Kendi Geliştirdiği Müzik Türünü Sinemada Uyguladı
"Prostat müzik" adını erdiği müzik türünü sinimeda uyguladı.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Orhan Kaplan, kendi geliştirdiği ve
"Prostat müzik" adını erdiği müzik türünü sinimeda uyguladı.
Senarist ve yönetmenliğini Yüksel Aksu'nun yaptığı "Entelköy Efeköy'e Karşı" adlı filmin müziklerini yapan Orhan Kaplan, geliştirdiği müzik türünü sinema filminde denedi.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü öğretim görevlisi Kaplan, Türk seyircisinin beğenisini kazanan filmde "Agresif olma",
"Panik yaratma" ve "Ben bu şehrin" adlı şarkıların sözleriyle sinema seyircisinde farklı bir izlenim uyandırdı.
"Prostat müzik" adını verdiği türü şarkı sözlerine yansıtan Kaplan, bu kapsamda müzik sektöründe farklı bir tarz da oluşturdu.
"Zenofobik bakış", "Gemsiz ipsiz vandal", "Allegro", "Andante" gibi ilk duyuşta anlaşılması güç olan kelimeleri şarkı sözlerinde kullanan Kaplan, güftelerinde tiyatral kavramlara da yer verdi.
Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gişe ve seyircide beklenen ilgiyi gören filmin bir Ege komedisi olduğunu söyledi.
Kaplan, "Filmimiz bir Ege komedisi. Organik bir film. 'Organik' derken filmde Yüksel Aksu'nun tasarımına göre herkes kendi rolünü oynadı. Köylüler köylüleri oynadı, enteller entelleri oynadı. Tam bir organik ve sevimli bir film oldu" dedi.
-"Prostat müzik" türü-
Kaplan, yaklaşık 20 yıl önce gündeme getirdiği ve kendisinin geliştirerek
"Prostat müzik" adını verdiği türü sinemada kullandığını söyledi.
Söz konusu müzik türüyle ilgili bilgi veren Kaplan, şöyle konuştu:
"Bu, benim tarzım. Yani 'Prostat müzik' diyorum ben buna. Prostat bakış açısı var. Prostat hastalığını biliyorsunuz idrar yapma zorluğudur. Benim müziğimde de anlama zorluğu var. Yani dinleyici zaman zaman algılıyor, zaman zaman algılamıyor müzikle ters bir orantı var. Yaklaşık 20 yıl önce ben bunu gündeme getirdim. Uygulamalarını yaptım. 'Prostat müzik' adını verdim. O zamanki sahne yaşantımda sahne adı olarak bana 'Ortancı Orhan' adını verdiler. O da o zamanlar büyük vardı, küçük vardı şarkıcıların arasında. Kral vardı, imparator vardı. Bunların arasındaki hiyerarşik dengeyi sağlamak için bir ortancıya ihtiyaç vardı."
Kaplan, güftelerinden de örnekler vererek, şunları kaydetti:
"Özellikle 'Ben Bu şehrin' adlı şarkıda farklı bir şey var. Klarnetle 'bip' yapıyoruz. Klarnetin çaldığı yerleri, boşlukları seyirci dolduruyor. Zenofobik bakış var. İnsanların birbirlerine yabancılaşmasından söz ediyorum. Şehirden kaçış var. İnsanların şehirden kaçması...'Kaçsam şehrin uzağına, tutulacak el bulmaya...' Dostluk arayışı var, barış var. 'Etçiline otçuluna zeytin dalı uzatmaya...' Prostat bakış açısı 'Ben bu şehrin' de de var. Artık bu bir tarz olarak gelişti."
- ERZURUM