12 Eylül Darbesine İlişkin Dava

Esma Aygün - Tarihte "Çorum olayları" olarak anılan ve 57 kişinin hayatını kaybettiği 1980 yılındaki olaylarda babasını kaybeden Alevi dedesi Hüseyin Solmaz, 12 Eylül darbesine ilişkin davayla ilgili olarak, " Kenan Evren'in yanı sıra o dönemde parmağı olan herkes su yüzüne çıkarılmalı ve Türkiye bunlardan dersini almalı" dedi.

Solmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çorum'da yaşanan olaylardan 4 ay önce Almanya'ya kardeşlerinin yanına gittiğini ve 4 Temmuz'da babasının öldürülmesi üzerine Çorum'a döndüğünü söyledi.

Almanya'ya giderken Çorum'da sükunetin hakim olduğunu belirten Solmaz, Almanya'da bir televizyon kanalında yanan dükkanlar gördüğünü, Çorum'a döndüğünde o yanan dükkanların Çorum'da kendi mahallesindeki dükkanlar olduğunu öğrendiğini kaydetti.

Babasının ölümünü gazeteden öğrendiğini anlatan Solmaz, "Babamın ölüm haberini alınca yola çıktım. Ankara'dan Çorum'a otobüsler hareket etmiyordu.

' Çorum'a yolcu almıyoruz' diyorlardı. Anlaştığımız bir şoför bizi Çorum'a getirdi. Köyümüze ise jandarma eşliğinde gittik. Her köyün önünde barikatlar vardı. Mayıs ayında yaşanan olayların ardından kentte gerekli güvenlik tedbirleri alınmamıştı. Temmuz ayında olayların büyümesinde bunun büyük etkisi vardı" diye konuştu.

"Bir senaryo yazılmıştı ve Çorum'da sahneye konulmuştu" diyen Solmaz, şöyle devam etti:

"Ailem güvenli olduğunu düşündükleri bir arkadaşın evine yerleşmek için 4 Temmuz'da arabalarına eşya yüklüyorlarmış. Cuma namazı vaktinde bütün camilerden

'Alaaddin Camisi bombalandı' diye anons edilmiş. Hatta bazı köylere arabalarla giden kimsenin tanımadığı insanlar '500 Müslüman kardeşimiz öldürüldü' diye bağırmışlar. Aynı anda kentteki tüm camilerde benzer anonsların yapılması olayların nasıl planlı olduğunu gösteriyor. Babam öldürüldüğünde cesedi çok kötü haldeymiş. Otopsiyi yapan savcıyla görüşmek istediğimde 'Cesedin halini sormayın' dedi. En yakınlarımdan babamı kaybettim, aynı zamanda babamın arkadaşlarından da öldürülenler oldu."

-"Beni babamın sanığının avukatı yazmışlardı"-

Babasının ölümünün ardından uzun süre şikayette bulunamadıklarını anlatan Solmaz, haklarını aramak istedikleri dönemde ise trajikomik durumlarla karşılaştıklarını söyledi.

Çorum olayları davasının Erzincan Askeri Mahkemesi'nde görüldüğünü belirten Korkmaz, şöyle dedi:

"Bir sanığımız vardı, hakkında 60 kez şikayet dilekçesi verdim. Ne yazık ki çok aşağılayıcı bir şekilde mahkeme beni o sanığın avukatı olarak yazmıştı. O zamanlar gerçekten avukat olsaydım çevremdekiler ne düşünürdü- Babamın sanığının avukatı olarak görünüyordum. Bunu düzeltmek için çok uğraştık. Ancak olaylar çok iyi planlanmıştı. Erzincan'ın Çorum'a uzaklığı 500 kilometreydi. Dava 7 yıl sürdü, 22 kere gittik, geldik. İlk önce 28 idam, 14 müebbet verildi, sonra da hepsi beraat etti."

-"12 Eylül iddianamesi"

Kenan Evren'in 4 Nisan'da yargı karşısına çıkacağına hala inanmadığını belirten Solmaz, şunları söyledi:

"Benim dedem Kurtuluş Savaşı'na katılmış, 5 şeref madalyası olan bir şahıs.

'Bu olaylara sebep olanlara en büyük cezayı Allah versin' diye dua etmiştim. Türkiye'de Maraş, Çorum, Gazi olayları dahil bu tür olaylarda insan değerleri çiğnenmiştir. Evren, 12 Eylül darbesi için 'Olayların olgunlaşmasını bekledik' demişti. Evren'e, babası benim babam gibi öldürülseydi ne hissederdi, sormak isterdim. Kenan Evren'in yanı sıra o dönemde parmağı olan herkes su yüzüne çıkarılmalı ve Türkiye bunlardan dersini almalı."

- "Çorum en az 50 yıl kaybetti"-

Hüseyin Solmaz, Çorum'da yaşanan olayların Alevi-Sünni meselesi olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Can güvenliği nedeniyle kentte yoğun göç yaşandı. Çorum'un ekonomisi olayların ardından alt üst oldu. Çorum en az 50 yıl kaybetti. Çorumlu, kendisine hazırlanan oyundan habersizdi. Bizim insanımız bu olaylara menfi bakmadı. Kimse beni tersine inandıramaz. Çok Sünni dostumuz, arkadaşımız var. O zamanlar da vardı şimdi de var. Sünniler de olanlar karşısında bizim kadar şaşkındı."

- ÇORUM