Türkiye Yüzyılı Din Öğretiminin Niteliğini Arttırma Çalıştayı Gerçekleştirildi

Türkiye Yüzyılı Din Öğretiminin Niteliğini Arttırma çalıştayı gerçekleştirildi

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz :

" Türkiye'miz son 20 yılda çok büyük mesafeler aldı"

Vali Hüseyin Aksoy :

"Bu alanda ne yapabiliriz sorusu bugün bütün boyutlarıyla ele alınacak"

"Milli Eğitim Bakanlığı'mızın koordinasyonunda yapılacak olan bu çalışmalara ışık tutması oldukça önemli"

ESKİŞEHİR - Eskişehir'de Türkiye Yüzyılı Din Öğretiminin Niteliğini Arttırma çalıştayı, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Saat 10.00'da Eskişehir Öğretmen Evi'nde yapılan Türkiye Yüzyılı Din Öğretiminin Niteliğini Arttırma Çalıştayı açılış programına Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Vali Hüseyin Aksoy, İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, İl Müftüsü Bekir Gerek, protokol mensupları ve eğitimciler katılım sağladı. Çalıştay programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapılırken, din öğretimi sunumu gerçekleştirildi. Programın devamında İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, İl Müftüsü Bekir Gerek, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Vali Hüseyin Aksoy sırasıyla açılış konuşmalarını yaptılar. Açılış programının bitiminde verilen 10 dakikalık aradan sonra çalıştay başladı

" Türkiye'miz son 20 yılda çok büyük mesafeler aldı"

Çalıştayın açılış programında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, "Biz bir kültüre ve medeniyete mensubuz. Bizim medeniyetimiz İslam medeniyeti. Dolayısıyla bizim medeniyetimiz bugün dünyaya söz söyleyecekse o da İslam medeniyetidir. Bugün ki yaşadığımız hadiseler, aslında bizim ne kadar çok şey söylememiz gerektiğini bize ifade ediyor. Bu sözü söyleyebilmek için de kendimizi sürekli güncellememiz, geliştirmemiz ve yeni adımlar atmamız, yeni politikalar belirlememiz gerekiyor. Dolayısıyla sizlerin burada yapacağı çalışmalarla üreteceği fikirler bakanlığımızda bir araya gelerek genel müdürlüğümüz tarafından bir politika belgesi hazırlanacak ve adımları atacağız. Aslında burada uzun uzun anlatmaya gerek yok. Türkiye'miz son 20 yılda çok büyük mesafeler aldı. Ben kısaca özetlemek istersem, 2012 yılında 4+4 yasasıyla din eğitiminin de artık okullarda seçmeli derslerle veriliyor olabilmesi ve aynı şekilde imam hatip okullarının önündeki engellerin kalkması önemli bir adımdır. Anayasamızın 24'üncü maddesi Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin mutlaka bütün çocuklarımıza verilmesini amir kurumdadır. Dolayısıyla 1982 yılından itibaren her bir Türk evladı vatandaşımız Din kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle aslında içinde bulunduğu toplumun yeni değerlerini, geleneklerini ve kültürünü yakinen öğrenme imkanına sahip olmaktadır" dedi.

"Bu alanda ne yapabiliriz sorusu bugün bütün boyutlarıyla ele alınacak"

Eğitim ve öğretim bizim en önem alanların başında geldiğine eğitimdeki niteliğin artırılmasının oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Vali Hüseyin Aksoy İse, "Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin en iyi şekilde yetiştirilmesi, geleceğe ümitle bakmamıza fırsat verecektir. Daha önce de ifade edildiği üzere mesleki eğitimle ilgili bir çalıştay gerçekleştirdik. Temel amaç, bu alandaki mevcut durumu ortaya koymak, yeni talep ve ihtiyaçlara göre neler yapabiliriz, bu konunun bütün paydaşlarıyla bir araya gelerek değerlendirmek ve bunun da raporu bu ay sonu itibariyle çıkacak. Önümüzdeki yıl Milli Eğitim Bakanlığı'mıza sunacağımız yeni alan ve dallarla ilgili çalışmalarımızı tamamlayarak, Eskişehir ilimizi daha iyi bir noktaya taşıyabilelim. Bugün de din öğretiminin niteliğiyle ilgili bir çalıştay gerçekleştiriyoruz. Konunun farklı tarafları bir araya gelerek bu alanda ne yapabiliriz bugün bütün boyutlarıyla ele alacak" şeklinde konuştu.

"Milli Eğitim Bakanlığı'mızın koordinasyonunda yapılacak olan bu çalışmalara ışık tutması oldukça önemli"

Temel anlamda 2 unsur üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini düşünen Aksoy, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Birincisi bu derslerimizde içerik nasıl olmalı ve çocuklarımıza nasıl verilmeli? Bunların iyi bir şekilde ortaya konulması, çocuklarımızın ilgi duyabileceği bir şekilde aktarılabilmesi önemli. İkinci önemli husus da müfredat ve içeriğin ötesinde bu eğitimi verecek olan öğretmenlerimizin yeteneği ve yetiştirilmesi. Bu öğretmenlerimizin hangi formasyonda nasıl yetiştirilmesi, daha iyi olabilir mi, olursa nasıl olunur, konunun hem akademik boyutuyla hem de uygulamanın içerisinde olan değerli öğretmen arkadaşlarımız ve farklı sivil toplum örgütlerimizin bu konudaki duyarlılıklarıyla konu bütün boyutlarıyla münazara edilmeli. Önümüzdeki süreçte Milli Eğitim Bakanlığı'mızın koordinasyonunda yapılacak olan bu çalışmalara ışık tutması oldukça önemli."