Haberler

Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Şahbenderoğlu: "Yeni Eğitim Öğretim Yılına Birçok Soru İşaretleriyle Başlıyoruz"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eğitim-İş Sendikası Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, “Ayın 11’inde okullarımız açılacak ve eğitim öğretim yılına başlayacağız. Ancak gerçekten büyük sorunlarla başlıyoruz. Piyasanın bu kadar çok yükseldiği ortamlarda okul formalarından tutun da bir takım ders araç gereçlerini alma noktasında insanlar gerçekten çok zorlanıyorlar. Maliyetler ve fiyatlar çok yükselmiş durumda. İnsanlar bu konuda çok sıkıntılar yaşıyorlar” dedi.

MUSTAFA USTA

Eğitim-İş Sendikası Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, "Ayın 11'inde okullarımız açılacak ve eğitim öğretim yılına başlayacağız. Ancak gerçekten büyük sorunlarla başlıyoruz. Piyasanın bu kadar çok yükseldiği ortamlarda okul formalarından tutun da bir takım ders araç gereçlerini alma noktasında insanlar gerçekten çok zorlanıyorlar. Maliyetler ve fiyatlar çok yükselmiş durumda. İnsanlar bu konuda çok sıkıntılar yaşıyorlar" dedi.

Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, memur ve memur emeklisine yapılan zamlar ile kamu toplu sözleşmelerinde hükümetin uyguladığı zam oranlarını değerlendirdi. Ayrıca Şahbenderoğlu, eğitim sistemindeki sorunları da dile getirdi. Şahbenderoğlu, şöyle konuştu:

"BU TİYATROYA SESSİZ KALMAYACAĞIZ"

"Devletin vermiş olduğu teklifler hakem kurulu tarafından olduğu gibi onaylandı. Yetkili sendikanın burada hiçbir etkinliği olmadı. Sadece biz müzakere adı altında aslında bir müsamere seyrettik. Geçen sefer yaşadığımız olayların aynısını yaşadık ve sonuç olarak kamu emekçilerine verilen sefalet zammı ortaya çıkmış oldu. Şu an merkez bankasının açıklamış olduğu rakamlar gelecekteki öngörüler değerlendirildiğinde TÜİK'in yanıltıcı rakamları baz alınarak yapılan bu toplu sözleşme aslında tamamıyla bir sefalet zammına dönüşmüş oldu. Gerçekten kamu çalışanları çok zor durumdalar. Hayat pahalılığı çok fazla artıyor ve artmakta, artacağı da görülen bir gerçek. Bu durumdan dolayı da memurlar gerçekten çok zor durumdalar ve geçinmekte zorlanıyorlar. Kiralarını dahi ödemekte zorlanıyorlar. Çarşı, pazarda ürünleri alıp evlerine getirmekte zorlanıyorlar. Dolayısıyla hiçbir kazanım elde edilmiş değil. Bu maaş zamlarının haricindeki kazanımlar bile aslında yine geçmiş sözleşmede alınan kararların aynısı uygulandı. Biz ekstra bir kazanım gözlemleyemedik. Dolayısıyla toplu iş sözleşmesi süreci gerçekten bir tiyatrodan ibaret oldu. Herkes tarafından da görülmüş oldu. Tabi sendikamız Eğitim-İş bu konuyla ilgili tepkisini ortaya koyacak. Bu tiyatroya sessiz kalmayacağız. Sendikamız bu doğrultuda bir takım eylem süreci başlatacak ve konuya tepki vermeye devam edeceğiz.

"MALİYETLER VE FİYATLAR ÇOK YÜKSELMİŞ DURUMDA. İNSANLAR BU KONUDA ÇOK SIKINTILAR YAŞIYORLAR"

Ayın 11'inde okullarımız açılacak ve eğitim öğretim yılına başlayacağız. Ancak gerçekten büyük sorunlarla başlıyoruz. Piyasanın bu kadar çok yükseldiği ortamlarda okul formalarından tutun da bir takım ders araç gereçlerini alma noktasında insanlar gerçekten çok zorlanıyorlar. Maliyetler ve fiyatlar çok yükselmiş durumda. İnsanlar bu konuda çok sıkıntılar yaşıyorlar. Bu sürecin bu şekilde gideceği görülüyor. Tabi sadece bunlar sorun değil. Okullarımız açılıyor ama bir takım sorunlarla beraber açılıyor. Tayin atamaları noktasında bazı öğretmenlerimiz özellikle de eşi başka ilçede olan öğretmenlerimizin mağduriyetleri maalesef giderilmedi. İl dışından gelen eş durumu tayinlerine öncelik tanındı ve il içindeki eş durumu tayini bekleyen arkadaşlarımız halen mağduriyetler yaşıyorlar. Ayrıca taşımalı sistemdeki sıkıntılar halen devam ediyor. Köy okullarında çalışan öğretmenlerimiz çok büyük zorluklar çekiyorlar. Oralara gidip gelmekte yol masrafı noktasında çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Dolayısıyla maaşları buna yetmiyor. Onlara lojmanda kalabilirsiniz deniyor ama lojmanlara baktığınızda durumun içler acısı olduğunu görüyorsunuz. Normal insanların kalabileceği lojmanlar değil. Dolayısıyla şehre yakın olan öğretmen arkadaşlarımız araçlarıyla geliş gidiş yapmak durumunda kalıyorlar. Bu da ciddi yol masrafı olarak geri dönüyor. Bizim taleplerimizden bir tanesi de köylerde çalışan öğretmen arkadaşlarımıza yol yardımı yapılmasıydı. Maalesef bu da toplu iş sözleşmesinde çıkmadı. Ayrıca orada bulunan öğrencilerinde bir takım sıkıntıları var.

"ONLARIN ÖĞLE YEMEĞİNİ BAKANLIK KARŞILAMAYACAK MI?"

Bakanlık övünerek öğrencilerimize yemek veriliyor diye anlatıyor ama aslında sadece taşımalı sistemdeki öğrencilere yemek verildiği için o köy yerinden gelen öğrencilerin öğlen okulda kaldıkları için aç kalmaları gibi bir durum söz konusu oluyor. Biz istiyoruz ki, oradaki tüm öğrenciler baz alınarak öğle yemeği tahsis edilsin. Hatta oradaki öğretmenlerimizde öğlen orada kaldıkları için onların da bu yemekten faydalanması için bir çalışma yapılmasını istiyoruz. Öğretmenlerimiz de bu konuda çok mağduriyet yaşıyorlar. Kaloriferlerin üzerinde yemek ısıtıp evden getirdikleri yemekleri yemek zorunda kalıyorlar. Öğrencilere kısıtlı gelen yemeği paylaştırmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla öğrencilerde öğretmenler de bu konuda çok mağdur oluyorlar. Bir köy okulunda 8 tane 7-8 tane öğretmen var. Onların öğle yemeğini bakanlık karşılamayacak mı? Bu yapılmayacak bir söz konusu değil. Sonuçta öğretmenler orada öğlenleri yemek dağıtmak gibi bir yükümlülükleri de yok ama bunu yapıyorlar. Dağıttıkları yemekten kendileri hiçbir şekilde yiyemiyorlar. Dolayısıyla bu da bu noktada ciddi bir mağduriyet oluşturuyor.

"BAKANLIK BU SENE ÇOK ENTERESAN BİR UYGULAMAYA İMZA ATTI"

Yine okulların açıldığı süreçte maalesef gerçekten kontenjanlar noktasında da birtakım sıkıntılar var, yığılmalar var. Öğrencilerin bazı okullara çok fazla yığılma yapıldığı gözlemleniyor. Bazı okulların son derece seyrekken, bazı okullarda çok aşırı derecede yığılmalar olduğunu gözlemliyoruz. Bu da planlama ve programlamada maalesef ciddi sıkıntılar meydana getiriyor. Yine bazı öğretmen arkadaşlarımızın seçmeli derslerden dolayı yaşadığı bir takım mağduriyetler var. Bakanlık bu sene çok enteresan bir uygulamaya imza attı. Zorunlu seçmeli ders diye bir kavram girdi hayatımıza. Yani bir dersin ismi hem seçmeli hem de zorunlu olacak. Bu gerçekten enteresan ve akıllara durgunluk veren bir durum. Zorla öğrencilere ders seçtirilmeye çalıştırılıyor. Bu da bazı öğretmenlerin maalesef branşındaki derslere girememesi gibi bir sonuca ulaşıyor. Bu da öğretmenlerimizi son derece huzursuz ve rahatsız ediyor. Yeni eğitim öğretim yılına bir çok soru işaretleriyle başlıyoruz. Bu konuların biz aydınlığa kavuşmasını istiyoruz. Bu mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz."

Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Şahbenderoğlu:
Kaynak: ANKA / Yerel
title
Close