Teknofest kuşağının ilham kaynağı

Dünya tarihi incelendiğinde bütün medeniyetler, diğer medeniyetlerin ortaya koyduğu birikimden istifade ederek yükselmektedir. Hiçbir medeniyet bir öncekinden veya bir sonrakinden bağımsız olarak gelişemez veya ilerleyemez. Bu açıdan bakıldığında hiçbir ilerlemenin tek başına bir medeniyetin başarısı olmadığı ve dolayısıyla medeniyetin de insanlığın ortak mirası olduğu söylenebilir.

İslam medeniyeti, Hz. Peygamberin gelişiyle birlikte günümüze kadar gelen bir süreci kapsamaktadır. Müslümanlar, tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren hızlı bir şekilde yayılarak dönemin güçlü medeniyetleri Roma ve Sasaniler'e ait coğrafyaları kısa sürede ele geçirerek, onların da medeniyetlerinden etkilenerek, 8-17. yüzyıllar arasında, çevresindeki medeniyetlerden daha yüksek bir ilim, kültür, teknik ve ekonomik gelişim düzeyine ulaşmıştır. Ancak hiçbir medeniyet tarih boyunca zirvede kalmayı uzun yıllar başaramadığı gibi İslam medeniyeti de zamanla yerini Batı medeniyetine devretmiştir.

Batı medeniyetinin hâkim konuma yükselmesinden sonra, diğer medeniyetlerin bu yükselişteki katkısı göz ardı edilerek, adeta bütün alanlardaki gelişmelerin Batı medeniyetinden yayıldığı şeklinde bir algı oluşturulmuştur. Bu arada Batı medeniyetinin de kendisinden çokça istifade ettiği İslam medeniyetini göz ardı ettiği de bir gerçektir. Halbuki İslam kültür dünyasında yaşayan ilim adamları hemen hemen bütün ilim dallarında yüksek bir seviye yakalayarak çok önemli eserler vermiş ve kendi alanlarında önemli keşifler meydana getirmiş, insanlık için hayati öneme sahip icatlara imza atmışlardır.

Tarihsel süreç içerisinde İslam ve bilim kavramları birbirini tamamlayan önemli kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Dini ilimler sahasında ilerleme gösteren Müslümanlar aynı zamanda fenni ilimlerde de büyük başarılara ve atılımlara imza atmışlardır.Ancak İslam tarihine baktığımız zaman dini ilimler alanında çalışma yapan ilim adamları, müsbet bilimler alanlarda önemli çalışmalar yapanlara göre daha popüler olmuşlardır.İşte Prof. Dr. Mehmet Azimli'nin koordinatörlüğünde yürütülen, İslam tarihinin ilk zamanlarından Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışına kadar yaşayan 443 bilim adamının içinde yer aldığı, 253 akademisyen tarafından yazılan "İslam Medeniyetinde Bilim Öncüleri" adlı 9 ciltlik (1. Astronomi 2. Coğrafya, 3. Felsefe, 4. Fizik/Kimya/Biyoloji 5. Matematik- 6. Mûsikî 7. Sanat/Mimari 8. Tarih 9. Tıp) projesi böyle bir eksikliği gidermek adına çok önemli bir hizmet olmuştur. Çünkü bu çalışmalar yüzyıllarca göz ardı edilen İslam bilim öncülerinin, günümüz insanına tanıtılmasına büyük bir katkı sağlayacaktır. Günümüzde teknolojiyi ve bilimi sadece Batı medeniyetine ait olduğunu düşünen insanlara verilen etkili bir cevap olacaktır.

Büyük bir özverinin ve yılların emeği olan bu nadide çalışmanın ortaya konulmasında emeği geçen başta Prof. Dr. Mehmet Azimli, editörler kurulu ve yazar ekibi, büyük bir tebrik ve takdiri hak etmişlerdir. Teknofest ruhunun büyük bir heyecan uyandırdığı şu günlerde bu tür çalışmaların temin edilerek bütün okul kütüphanelerinde ve evlerde bulundurmak, gençlerin istifade etmesini sağlamak en büyük vazifemiz olmalıdır. İslam medeniyeti ve bilim öncüleri bizlere büyük bir miras bırakmışlardır. Bu mirasın gerçek sahipleri olduğumuzu, elimizde büyük bir hazinenin olduğu ve bizim de bu mirası geliştirerek yeni bilim öncülerine anlatmamız gerekmektedir. Çünkü geçmişine yabancı nesiller, geleceği inşa ve imar edemezler. Gençlerimizi ümitsizlikten kurtarmak ve kendilerine olan güvenlerini kazandırmak bizim onlara yapacağımız en büyük iyilik olacaktır. Gelecek bu gayrete sahip, azimli "TEKNOFEST KUŞAĞI"nın olacaktır.