlar. Kışın ise kış uykusunda olması gereken hayvanlardır. Son yıllarda da kış aylarının yağışsız ve sıcak geçmesi nedeniyle hayvanlar erken olarak kışlaklarından uyanmakta. Bu süreçte de etrafa dağılarak besin arama gereği hissetmekteler, bu nedenle de son yıllarda özellikle hem köstebeklerde hem de tarla farelerinin popülasyonlarında bir yükseklik olduğunu görmekteyiz. Özellikle tarla faresiyle ilgili küçük alanlarda kültürel mücadele önem göstermek gerekiyor. Tarla fareleri özellikle 8-10 santim civarı toprağın altında yuvaları olduğunu biliyoruz. Buralarda derin toprak sürümü önemli olabilir. İşlek deliklerin özellikle kapatılması, yine küçük alanlarda su altında bırakmak, bu açtıkları galerileri su altında bırakmak etkili olabilir. Yine kapanlar kurulabilir. Tabii son olarak da kimyasal mücadeleyi öneriyoruz. Tarla farelerinde en önemli konulardan bir tanesi beslenme deliğinde özellikle kimyasal mücadele, zehirli yem kullanacaksak, biliyorsunuz çinko fosforlu zehirli yemler öneriliyor bununla ilgili. Bunu da bulmak için ne yapacağız? Üç tane deliği vardır her bir tarla faresinin. Bunlardan bir tanesi beslenme deliği, bir tanesi hafriyat deliği, yani çıkarttıkları toprakları attıkları ki; orası asıl yaşam yerleridir. Bir tanesi de dışkılama deliğidir. Dolayısıyla özellikle zehir yem kullanılacaksa besin artıklarının bulunduğu, yani tarla farelerinin besinleri taşıdıkları bu alanlarda yapılması gerekiyor, kimyasal mücadelenin. Bunun için özellikle tarım il ve ilçe müdürlükleriyle iletişime geçilirse çiftçilerimiz bir dilekçeyle başvuruyorlar ve özellikle tarım ilçe müdürlüklerinden yetkili kişiler gelerek bizzat tarlada gerekli sürveyleri yapıyor ve uygulamalı olarak da nasıl mücadele edileceğiyle ilgili de bilgiler veriyorlar."
"FARELERİN DOĞAL DÜŞMANLARI, YILANLAR, KEDİLER, YIRTICI KUŞLAR"
"Farelerin doğal düşmanları, yılanlar, kediler, yırtıcı kuşlar" diyen Doç. Dr. Pekbey, bunların varlığının korunmasının önemine değindi. Pekbey, "Özellikle kontrolsüz avcılıktan uzak durmamız gerekiyor. Yine küçük alanlarda kedi varlığı da çok çok önemli, farelerle mücadele açısından. Dediğim gibi hem küresel ısınmanın etkilerini görüyoruz tabii ki bu anlamda. Hem de yaşam alanı olarak biz pek çok alanı artık kendimize yaşam alanı olarak açtığımız için, onların doğal yaşam alanlarını bozduğumuz için bu tarz popülasyonlarda da değişimler gözlemliyoruz. Doğal alanları kalmadı çünkü hayvanların" uyarısında bulundu.