Çerkezköy Endüstriyel Fuarı'nın Açılışı Gerçekleştirildi
Firmaların üretim kapasitesini artırmayı, firmalar arasında iletişim ve etkileşime katkıda bulunmayı hedefleyen, Trakya'nın ilk ve tek endüstriyel fuarı olma özelliğine sahip Çerkezköy Endüstriyel Fuarı'nın Resmi Açılışı, TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr.
Firmaların üretim kapasitesini artırmayı, firmalar arasında iletişim ve etkileşime katkıda bulunmayı hedefleyen, Trakya'nın ilk ve tek endüstriyel fuarı olma özelliğine sahip Çerkezköy Endüstriyel Fuarı'nın Resmi Açılışı, TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Valimiz Sayın Aziz Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Çerkezköy Kapalı Pazar Yeri'nde düzenlenen fuara, Meclis Başkanı Şentop ve Vali Yıldırım'ın yanı sıra Tekirdağ Milletvekilleri Mustafa Yel, Çiğdem Koncagül, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Kozuva, Çerkezköy OSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, sanayiciler, işadamları ve vatandaşlar katıldı.
Açılış, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'mızın okunmasının ardından Çerkezköy TSO Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva'nın konuşmasıyla başladı.
Ardından Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay ve Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel bir konuşma yaptılar.
Ardından konuşan Vali Yıldırım; "Ülkeler; refah seviyelerini, ekonomik güçlerini ve istihdamlarını büyük oranda sanayileşme ile sağlarlar. Sanayileşme, özellikle ekonomiyi olumlu yönde etkilemekte, ülkelerin bütçesini dengelemektedir. Sanayileşme ile birlikte tüketime oranla artan üretim, ekonomik faaliyetlerde pozitif bir etki oluşmasına sebep olmaktadır.
Sanayi işletmelerinde, hammadde işlenip endüstriyel bir ürün ortaya çıkarılarak katma değere dönüştürülür. Bu yüzden sanayi sektörü, ülkeler için en önemli kalkınma aracı olmaktadır. Sanayisi gelişen ülkeler, ülkede biriken sermaye sayesinde diğer alanlarda da yatırımlar yaparak hızlı bir şekilde kalkınırlar.
Tekirdağ, Ülkemizin en gelişmiş ve en kalabalık bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde yer alması, Marmara'ya ve Karadeniz'e kıyısı olması, dünyanın sayılı metropollerinden biri olan İstanbul'a sınır olması, Ülkemizin Avrupa'ya açılan kapısı konumunda bulunması vb. sebepler ile coğrafi ve jeopolitik açıdan stratejik önem ve avantajlara sahiptir.
Tekirdağ, sahip olduğu bu coğrafi ve jeopolitik avantajların yanında uluslararası limanlara, bir uluslararası havalimanına ve gelişmiş bir karayolu ağı ile uluslararası hatlara entegre olan demiryolu taşımacılığına ev sahipliği yapması sebebiyle ülkemizin lojistik altyapısı en güçlü illeri arasında yer almaktadır.
Tekirdağ ili, coğrafi ve jeopolitik konumunun sağlamış olduğu bu avantajlar sayesinde Ülkemizin en güçlü sanayi altyapısına sahip illeri arasına girmiştir. İlimiz, 13 Organize Sanayi Bölgesi ile Ülkemizde en fazla Organize Sanayi Bölgesi'ne sahip ikinci il konumunda olup, en fazla sanayi elektriği tüketen 5. ildir. 2900'e yaklaşan, hemen hemen tüm sektörlerde faaliyet gösteren sanayicileri ile ülke üretimine ciddi katkılar sunmaktadır.
Görüldüğü üzere Tekirdağ, ticaret ve sanayi açısından daha fazla büyümeye, daha fazla gelişmeye oldukça yatkın bir konumdadır. Bu avantajlı konumu değerlendirerek üretimimizi artırmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu fuarda, firmaların bir araya gelerek ticaretlerini ve işbirliğini artırması, bölge sanayisinin gelişimine katkıda bulunması en büyük temennimizdir.
Fuarımız, katılımcı firmalara sektördeki yenilik ve gelişmeleri takip etme, iş alanındaki farklı firmalarla görüşme, olası iş fırsatları için yeni kişilerle tanışma ve iş ağını genişletme imkanı verecek. Katılımcılara, sektörel bilgilerini geliştirme, müşteri ilişkileri ağını güçlendirme ve marka bilinirliliğini güçlendirme fırsatı sağlayacak. Firmaların bölgesel tedarik zinciri oluşturması ve bu zincirin bir parçası olması için de çeşitli fırsatlar sunacak. Bu fuarla umuyorum ki bölge endüstrisinin kapasitesi ve üretimimiz artacak, bölge ticaretini ve ihracatını daha fazla geliştirecektir.
Çerkezköy Endüstriyel Fuarı'nın ulusal ve uluslararası katılımlarla büyümesini temenni ediyor, fuarın katılım yapan tüm firmalara hayırlı ve bereketli kazançlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Bu fuarın düzenlenmesinde emeği geçen başta TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop'a şükranlarımı arz ediyor, Milletvekillerimize, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin'e, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Kozuva'ya ve diğer tüm yetkililere teşekkürü borç biliyor, bu fuarın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. " dedi.
Ardından konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop; "2020 yılında internet üzerinden yapılan ticaret hacmi 136 milyar liradan 226, 2 milyar liraya yükseldi. Bundan sonra da internet üzerinden yapılan tanıtım ve satışların hacmi artarak devam edecek. Benzer durum diğer ülkelerde de yüzde 26'lık artış ile 4 trilyon 300 milyar dolara ulaştı. Bu oranın bu yıl 4 trilyon 900 milyar dolara erişmesi bekleniyor. Şirketlerimizin gelecek planlama ve yatırımlarını bu gerçekleri dikkate alarak yapmalarını önemli buluyorum. Katılımcı firma sayısının artması, fuara ilginin arttığını ve fuarın giderek kurumsallaştığını göstermektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Türkiye, son 12 ayda 212, 2 milyar dolarlık ihracatla 211 milyar dolarlık yıllık hedefini aşmış bulunmaktadır. Aylık bazda ise 20 milyar dolarlık ihracat hedefine yılsonu itibarıyla ulaşılacağı anlaşılmaktadır. Elbette bu artışta Trakyalı ve Çerkezköylü sanayicilerimizin de ciddi katkısı bulunmaktadır. Trakya'nın ve Tekirdağ'ın mütevazı tavrı, Türkiye ekonomisindeki büyük yerini görmeyi zaman zaman engelleyebilir. Ancak bizler biliriz, mütevazılık bizatihi büyüklüğün göstergesidir" diye konuştu.
"Türk sanayisi, iş dünyası da bir nevi kendi kabiliyetini ve kapasitesini test etti. Türkiye, Covid-19 salgını koşullarına rağmen salgının getirdiği menfi etkileri en az zararla atlatan ülkelerden birisi oldu. Bunu yalnızca biz söylemiyoruz, AB Komisyonu 2021 Türkiye Raporunun ekonomik değerlendirme başlığı altında, Türkiye'de yetkililerin iç talebi artırmak ve Covid-19'un ekonomik etkilerini hafifletmek için "büyük ve geniş kapsamlı bir dizi önlem" aldığına işaret edilmiş, söz konusu önlemler sonucunda Türkiye'nin, ekonomik krizden hızlı bir şekilde çıktığı ve 2020'nin üçüncü çeyreğinde kriz öncesi seviyelere ulaştığı belirtilmiştir. Yıl sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 9'luk bir ekonomik büyüme öngörülmektedir ki dünyanın içinde bulunduğu kriz ortamında bu rakam, olağanüstü bir büyüme olarak kabul edilmektedir. Bunların yanı sıra, korona virüsü salgını uluslararası ticarette yeni arayışlara yol açtı ve bize de bazı fırsatlar sundu. Bunun bir sebebi ülkemizin gelişmiş ülke pazarlarına yakın olması ise, diğer sebebi de üretim, ulaşım ve depolama gibi alanlarda altyapımızın dünyanın en gelişmiş 10 ülkesindeki düzeyde olmasıdır. Özellikle Avrupa ülkeleri artık Çin gibi uzak pazarlardan mal tedarik etmek yerine, Türkiye gibi kendilerine daha yakın mesafelerdeki ülkelerden mal tedarik etme yoluna gitmeye başladılar. İhracatımızın 220 milyar dolar düzeyine erişmesi de bu durumu teyit etmektedir. 2022 yılından itibaren ihracatımızdaki artışın devam edeceği beklenmektedir ki, bu durum, Trakya Bölgemizde faaliyet gösteren firmalarımıza da yeni fırsatlar sunmaktadır. Çünkü Trakya Bölgemizde üretim yapan firmalarımız Avrupa pazarlarına en yakın noktadadır. Kara, hava, deniz ve demiryolu nakliyesi açısından son derece avantajlıdır. Firmalarımızın ufukta beliren bu avantajı en iyi şekilde değerlendireceklerini düşünüyorum.
"Türk firmaların rekabet gücünün uluslararası alanda artması bu gelişmelerin Türkiye'nin uyguladığı bağımsız ve milli menfaat eksenli dış politikalara yansıması, Türkiye'ye rakip ülkeleri ürkütmüşe, daha doğrusu korkutmuşa benziyor. Bu sebeple Türkiye'nin önünü kesmek, yükselişini durdurmak için türlü türlü politik entrikalar çevirmeye başladılar. Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra Türkiye'ye açıktan ambargo uygulayan malum ülkeler, bu sefer örtülü ambargo ve para politikalarıyla Türkiye'ye hasımane bir tavır içine girdiler. Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması, Kanada'nın İHA ve SİHA programı için gerekli olan kamera sistemlerinin satışını yasaklaması, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede başarılı olamadığı sözde gerekçesiyle Türkiye'yi 'gri liste'ye alması esasen ülkemize yönelik büyük çaplı komplonun bir parçasıdır. Bu komployu en iyi sizin göreceğinizi düşünüyorum. Palyatif piyasa verileri ve bu veriler üzerinden Türkiye ekonomisini zorda bırakmaya yönelik girişimlerini, yıllardır bu piyasanın içinde olan siz değerli iş insanlarımızın daha iyi göreceğine inanıyorum. Türkiye bütün komplo girişimlerine direnebilir ancak sizlerin desteği olduğu takdirde bu komplo girişimleri daha kolay savuşturulacaktır. Bu noktada millet ve devlet birlikteliği son derece önem arz etmektedir. Ne sizlerin ne de devletimizin dişiyle tırnağıyla kazıyarak bugüne birlikte getirdiğimiz milli sanayimizin zarar görmesine müsaade etme lüksümüz asla yoktur" şeklinde konuştu.
Meclis Başkanı Şentop'un konuşmasının ardından açılış kurdelesi kesildi. Meclis Başkanı Şentop, Vali Yıldırım ve protokol üyeleri daha sonra stand açan firmaları ziyaret etti.