Alacahöyük'te İskan "Taş Devri"Ne Dayandı
İsmail Çimen - Ferhat Barulay - "Milli kazı" olarak bilinen ve bir asrı aşkın süredir devam eden Alacahöyük'teki kazılarda bu yıl ortaya çıkarılan küçük bir buluntu, bölgedeki iskanın Taş Devri dönemine dayandığını gösterdi.
İsmail Çimen - Ferhat Barulay - "Milli kazı" olarak bilinen ve bir asrı aşkın süredir devam eden Alacahöyük'teki kazılarda bu yıl ortaya çıkarılan küçük bir buluntu, bölgedeki iskanın Taş Devri dönemine dayandığını gösterdi.
Çorum'un Alaca ilçesine bağlı Alacahöyük beldesinde yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları bu yıl da devam etti.
Bölgede yaklaşık bir asrı geride bırakan çalışmalarda bugüne kadar tarihe ışık tutacak önemli bulgular ortaya çıkarılırken, bu yıla kadar çıkarılan eserler Kalkolitik Çağ'ın izlerini taşımıştı. Bu yıl elde edilen yaklaşık 5 santimetre çapındaki bir sembol ise bölgenin yerleşim tarihini Neolitik Çağ'a taşıdı.
Bölgedeki çalışmaların tarihsel olarak bir asrı aştığı bilgisini veren Alacahöyük Kazı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ilk olarak 1907'de başlatılan kazıların sistematik olarak sürdüğünü ve bir süre sonra sonlandırıldığını belirtti.
Ulu Önder Atatürk'ün, okuduğu kitaplardan bilgi sahibi olduğu Alacahöyük Ören Yeri ile ilgili 1935 yılında hiç görmediği halde kendi hesabından 3 bin lira vererek bölgede yeniden çalışmalara başlanmasını istediğini vurgulayan Çınaroğlu,
"1935 yılında da ikinci bilimsel dönem başlıyor. 1983 yılına kadar çeşitli aralıklarla devam ediyor. 1983 yılında kazılara ara veriliyor. 1996 yılında Ankara Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinde kazılar yeniden canlandırıldı. 1996 yılından bu yana da kesintisiz devam ediyor" dedi.
-Buluntular arasındaki en küçük parça bu yılın en değerlisi oldu-
Alacahöyük Ören Yeri'nde bu yıl gerçekleştirilen kazı çalışmalarının tamamlandığına işaret eden Çınaroğlu, bulunan tarihi eserler arasında yer alan en küçük parçanın bu yılki çalışmaların en değerlisi olduğuna dikkati çekti.
Çınaroğlu, yaklaşık 5 santimetre çapındaki eserle ilgili şu bilgileri verdi:
"Bu sene bulunan eserlerden bizim için en önemlisi, tarihe ışık tutacak bir eser, küçücük bir kabartma. Bir seramik üzerindeki bu kabartma bir hayvan gibi görünüyor. Üç parmağı var ama bunun benzerleri Çatalhöyük ve Göbeklitepe'de bulundu. Orada çok güzel tarihlendi bunlar. Genç Neolitik Dönem'e aittir. Bu hayvan herhalde o dönemdeki bir tanrısalın ya da taptıkları bir hayvanın sembolü olmalı. Bu, seramik üzerinde, bir kap üzerine işlenmiş. Tanrılarına bir şey sunuyor gibi düşünüyoruz. Eser, bu açıdan bakıldığında Alacahöyük'te Neolitik Dönem'de iskanın olduğu yönünde. Tarihi açıdan çok güzel ışık tuttu."
Prof. Dr. Çınaroğlu, Alacahöyük'te iskanın en eskisinin Kalkolitik Çağ olduğu, bu dönemin de yaklaşık milattan önce 5 bin ile 5 bin 500 yıllarına kadar gittiğini bildiklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu sene bulduğumuz bir eser bize Alacahöyük'te Neolotik Çağ'dan itibaren, yani Taş Devri'nin son döneminden itibaren iskanın başladığını gösterdi. Bölgenin tarihi açısından önemli bir gelişme ama en önemlisi Atatürk'ün başlattığı bir kazının Neolitik döneme kadar gittiğini gördük. Bu seneki buluntular arasında en küçük parça bizim için en önemlisi oldu. Kazıda işçiler hep altın bulmamızı isterler, biz altın bulmayı hiç istemedik çünkü altın bize konuşmaz, altın bize tarihini söylemez. O bulduğumuz küçücük şey bizi bu bölgenin tarihine götürdü."
Yayıncı: Orhan Topal - ÇORUM