"Tarihten Günümüze Avrupa'da İslamafobia" Konferansı
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Nevzat Yalçıntaş, "Avrupalı Müslümanlar arasında donanımlı, entelektüel, etkili gruplar oluşturulmalı" dedi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, "Avrupalı Müslümanlar arasında donanımlı, entelektüel, etkili gruplar oluşturulmalı" dedi.
Muş Alparslan Üniversitesinin (MŞÜ) ev sahipliğinde, Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen "Tarihten Günümüze Avrupa'da İslamafobia" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Yalçıntaş, Türkiye'nin AB'ye alınmamasının asıl sebebinin İslam, nüfus ve ekonomi olduğunu iddia etti.
Avrupa'da insanların kendi dinlerinden koptuklarını, kiliselerin boşaldığını öne süren Yalçıntaş, sosyal, ekonomik krizlerin yapısal hale geldiği, işsizliğin arttığı Avrupa'nın, İslam ülkelerinin zenginliklerini elde tutarak siyasi nüfuzunu sürdürmek istediğini söyledi.
İslam gerçekliğinin bütün dünyaya ve özellikle de Avrupa kıtasındaki ülkelere tanıtılması için tüm meşru vasıtaların kullanılabileceğini vurgulayan Yalçıntaş, "Avrupalı Müslümanlar arasında donanımlı, entelektüel, etkili gruplar oluşturulmalı. Müslüman gençlerin yüksek tahsil yapmaları, burslarla teşvik edilmelidir. Buna yardımcı olacak bir proje ilgili bakanlığa iletilmiştir" dedi.
İslamofobia'nın, İslam düşmanlığı olarak algılanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yalçıntaş, bu düşmanlığın köklerinin Haçlı seferleri, Kudüs'ün fethi, Malazgirt savaşı, İstanbul'un fethi gibi olaylara dayandığını savundu.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç ise Türkiye'nin, genç nüfusa sahip olması ve nüfusunun büyük bölümünün Müslüman olmasından dolayı Avrupa Birliği'ne alınmadığını ileri sürdü.
İslam'ın Avrupa'da dışlandığını savunan İnanç, "İslamafobia çalışmaları devam ediyor. İslam düşmanlığı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. İslam eşittir terörizm, Müslüman eşittir terörist algısı toplumlarda yaygın bir şekilde işleniyor. Biz Müslümanlar olarak İslam dinine mensup olmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyoruz. Gizlemenin hiçbir mahsuru olmadığını söylüyoruz. Tam tersine herkese de tavsiye ediyoruz" diye konuştu. - MUŞ