Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Eskici Arabasında Bulunan Belgeler Ermeni İddialarını Yalanlıyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Murat Aslan - Osmanlı dönemindeki şehirlerin sosyokültürel yapısını günümüze taşıyan Kadı Sicilleri'nden kayıp olan, fakat 4 yıl önce bir eskicide bulunan 1916-1921 dönemine ait belgeler, azınlıkların Osmanlı hukuk sistemine olan güvenlerini...

Murat Aslan - Osmanlı dönemindeki şehirlerin sosyokültürel yapısını günümüze taşıyan Kadı Sicilleri'nden kayıp olan, fakat 4 yıl önce bir eskicide bulunan 1916-1921 dönemine ait belgeler, azınlıkların Osmanlı hukuk sistemine olan güvenlerini ortaya koyuyor.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'da Kanuni Sultan Süleyman dönemiyle birlikte tutulmaya başlanan Kadı Sicilleri'nin dönemin sosyokültürel özelliklerini en net şekilde anlatan belge hüviyeti taşıdığını söyledi.

Selçuklu'nun kadim başkenti Konya'nın, 1. Dünya Savaşı ile Milli Mücadele yıllarını kapsayan 1916-1921 dönemine ait kadı sicillerinin uzun yıllardır kayıp olduğunu ifade eden Küçükdağ, "Öncesi 1908'e kadar, 151 adet Konya Kadı Sicili vardı, ancak bu tarihlere ilişkin kadı sicili kayıptı. 6 yıl önce, merhum koleksiyoner Safa Odabaşı, seyyar arabayla satış yapan bir eskicide rastladığı bu sicilleri satın alıp bize fotokopisini getirmiş, tez olarak yaptırmamı istemişti" dedi.

-"Kamu yayıncılığı" dalında ödüle layık görüldü-

Belgeleri yüksek lisans tezi haline getirmeye karar verdiklerini anlatan Küçükdağ, "Yüksek lisans öğrencim Halil Erdoğan'a, 1916-1921 dönemine ait bu Konya Kadı Sicili'ni, hem araştırmacıların hem de o dönemin meraklılarının ilgisine sunmak için yüksek lisans tezi yaptırdım. Osmanlıca'da her kelime, anlamlandırılırken büyük anlam değişimlerine neden olduğu için, yapılan transkripsiyon çalışmasının üzerinden bizzat 5-6 defa tek tek geçtim. Yaklaşık 4 yıllık bir sürecin sonunda ortaya çıkan çalışma 'Konya Kadı Sicili, 1916-1921' adıyla kitap halinde yayımlandı. Bu kitap, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından da kısa süre önce 'kamu yayıncılığı' dalında ödüle layık görüldü" diye konuştu.

-Belgeler, Ermeni iddialarını yalanlar nitelikte-

Küçükdağ, mahkeme kayıtlarını çok ayrıntılı şekilde içeren kadı sicillerinin sadece tek nüsha halinde olmasının, esere ayrı bir önem kazandırdığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu kaynak eser, o döneme ilgi duyan araştırmacılar ve meraklılar için çok kıymetli. İçindeki belgeler, 1915'e ilişkin Ermeni iddialarını yalanlar nitelikte. Örneğin, kilise mahkemesi yerine haklarının korunması için kadıya başvuran Ermeni Tuzin bint Serkis ya da Rum Marya bint Kalender'in kayıtları, sözde soykırım iddialarına konu olan 1915'ten bir yıl sonra bile azınlıkların Osmanlı yönetimine kendilerinden bile çok güvendiklerini gösteriyor. Çünkü, iddia ettikleri gibi Anadolu'daki tüm Ermeniler'e hem bakış açısı hem de davranış olarak toplu bir hareket olsa; bu, belgelere net bir şekilde yansır. Oysa bu belgeler, Ermeni olaylarının yaşandığı 1915'ten bir yıl sonra başlıyor."

-Mahkemelere başvurup, haklarını almışlar-

Söz konusu belgelerden; Rum ve Ermeniler'in Konya'da günlük yaşamlarını, tıpkı geçmişte olduğu gibi normal bir şekilde sürdürdüklerinin, mahkemelere başvurup haklarını aldıklarının anlaşıldığını dile getiren Küçükdağ, şunları kaydetti:

"Konya'nın Çiftemerdiven Mahallesi sakinlerinden Ermeni asıllı olup ölen Serkis veled-i Artin'in küçük kızları Viktor, Virjin ve Renkaz'ın vasileri olan anneleri Tuzin bint Serkis, 27 Mayıs 1919 günü mahkemeye başvuruda bulunarak, çocukların babalarından kalan bir gayrimenkulün satışı için kadıdan izin almıştır. 1916'da Konya'da yaşayan, oğlunun verdiği nafakayı az bulan Marya bint Kalender isimli Rum kadın ise haksızlığa uğramamak için kilise mahkemesine değil kadıya gidiyor. Mahkeme, kadını haklı bularak oğlunun, annesine aylık 300 kuruş nafaka ödemesini takdir ediyor."

Yayıncı: Ahmet Kayır - KONYA

Kaynak: AA / Yerel
title