İnsanın en büyük sınavı: Bireysellik ve toplumsallık arasındaki denge
Klinik Psikolog Dr. Kahraman Güler, Haberler.com'un 'Altıyedi' programında toplumsal ve bireysel dengenin önemine değindi. Dr. Güler, insanın, toplum ve birey dengesini kurmanın zorluklarına dikkat çekti. Ayrıca, yetiştirilme tarzı, eğitim sistemi ve medyanın bireylerin başkalarını anlamasını zorlaştırdığına değindi. İnsanın bu dengenin farkına vararak, hem birey olarak hem de toplumun bir parçası olarak nasıl daha iyi olabileceği üzerine düşünmesi gerektiğini vurguladı.
Haberler.com Youtube stüdyosunda Dr. Alihan Limoncuoğlu ve Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer'in sunduğu "Altıyedi" programına konuk olan Klinik Psikolog Dr. Kahraman Güler, insanın toplumsal ve bireysel dengesini kurmasının zorluklarına dikkat çekti. Dr. Güler, modern insanın, uygarlığını başkalarının iyiliği ile olan ilişkisinden kazandığını belirterek, "Biz birlikte iyiyiz. O iyiyse ben de iyiyim. Birlikte var olabiliriz, birlikte bir şeyler yapabiliriz," dedi.
Ancak, Dr. Güler'e göre, bu dengeyi kurmak her zaman kolay olmuyor. Yetiştirilme tarzı, eğitim sistemi ve medya gibi dış etkenlerin bireylerin başkalarını anlamasını zorlaştırdığını ifade eden Güler, "Biz kendimizi hiç o halde düşünmediğimizde, daha savurgan ve daha vurdumduymaz olabiliyoruz," şeklinde konuştu. İnsanın, doğası gereği muhtaç bir varlık olduğunu belirten Dr. Güler, "İnsan, birey ve toplum dengesini kurmak zorunda olan ve bence en büyük sınavı bu olan bir varlıktır: 'Ben' ve 'ötekini' konumlandırmak," diyerek bu dengenin önemine vurgu yaptı.
Bu çerçevede, bireysellik ve toplumsallık arasındaki ilişkinin, birbirini besleyen dinamikler olduğuna değinen Dr. Güler, insanın bu dengenin farkına vararak, hem birey olarak hem de toplumun bir parçası olarak nasıl daha iyi olabileceği üzerine düşünmesi gerektiğini belirtti.