Haberler

Orta Asya Türk Sanatı – İslamiyet Öncesi Türk Sanatı

Tülay Çağlar Kadı

Tülay Çağlar Kadı

Eğitimci - Yazar
29.12.2023 01:09

Orta Asya Türk Sanatı – İslamiyet Öncesi Türk Sanatı
YaşamsalEtkiler - Türk Kozmolojisi Dinamikleri

Türk kozmolojisi, Türklerin evreni, doğayı, insanı ve yaratıcıyı nasıl algıladıklarını ve anlamlandırdıklarını gösteren bir düşünce sistemidir. Türk kozmolojisi, Türk kültürü, tarihi, dini ve mitolojisi ile yakından ilgilidir. Erken dönem Türk sanatı, İslamiyet öncesi ve sonrası Türklerin Anadolu ve çevresinde oluşturdukları görsel sanat eserlerini kapsar. Bu sanat, Türklerin tarih, kültür, inanç ve estetik anlayışlarını yansıtır. Türk kozmolojisi ise, Türklerin evreni, doğayı, insanı ve Tanrı'yı nasıl algıladıklarını ve anlamlandırdıklarını gösteren bir düşünce sistemidir. Bu sistem, Türk kültürü, tarihi, dini ve mitolojisi ile yakından ilgilidir

Türk kozmolojisi, zaman içinde farklı etkilere maruz kalsa da, bazı temel özelliklerini korumuştur. Bu özellikler şunlardır:

Gök Tanrı inancı : Türklerin en eski ve en yüce tanrısı olan Gök Tanrı, evrenin yaratıcısı ve koruyucusudur. Gök Tanrı, mavi gökyüzünü simgeler ve Türkler ona dua eder, kurban sunar ve saygı gösterirler. Gök Tanrı, Türklerin atalarından gelen bir inançtır ve İslamiyet öncesi ve sonrası dönemlerde de varlığını sürdürmüştür.

Üç katlı evren: Türk kozmolojisinde evren üç katmandan oluşur: yer altı, yeryüzü ve gökyüzü. Yer altı, karanlık, soğuk ve kötülüklerin yaşadığı bir yerdir. Yeryüzü, insanların, hayvanların ve bitkilerin yaşadığı bir yerdir. Gökyüzü ise aydınlık, sıcak ve iyiliklerin yaşadığı bir yerdir. Bu üç katman arasında iletişim kurabilen varlıklar şamanlar, ruhlar ve hayvanlardır.

Hayvan üslubu: Türk kozmolojisinde hayvanlar önemli bir rol oynar. Hayvanlar hem fiziksel hem de ruhsal özellikleriyle Türklerin hayatına etki eder. Hayvanlar ayrıca Türk mitolojisinde de önemli karakterlerdir. Örneğin, kurt Türklerin atası olarak kabul edilir. Bozkurt ayrıca Türk boylarının simgesi ve koruyucusu olarak da bilinir. At ise Türklerin en sevgili dostu ve en önemli ulaşım aracıdır. At ayrıca Tanrı'ya yakınlaşmanın aracı olarak da görülür.

Sayısal sistemler: Türk kozmolojisinde sayılar sembolik anlamlar taşır. Sayılar; evren-gökyüzü ve yeryüzü ile bağlantılı yönler, gezegenler, ay, güneş ve takımyıldızların döngüleri ile ilişkilendirilir. Türk kozmolojisindeki sayısal sistemler; ikili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı, yedili, sekizli, dokuzlu, onlu, onikili, yirmidörtlü başta olmak üzere bölümlerle kapsamlıdır.

Türk Kozmolojisi ve İslamiyet İlişkisel Benzerlikleri

Türk kozmolojisi, Türklerin evreni, doğayı, insanı ve Tanrı'yı nasıl algıladıklarını ve anlamlandırdıklarını gösteren bir düşünce sistemidir. Türk kozmolojisi, Türk kültürü, tarihi, dini ve mitolojisi ile yakından ilgilidir. İslam ise, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'e vahyettiği dinidir. İslam, tevhid, peygamberlik, ahiret, melekler, kader gibi inanç esaslarına dayanır.

Türk kozmolojisi ve İslam arasındaki ilişki, Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle başlayan ve zaman içinde farklı boyutlarda devam eden bir ilişkidir.

Türklerin İslamiyet'i kabul etmesi, hem Türk kozmolojisinde hem de İslam'da bazı değişimlere yol açmıştır. Bu değişimler şöyle özetlenebilir:

Örneğin, kurt Türklerin atası olarak kabul edilirken, İslam'da Hz. Yusuf'un kardeşleri tarafından atıldığı kuyuya gelen kurtlar olarak anlatılmıştır.

Türk kozmolojisinde sayısal sistemler, İslam'da sayılara verilen önem nedeniyle devam etmiştir. Sayılara sembolik anlamlar verilmiş ve sayılara dayalı ritüeller uygulanmıştır. Örneğin, 3 sayısı Allah'ın birliğini, 4 sayısı dört halifeyi, 5 sayısı beş vakit namazı, 6 sayısı altı iman esasını, 7 sayısı yedi katlı evreni simgelemiştir.

Türk kozmolojisinde Gök Tanrı inancı, İslam'da Allah inancına dönüşmüştür. Gök Tanrı'nın mavi gökyüzünü simgeleyen sembolleri yerine Allah'ın 99 ismini simgeleyen semboller kullanılmaya başlanmıştır. Gök Tanrı'ya kurban sunma ve dua etme ritüelleri yerine İslam'ın ibadet şekilleri olan namaz, oruç, zekat ve hac uygulanmaya başlanmıştır.

Türk kozmolojisinde üç katlı evren anlayışı, İslam'da yedi katlı evren anlayışına dönüşmüştür. Yer altı dünyası cehennem, yeryüzü dünyası ve gökyüzü dünyası cennet olarak tasavvur edilmiştir. Yer altı dünyasında yaşayan kötülükler yerine şeytan ve cinler, gökyüzü dünyasında yaşayan iyilikler yerine melekler ve peygamberler inanç konusu olmuştur.

Türk kozmolojisinde hayvan üslubu, İslam'da hayvanların tasvir edilmesinin yasak olması nedeniyle azalmıştır. Hayvan figürleri yerine bitki ve geometrik motifler kullanılmaya başlanmıştır. Hayvanların sembolik anlamları yerine Kur'an'da geçen hayvanların öyküleri anlatılmaya başlanmıştır.

İslamiyet öncesi Türk sanatı, Türklerin İslam dinini kabul etmeden önce Anadolu ve çevresinde oluşturdukları görsel sanat eserlerini kapsar. Bu sanat, Türklerin tarih, kültür, inanç ve estetik anlayışlarını yansıtır. İslamiyet öncesi Türk sanatı, farklı dönemlerde farklı özellikler gösterir.

Bu dönemler şöyle sıralanabilir:

Hun Dönemi: Hunlar, Türk boylarının en eski devletlerinden biridir. Hun sanatında hayvan üslubu, Türk halısı, kurganlar ve kaya resimleri gibi özellikler görülür. Hayvan üslubu, hayvan figürlerinin stilize edilerek süsleme motifleri haline getirilmesidir. Türk halısı, dokuma sanatının en önemli ürünüdür. Kurganlar, Hunların ölülerini gömdükleri toprak yığınlarıdır. Kaya resimleri ise Hunların yaşamını, inancını ve savaşlarını anlatan resimlerdir.

Göktürk Dönemi: Göktürkler, Türk tarihinin ilk yazılı belgeleri ile belirlenen bir devlettir. Göktürk sanatında Orhun Yazıtları, balbal taşları, maden işçiliği ve mimari gibi özellikler görülür. Orhun Yazıtları, Göktürk alfabesi ile yazılmış anıtsal yapıtlardır. Balbal taşları, Göktürklerin öldürdükleri düşmanlarının sayısını gösteren dikili taşlardır. Maden işçiliği, Göktürklerin altın, gümüş, bronz ve demir gibi madenleri işleyerek takı, silah ve süs eşyası yapmalarıdır. Mimari ise Göktürklerin şehir kurma ve anıt yapma becerileridir.

Uygur Dönemi: Uygurlar, Türk tarihinin ilk yerleşik devletidir. Uygur sanatında Budizm, Maniheizm ve Hristiyanlık gibi farklı dinlerden etkilenme, yazılı metinler, minyatür resimler ve seramik gibi özellikler görülür. Budizm, Maniheizm ve Hristiyanlık, Uygurların dini inançlarını ve sanatsal ifadelerini değiştirmiştir. Yazılı metinler, Uygurların dini, tarihi, edebi ve bilimsel konuları işledikleri eserlerdir. Minyatür resimler, Uygurların duvarlara veya kağıtlara yaptıkları küçük boyutlu resimlerdir.

Türklerin ana yurdu Orta Asya'dır. Ana yurtta sert bir kara iklimi hüküm sürer. Başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır. Fakat kışın sık sık görülen kar fırtınaları, hem insanlar hem de hayvanlara hayatı son derece güçleştirirdi. Orta Asya Türk topluluklarının ortaya koydukları küçük el sanatlarında bir üslup birliği görülmektedir. Hayvan üslubu diye adlandırılan bu üslupta keçi, kurt, at, kaplan, geyik ve kuşlar tek tek ya da grup hâlinde birbirleriyle mücadele ederken gösterilmiştir.

Hayvan üslubu, Hunlarla başlamış ve Göktürklerle birlikte tüm Orta Asya'da yaygın olarak varlığını sürdürmüştür. Hunlar, Orta Asya bozkırlarında hayvanlarla iç içe bir yaşam sürdürmüştür. Bundan dolayı da günlük kullanım eşyalarında, mezarlarda ele geçen çeşitli eserlerde görüldüğü gibi başta at olmak üzere çeşitli hayvan betimlemelerine geniş yer vermişlerdir.

İslamiyet öncesi Türk sanatı hakkında en çok bilinen eserler arasında;

Orhun Yazıtları: Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Bu yazıtlar Türk tarihi, kültürü ve edebiyatı açısından değerlidir.

Uygur Metinleri: Uygurların Budizm, Maniheizm ve Hristiyanlık gibi farklı dinlerden etkilenerek oluşturdukları yazılı eserlerdir. Bu metinlerde dini, tarihi, edebi ve bilimsel konular işlenmiştir.

Hun Sanatı: Hunlar, Türk boylarının en eski devletlerinden biridir. Hun sanatında hayvan üslubu, Türk halısı, kurganlar ve kaya resimleri gibi özellikler mevcuttur.

Avrasya Üslubu: Türk sanatının temelini oluşturan bir üsluptur. Bu üslupta hayvan figürleri, kıvrık dal motifleri, kozmolojik semboller gibi unsurlar kullanılır. Avrasya üslubu İslam sanatına ve Avrupa sanatına da etki etmiştir.

title