Diyarbakır'daki Polise Silahlı Saldırıya Müebbet İstemi

Diyarbakır'da, terör örgütü DAEŞ'in Kobani'ye (Ayn el Arap) saldırıları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde polis ekiplerine silahlı saldırıda bulunan 2'si tutuklu 4 şüpheli hakkında, altışar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, 6-10 Ekim 2014'te terör örgütü PKK/KCK'nın gençlik yapılanması içerisinde faaliyet gösteren kişilerce güvenlik güçleri ve kamu kurum kuruluşlarına taş, molotofkokteyli, havai fişek, basınç etkili parça tesirli el yapımı patlayıcı ve silahlarla birçok saldırının gerçekleştirildiği anımsatıldı.

Bağlar Polis Merkezi Amirliği önünde 9 Ekim'de saldırı olaylarına karışan kişilerin yakalanması amacıyla zırhlı polis aracıyla uygulama noktası oluşturulduğu kaydedilen iddianamede, durdurulmak istenen şüpheli bir araçtan polis memurlarına hedef gözetmeden ateş açıldığı ifade edildi.

Ekiplerin, aracı durdurmak için arkadan tekerleğine doğru ateş ettiği kaydedilen iddianamede, şüphelilerin olay yerinden yaklaşık 200 metre uzaklıktaki özel harekat timlerine de saldırı gerçekleştirdiği belirtildi.

Timlerin karşılık vermesi üzerine kaçmaya çalışan şüphelilerin araçla yol kenarındaki bir evin duvarına çarptığı ifade edilen iddianamede, ellerinde silah bulunan 4 kişinin, araçtan inerek güvenlik güçlerine doğru ateş ettikten sonra Fatih Mahallesi'ndeki 133. sokağa doğru koştuğu bilgisine yer verildi.

Şüphelilerden Caner Şermet ve Sinan Çelik'in sokakta karşılaştıkları polis memuruna da ateş ettiği anlatılan iddianamede, çıkan çatışmada Şermet'in sol bacağından vurularak etkisiz hale getirildiği, Çelik'in yakalandığı, diğer iki şüphelinin de kaçtığı belirtildi.

Araçta yapılan aramada, 3 Kalaşnikof marka uzun namlulu tüfek, 4 Glock marka tabanca, 6 el bombası, 8 şarjör, 443 uzun namlulu tüfek fişeği, 28 mermi ve çok sayıda doküman ele geçirildiği ifade edildi.

"Kobani'ye gidecektik"

Sanık Çelik, iddianamede yer alan ifadesinde, çıkan olay sırasında kaçan ve hakkında yakalama kararı bulunan Mazlum Kocakaya ile Kobani'ye gitmek için Lice ilçesinden geldiklerini anlattı.

Diyarbakır'a geldikten sonra diğer sanık Şermet ile kendilerini başka bir otomobilin Kobani'ye götüreceğini öğrendiklerini kaydeden Çelik, söz konusu otomobilin gelmemesi üzerine geceyi surlarda geçirdiklerini belirtti.

Hakkında yakalama kararı bulunan diğer şüpheli Resul Akgönül'ün kendilerini otomobiliyle aldığını ifade eden Çelik, Bağlar Polis Merkezi Amirliğine doğru otomobille seyir halindeyken arama kontrol noktasında yaklaştıklarında otomobilde bulunan silah, el bombası ve şarjörlerden dolayı kaçmaya çalıştıklarını söyledi.

Araçlarının kaza yapması sonucu yakalandıklarını dile getiren Çelik, polis karakoluna yönelik saldırıyı gerçekleştirmediklerini ileri sürdü.

Diğer tutuklu sanık Şermet ise YPG'ye katılmak için Kobani'ye gitmeye çalıştıklarını anlattı. Bindikleri otomobilin bagajındaki tabancalardan birini beline takarak Diyarbakır'a geldiklerini kaydeden Şermet, Bağlar ilçesinde polisin uygulama noktasını gördüklerinde araçtaki Kocakaya'nın sürücü Akgönül'e "Bas bas araçta dünya kadar silah var durma" diye bağırdığını anlattı.

Kocakaya'nın araç içerisinden tabanca ile polislere ateş ettiğini ifade eden Şermet, kaza geçiren otomobilden indikten sonra Çelik ile yakalandıklarını, Kocakaya ve Akgönül'ün de kaçtığını belirtti.

5 polise saldırı

İddianamede, olay esnasında 5 polis memuruna yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildiği belirtilerek, şüpheliler hakkında, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan birer, 5 polis memuruna yönelik "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs" suçundan da beşer kez olmak üzere altışar defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Şüphelilerin ayrıca "Terör örgütü propagandası yapmak, izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokmak, imal etme, nakletmek ve görevi yaptırmamak için direnmek" suçlarından da cezalandırılmaları talep edildi.