Haberler

Muhakeme

Enis Kaymak

Enis Kaymak

Basketbol Antrenörü - Spor Yazarı / Girişim S.K
15.07.2023 11:32

Yakın zamanda üzerine fazlaca düşündüğüm bir konuyu sizlere aktarmak istiyorum.

Sporcular, bireyler yaşanılan ortam içerisinde kurulan kısa yahut uzun vadeli ''muhakeme' yeteneği diyebiliriz buna.

Bilimsel verilere göre çocukların takım sporlarına başlama yaşı 8 olarak gözükse de artık çok daha küçük yaşlarda başlatılıp, temel motorik özellikleri daha erken kazanmaları sağlanarak (umarım öyle yapılıyordur) çocukların gelişimlerine sevgili antrenörlerimiz destek olmaya devam ediyorlar

Bu konuda ailelerin söylediği ''aman çocuk enerjisini atsın'' konusu gelişi güzel söylenmiş bir cümle olabilir, umarım öyledir. Ya da bu cümle gerçek de olabilir tabi. Fakat bu konuya girersem bugünün konusundan çok uzaklaşırız. Şimdi gelelim asıl konumuza…

MUHAKEME

Biz antrenörlerin bir takımı olgunlaştırma, kendi sistemimizi kurma, oyun ( yaşam) içerisinde istediğimiz mertebeye, sisteme, hıza, sürate, bakış açısına takımı ulaştırmamız ortalama 3.sezon başında tamamlanır. Yani 3. sezon başında takım oturmuş, istenilen seviyeye gelmiş , artık konunun kapanmasına 1 sezon kalmıştır.

Hemen şimdi akıllara gelen cümleler; "Koç ben daha kısa sürede yapıyorum. 3 sene çok uzun yahu. Üç senede kovuluruz."

Haklısınız hepsi gerçekleşebilir, çok daha sürede kimya oluşabilir başarılı bir sezon geçirilebilir. Fakat kalıcı olmaz. Bu cevabı bir düşünün anlayacaksınız.

Şimdi gerçeğe gelelim; üç sene çok kısa bir süre,bu metni biraz ergenliğe girmek üzere olan çocuklara sahip ailelere yöneltmek istiyorum.

Alt yapı; ona kattıklarınızı, sevginizi, yönlendirmelerinizi, doğruyu-yanlışı, kişisel olarak öğretme yöntemlerinizi, muhakeme yeteneği kazanması için yaptıklarınızı, doğru bakış açısı kazanması için farklı bakması gerektiğini öğretmenizi. Sonraki hamlenin ne olduğuna dair fikirlerinizi... Kötü bir gün geçirdiğinde verdiğiniz tepkileri, tepkisizliği. İyi zamanlarında yaptıklarınızı, temel psikolojik ihtiyaçlarını, doğru düşünme , hareket , sonuç alma üzerine yansıttığınız düşünceleri...

Bunların içerisinde eksikler var tabi fakat çok uzun uzun yazmak istemiyorum.

Söylediklerimi bir gözden geçirin derim.

Evet biz bunları 15 kişilik bir takım kadrosuna uyguluyoruz.

Özellikle altyapı organizasyonlarında sistem kurulmaya başlandığı an yani daha tohum toprağa düşmüş, bırakın ağacı bir kenara. Sulanması, güneş görmesi, yeterli mineralleri alması, serinlemesi, filiz vermesi, ilk adımını atması...

''Basketbol Hayattır'' dediğimiz başlık buradan gelir.

Muhakeme dediğimiz sistem analiz temellidir.

Dinle, izle, düşün, hareket et.

Bir oyun düşünelim, sahadayız. Işıklar gözlerimizi alıyor, inanılmaz bir gürültü var. Sahadaki oyuncuların hepsi laktik asit eşiklerini aşmış, stres, endişe, ter, küçük çaplı bir savaş var gibi sahada... Hakem tartışmalı kararlardan çekinmiyor, antrenör oyunculara yükleniyor. Seyirciler sürekli yüksek sesle bağırıyor. Yani bir kaos içerisindeyiz.

Bir rebaund pozisyonunda topu aldık, daha havadayken görmeye başladık. Savunma geri koşmaya geç kaldı, yanımda top sürebilecek biri var, ona pas vermeliyim. Evet, bir driplinge ihtiyacımız var çünkü zaten geç kalmış savunma üzerine bir top sürmem lazım. O sırada forvetteki oyuncu tamam şimdi hızlı hücuma gideceğim, çünkü antrenör topu durdur diye bağırıyor. İlk pas, ilk dribling, ilk koşu, sayı. Toplamda üç hücum oyuncusu sayıya ulaştı!

Tabi bu beklediğimiz gibi olmayabilir. Antrenör topu durdur demez, geri koş der. Ortaya gir der, pas açısını kapat der. Rebaund alan oyuncu pası verecek oyuncuyu bulamaz takım geri koşar, topu alacak oyuncu gereksiz bir cut yapmaya kalkar ya da topu iki kere yere vurur. Hiçbiri olmasa bile bu kadar stres içerisinde pas kötü verilebilir, atış kaçabilir, oyuncu kayıp yere düşebilir, hakem hücum faul çalabilir.

Şimdi bir ıhlamur ağacı düşünün. Kökleri toprağın derinliklerine inmiş, 6-7 metre civarında görkemli, ufak bir rüzgar ile ağacın yapraklarının hışırtılar içerisinde bize sunduğu mis gibi kokuları düşünün...
Yolun kenarına sıra sıra dizilmiş, toprağa tohumlar ekilmiş, bakımları yapılmış... Sevgi ile büyütülmüş, beslenmiş; sarı-yeşil yapraklara bulanmış, bazı yapraklarına veda etmiş.
Ihlamur ağacının gölgesine yaprakları düşmüş…
Bu kadar emeğin üzerine eksik yapılan tek bir konu; ilaçlama, haşereler ya da hava şartları…
Konuyu hiç istemediğimiz yerlere getirebilir.

Geçenlerde okuduğum bir psikolog kitabında diyor ki; "beynimizin söylediklerine her zaman inanmamalıyız."

Konu tekrar başa dönüyor; Muhakeme!

Çocuklarımıza doğru analiz yeteneğini, bilim ve vicdan ışığında verelim…

Olasılıklar bitmez sevgili dostlarım.

Dünyamız olasılıklar üzerine, sizin kurduklarınız yahut başkaları tarafından planlanan olgular içerisinde sürer.

Burada en önemli konu her zaman muhakeme edebilmektir.

Sizler sporcularınızı, çocuklarınızı, kendinizi, muhakeme konusu üzerine geliştirdiğinizde ve bunu aktarabildiğinizde bu konuların çoğu çözülecektir.

Sizleri biraz aydınlattığıma inanıyorum. Sükun içerisinde bu yazıyı her okuduğunuzda daha farklı anlamlar bulabileceksiniz.

Sağlıcakla kalın…

title