Haberler

Zeljko Obradovic’in NBA fabrikası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Zeljko Obradovic’in teknik ustalığını, saha kenarındaki yönetimini, babacan tavırlarını veya basketbol zekasını herhangi bir dijital ortamda açıklamak çok zor.

Zeljko Obradovic’in teknik ustalığını, saha kenarındaki yönetimini, babacan tavırlarını veya basketbol zekasını herhangi bir dijital ortamda açıklamak çok zor. Sayısız başarıya sahip olmasına rağmen 60 yaşına merdiven dayamış bir antrenörün, her sezona ilk sezonuymuş gibi başlamasını da açıklamak çok zor. Ama onun felsefesinin temel basketbol öğretilerindeki yerini açıklamak biraz daha kolay olacak. Zira Fenerbahçe kariyeri boyunca NBA’e gönderdiği sekiz isim, onun felsefesini global bir ekol hâline dönüştüğünü gösteriyor. Bireysel nedenlere geçmeden önce efsane koç Bobby Knight’ın şu sözüyle başlamak, Obradovic’in oyuncu fabrikasını anlamamız için daha doğru olacaktır:

"Aşağılama, ikaz ile aynı şey değildir. Birinde hedef kişiyken diğerinde sorundur."

Bojan Bogdanovic - Brooklyn Nets

Bojan Bogdanovic'in Fenerbahçe tribünlerindeki yeri biraz karmaşıktır. Yeniden yapılanma döneminin ilk yıldızlarından olmasıyla sevgiyi, pas dağıtımı konusunda fazlaca bencil olmasıyla da nefreti kazanmıştır. Savunmadaki zaafları bir yana hücum silahlarının kısıtlılığı bazı maçlarda saç baş bile yoldurtmuştur. Ama kadro mühendisliği yavaş yavaş kendini gösterdikçe, Bojan’ın pozitif potansiyeli hızla yayıldı. Zeljko Obradovic’in gelmesinin ardından tribünlerin steps kararlarından üç saniye koridoruna kadar bütün basketbol terimlerini didik didik etmesi, Bojan Bogdanovic’in göze hoş gelen ve insanın içini kıpır kıpır eden üçlükleriyle birleşince ana temellerden birisi atılmış oldu. Hırvat oyuncunun NBA’e gitmesi çoğu kesim tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Çünkü NBA’deki adam değişim savunması ve yüksek tempo, Bojan için hiç de uygun değildi. Obradovic’in kısa sürede getirdiği savunma disiplininden payını alan Bogdanovic, bunu biraz sabır ve yetenekle geliştirerek klasik bir NBA oyuncusuna dönüştü. Geçtiğimiz günlerde imzaladığı 4 yıl-73 milyon dolarlık kontrat, bu dönüşümün en net örneği olsa gerek...

Nemanja Bjelica - Minnesota Timberwolves

Nemanja Bjelica, yarattığı etkiyle birlikte koşulsuz sevgiyi kazanan ilk yıldız olmuştu. Bjelica, İspanyol takımlarının neredeyse orta sahadan denediği moral bozan isabetli üçlükleri sarı-lacivert formayla yapıyordu. Basketbola iyiden iyiye ilgi gösteren taraftar için bu tarz bir oyuncu, yıldızdan da öte kahraman olarak kabul edilmeye başlandı. Barcelona deplasmanındaki son saniye turnikesi, Maccabi deplasmanında ilk Final Four’u getiren galibiyetteki rolü, soğuk deplasmanların en sıcak oyuncusu olması onu bir basketbol kahramanına dönüştürmüştü. Zeljko Obradovic’in Bjelica’ya kattığı penetre sonrası pas dağıtımı, savunma sertliği ve doğru karar mekanizması gibi özellikler kendisini NBA’e taşıdı.

Bogdan Bogdanovic - Sacramento Kings

Bogdan Bogdanovic... Zeljko Obradovic’in 9. Senfonisi... Bogdan, Fenerbahçe’ye ilk geldiği zamanlar çoğu basketbol scout'unun listesinde en üst sıralarında yer alıyordu. Saf yeteneği ve skorer özellikleri, onu bu konuma taşımıştı. Ama karar verme mekanizması, pas dağıtımı ve savunması çok büyük sorunlardı. 2014-2017 yılları arasında Obradovic tedrisatı altında oluşturduğu basketbolcu karakteri, kendisini NBA’in en değerli genç oyuncuları arasına soktu.

Bogdan’ın en önemli özelliği şut ritmiydi. El üstü, baskı, ikili savunma... Ne olursa olsun mesafe tanımadan o topu bir şekilde potaya atardı, genelde de basketi bulurdu. Ama bu özelliği, Obradovic’in en önemli kuralına aykırıydı. 2018 medya gününde kendisiyle kısacık bir sohbet etme şansı bulmuştum, en önemli kuralınız ne diye sorunca, "İster girsin ister girmesin eğer bir pozisyonda şut atmanız gerekiyorsa atın ama şut atmanız gerekmiyor ve siz o şutu zorluyorsanız bu yanlıştır. Tamamen yanlış." cevabını vermişti.

Bogdan’ın ilk olarak karar verme mekanizmasını geliştirmesi gerekiyordu. Bunu geliştirirken pas dağıtım özelliğine de bir şeyler katmaya başladı. Ancak savunma sorunu, Bogdan’ı hayli zorluyordu. Sezon arası, maç bitimi, antrenman öncesi, kısacası her arada Obradovic’in bire bir savunma setleri çalıştırdığı Sırp yıldız sonunda istenilen seviyeye ulaştı. Ünlü kafa sallama hareketiyle "Acil durumda camı kırınız." tümcesini basketbola yansıtmış ve artık komple bir şutör guard’a dönüşmüştü. NBA’in devasa maaş önerileri ve basketbolun en büyülü arenası olması, doğal olarak Bogdan’ın da kalbini çaldı. Ama giderken herhangi bir burukluk yoktu. Yalnızca gözlerimizin pasını silen o çocuk bir yıldız olarak arenadan ayrılmıştı. O da bu arenaya çok bağlıydı. Bu sezon kaybedilen Zalgiris Kaunas maçına davet edilmişti, o maçın ardından soyunma odasında kendisini yakalamıştım, kısa röportaj talebimi "Bugün olmaz. Takımım kaybetti." diyerek geri çevirmişti. İşte bu nedenle basketbol karakteri, Zeljko Obradovic’in en önemli getirisi...

Ekpe Udoh - Utah Jazz

Ekpe Udoh hakkında ne söylenebilir? EuroLeague’in en değerli uzunu? Blok makinesi? Basketbol dehası? Ribaund canavarı? Sanırım hepsi. Talihsiz bir Los Angeles Clippers döneminin ardından yükselişin yollarını arayan Udoh, bu yolu olabilecek en iyi şekilde buldu. Zeljko Obradovic’in başarılarla dolu kariyerine Fenerbahçe yapılanması ve başarılarını da eklemesi, Udoh’un yükseliş çabalarıyla tümler çember altında kesişti. Jan Vesely’nin yanına Ekpe Udoh’un gelmesiyle "İkiz Kule" oluşturuldu. Obradovic yönetiminde orta mesafe şutlarının isabet oranını arttıran Udoh, savunmadaki pozisyon hatalarını minimuma indirerek klasik bir NBA pivotuna dönüşmeye başladı. Tıpkı Bogdan’da olduğu gibi NBA’in büyülü dünyası Udoh’u da aldı götürdü. Ama şu sıralar Twitter’dan yaptığı paylaşımlarla yine ayrılık sinyalini veriyor çünkü NBA’in iyiden iyiye şut bazlı oyuna dönmesi ve forma rekabetine girdiği ismin Rudy Gobert gibi bir yıldız olması beklentilerini tepetaklak etti.

Brad Wanameker - Boston Celtics

Brad Wanamaker, Fenerbahçe’nin yükseliş sürecine yapılan ek takviyelerden birisiydi. Oynadığı süre boyunca bazılarına göre beklentiyi verdi bazılarına göre veremedi. Ama onun ayrılışından sonra takıma çift yönlü ikinci yıldız boşluğu hissedildi. Harika bir şutu yoktu ama rakip savunmasını yerle bir eden penetreleri vardı. Bu özelliğinin yanına Obradovic temelli savunma prensiplerini de ekleyince erkenden NBA’in yolunu tuttu. Bugün başlayacak olan Yaz Ligi’nde son bir şans peşinde. Peki NBA’de kalabilir mi? Eğer 10-12 dakikalık bir bench parçası olmak istiyorsa, evet. Aksi halde Avrupa tarzı Wanamaker için daha uygun olacaktır.

James Nunnaly - Houston Rockets

James Nunnaly’nin Fenerbahçe kariyerine dair şu iki şey akılların en üstünde yer alır: Ataşehir’de Real Madrid’i tek başına yıktığı performans ve Baskonia maçında smaca gittikten sonra boyun üstü düşmesi. Onun maç içinde set hücumunu yönetirken veya etkileyici penetreler yaparken görmek zor. Genelde şut setlerinin en son adamı olarak topu potaya yollar. Ama son sezonunda takımın yaşadığı guard sorununu çözen isim o oldu. Zeljko Obradovic’in Nunnaly’e verdiği sorumluluk ve gösterdiği tahammül, onu bir rol şutöründen çok daha fazlası yaptı. Houston macerası çok kısa sürdü ve Avrupa’ya dönerek Milano’yla kontrat imzaladı. Belki çok parlamadı ama Obradovic’in öğrettikleri Nunnaly’i birkaç seviye yukarı taşıdı.

Nicolo Melli - New Orleans Pelicans

Ve geldik bu sezona. Fenerbahçe formasıyla gözlerimizin pasını silen Melli, NBA’in iddialı genç kadrosuna sahip olan New Orleans Pelicans’la anlaştı. Fenerbahçe’ye geldiği zamanlar hemen hemen her şeye sahipti. Dribbling, şut, pas, savunma, basketbol zekası... Belki saha içinde büyük bir değişim göstermedi ama Zeljko Obradovic yönetiminde edindiği lider karakter, Melli’nin NBA kariyerini olumlu anlamda etkileyecek. Tabii gittiği takımın genç yıldız adaylarından oluştuğunu da düşünürsek, bu saha içi artılardan çok daha büyük bir getiri.

Marko Guduric - Memphis Grizzlies

İşte bu büyük bir sürpriz oldu. Takıma yeni Bogdan Bogdanovic etiketleriyle gelen Marko Guduric, oyun profili olarak çok daha farklı bir oyuncu. Şutu elbette var ancak Bogdan kadar değil. Savunmadaki kararlılığı ve pas dağıtımını göz önüne alırsak Bogdan’ın ilk yıllarından ayrıştığını görebiliriz. Zeljko Obradovic’in Guduric’i yakaladığı her saniye ona dersler verdiğini görmek mümkün. Çünkü ondaki yeteneği elbette bizlerden daha iyi görüyor ve bunu en iyi şekilde cilalamak istiyor. Bu sezonu, geçen sezonuna göre daha iyi geçti ama bu NBA’e gitmesi için yeterli mi? Bana kalırsa hayır. Savunmadaki bazı pozisyon hataları, istikrarsız şutu ve fizik dezavantajı NBA kariyerini başlatmak için uygun değil. Yani Guduric, Obradovic’in yarım kalan eseri oldu. Ama yine de iki sezonluk deneyim, kendisini geliştirmesine yardımcı olacaktır.

Kaynak: EuroSport.com / Spor
title
Close