Beyşehir Gölü Masaya Yatırıldı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof.Dr.Cumali Kınacı, özel hükümler tamamlandıktan sonra genel hükümlerin uygulanması halinde Beyşehir Gölü'nün su seviyesinin düşmesinin söz konusu olmayacağını söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, özel hükümler tamamlandıktan sonra genel hükümlerin uygulanması halinde Beyşehir Gölü'nün su seviyesinin düşmesinin söz konusu olmayacağını söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) arasında bir süredir yürütülen "Beyşehir ve Karacaören Baraj Gölleri Havza Koruma Planları ve Özel Hükümlerin Belirlenmesi" Projesi kapsamında Konya'nın Beyşehir İlçesinde gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye'nin en büyük doğal tatlı su alanı olan Beyşehir Gölü masaya yatırıldı.
Anamas Konukevi'nde düzenlenen toplantıya AK Parti Konya Milletvekilleri Gülay Samancı ve Mustafa Akış, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, TÜBİTAK MAM Çevre Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Proje Yöneticisi Dr. Selma Ayaz, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü, Havza Yönetimi Planlaması Daire Başkanı Nermin Çiçek, Beyşehir Belediye Başkanı İzzet Taşcı, Derebucak İlçe Belediye Başkanı Bahattin Özdemir, akademisyenler, göle kıyısı olan yerleşim birimlerinin belde belediye başkanları ve muhtarlar, ilgili kurumların yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Beyşehir Belediye Başkanı İzzet Taşcı, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 2009 yılında başlayan yağışlı periyot ile birlikte Derebucak Barajı'nın tamamlanmasının da ardından yılda ortalama 180 milyon metreküp suyun Beyşehir Gölü havzasına intikal ettiğini belirtti. Bunun göldeki durumu fevkalade iyileştirdiğini belirten Başkan Taşcı, "Şu an için 5 milyar metreküp su rezervinin üzerine çıkarak 11 bin 24.60 su kotunu yakalamıştır. Bir daha geri dönüşü olmayan kaliteyi ve sağlıklı bir göl durumunu yakalamıştır. Özelikle milli parkın birçok engelleyici hükümlerinden dolayı Beyşehir turizmde istenilen seviyeyi bir türlü yakalayamamıştır" dedi. Başkan Taşcı, özel hüküm belirleme çalışmasının ise Beyşehir'in önünü açacağını kaydetti.
AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı da, Beyşehir Gölü'nün sadece Beyşehir'in değil bölgenin bir hayat kaynağı olduğunu belirterek, "Fakat, milli park başta olmak üzere havza korumalarının oluşturulmasından sonra, gölümüz çok önemli bir şekilde halka açılamamıştır. Milli Park ilan edilmesinin faydalarını da çok önemli şekilde gördük. Fakat, şartların ve imkanların değişmesiyle, insanların daha da bilinçlenmesiyle, özel hükmün belirlenmesindeki çalışmaları, bakanlıktan gelen genel müdürümüz ve diğer yetkili arkadaşlarımızla paylaşarak birlikte oluşturacağız" diye konuştu.
"ÖZEL HÜKÜM ÇALIŞMASI 7 ARALIK 2013'TE TAMAMLANACAK"
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı ise, Beyşehir ile Karacaören su kaynaklarının özel hüküm çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, bu çalışmalarla ilgili şu bilgileri aktardı: "Bu özel hüküm dediğimiz husus, içme suyu kaynağı olarak kullanılan kaynakların planlanması ve yönetim esaslarının ortaya konmasını ihtiva ediyor. Burada şimdiye kadar 13 tane su kaynağının planlamasını tamamladık. Özel hüküm çalışmalarının temel maksadı, suyun içme suyu kaynağı olarak sürdürülebilir şekilde kullanımını, miktar ve kalite olarak belli niteliklere sahip olmasını sağlamak. Özel hüküm çalışması tamamlandıktan sonra genel hükümler uygulanırsa Beyşehir Gölü'nün su seviyesinin düşmesi söz konusu olmayacak. Suyun kalitesi için de bu hükümler gerekiyor. İnsan sağlığı açısından suyun kalitesi çok önemli. İşin diğer tarafı ise bu özel hükümleri koyarken, bölgedeki sosyal, ekonomik ve kültürel yapıyı ve oradaki yaşayanların durumunu da dikkate alarak, uygulanabilir hükümler getirerek, bu hükümleri uygulayacağız. Bir takım kararlar alınırken, o bölgenin özelliklerinin dikkate alınması gerekiyor. Bu da bölgeye fayda yerine zarar vermeye başlar. Özel hüküm çalışması ile bu iki hususu birden değerlendirerek, optimum bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Yani bir bölgede yaşayanları mağdur etmeden, su kaynağını hem miktar, hem kalite olarak korumak istiyoruz. Her su kaynağının özelliklerini dikkate alarak onlara göre özel hüküm belirlemeye çalışıyoruz. Tüm bunları dikkate alarak çalışmalarımıza 7 Aralık 2011 tarihinde başladık ve bu çalışma 7 Aralık 2013 tarihinde tamamlanacak" dedi.
"TÜRKİYE'NİN 25 SU HAVZASINDAN 11'İNİN KORUMA EYLEM PLANLARI HAZIR"
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün 4 Temmuz 2011 tarihinde kurulan yeni bir birim olduğunu da konuşmasında belirten Prof. Dr. Kınacı, kuruluş maksadının ise daha önce yapılmayan, ihmal edilen alanlardaki, eksiklikleri tamamlamak ve yapmak olduğunu ifade etti. Bunların başında Türkiye'nin havza bazında su yönetiminin planlanmasının geldiğini belirten Prof. Dr. Kınacı, Türkiye'de halen 25 tane su havzasının mevcut olduğunu ve bu havzaların, Havza Koruma Eylem Planlarını hazırladıklarını anlattı. Prof. Dr. Kınacı, "Bunların 11 tanesi hazırlandı ve kalan 14 tanesi de 2013 yılı sonuna kadar hazırlanmış olacak. 25 havza için havza yönetim planları hazırlanacak ve havzalar bu yönetim planlarına göre yönetilmeye başlanacak. Her kurum ve kuruluş, ihtiyacı olan paydaş, istediği gibi suyu kullanmak yerine, belli esaslar çerçevesinde suyu kullanacak. İçme suyu olarak kullanılan bölgelerin kaynaklarının da özel olarak korunması ve planlanması gerekiyor " şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Proje Yöneticisi Dr. Selma Ayaz, projenin tanıtımı ile ilgili olarak bir sunum gerçekleştirdi. Toplantının ikinci oturumunda ise ilgili kurum ve kuruluşların bölgede hayata geçirdiği projelerin paylaşılıp aktarılmasının ardından bazı katılımcılar Beyşehir Gölü ile ilgili düşünce, görüş ve önerilerini dile getirdi. Toplantı, yapılan genel değerlendirmelerin ardından sona erdi. - KONYA