Nicolas Portal: “Rakamların ötesinde, bir insandı”
Yazıyı orijinal dilinden okumak için tıklayınız. Portal’ın kalbindeki ilk sorun henüz bir bisikletçiyken, 2009 yılında ortaya çıktı.
Yazıyı orijinal dilinden okumak için tıklayınız.
Portal’ın kalbindeki ilk sorun henüz bir bisikletçiyken, 2009 yılında ortaya çıktı. Kardiyoloğu onu uyarmıştı, “Hiç doping kullandın mı? Eğer kullandıysan söylemenin tam zamanı çünkü birazdan zaten öğreneceğim.” Portal’ın verdiği cevap ile test uyuşuyordu: “Hayır.” Ardından kalbinin ritim bozukluğunu düzeltmek adına bir ameliyat geçirdi. Ameliyat gereği altı ay selesinden uzak durmak zorunda kalacaktı. Döndüğünde ise artık bir kontratı yoktu. Doktoru da sözlerini şöyle tamamlıyordu: “Hala bir risk var. Anlıyor musun? Kalbinin durması riski. Yine de devam etmek istiyor musun?”
“Evet.”
Salı akşamı, Portal’ın kalbi son kez durdu. 40 yaşındayken... İlk yardım ekiplerinin çabası, eşi ve iki çocuğu ile yaşadığı evinde onu hayata döndüremedi. Sky’ın ilk günlerinden itibaren sportif direktörü olan, takımıyla altı Fransa Turu kazanan Portal; kimilerinin henüz emekli bile olmadığı bir yaşta aramızdan ayrıldı.
Bu yıl, koleksiyona yeni bir Sarı Mayo eklemenin ve takımdaki gençlere başarılar kazandırmanın hayalini kuruyordu. Bunları yaparken bile mütevazılığı elinden bırakmıyordu: “Etrafındaki takımı Egan belirleyecek. Eğer istemezse klasik usulle halledebilirim. Tamamen gençlerden oluşan bir takım kurabilirim. Veya ilk yarışlarımı koştuğumda olduğu gibi bir dağ bisikleti takımı…”
“Nicolas, rakamların ötesinde, bir insandı.” diyor Portal’ın ilk akıl hocası ve Culture Velo bisiklet mağazalarının sahibi Denis Briscadieu. Portal, soğuk ve robotvari Ineos’taki sıcak insandı. Modern spor tarihinin en dominant ve disiplinli takımlarından birindeki dost canlısı adam…
Geçirdiği kalp ameliyatından sonra Sky’da yarışırken takım ondan formasındaki telsize değil, arabanın tavanından sarkan telsize konuşmasını isteyecekti. Portal’a en büyük övgü ise Dave Brailsford’dan gelecekti: “İngilizce bile konuşamıyorsun ama herkes senin neyden bahsettiğini anlıyor.”
Aubenas’taki zafer
Portal, bir taşocağı ustası ve bir sekreter tarafından büyütüldü. Gers’in Auch kasabasında yaşıyordu, Pirenelerden sadece iki saat uzaklıkta. Önce sabahın erken saatlerinde kapı kapı gezen bir çöpçü, ardındansa bir moto-kros yarışçısı olmayı hayal etti.
Küçük kardeşi Sebastien da, Credit Agricole takımında yarışan bir bisikletçiydi. Nicolas’nın yarıştığı yıllar (2002-2010), Lance Armstrong’un yıllarıydı. Fransızlar kendilerini ancak küçük başarılar ile tatmin edebiliyorlardı.
Portal, AG2R ile imzaladıktan sonra 2004’te Dauphine’de Aubenas’ın caddelerinde tek başına bir etap kazandı. Dağlarda onu destekleyen taraftarlara nazikçe teşekkür etti. Ama yarış, ondan sergileyebileceğinden çok daha fazla efor istiyordu.
Geleneksel kalmış, modernleşememiş bir takımda olan Portal yeni bir maceraya atılma ihtiyacı duyuyordu. İstikameti, Caisse d’Epargne’dı. Yeni istikametinde Oscar Pererio ile Fransa Turu’nu da kazandılar ama bu ona sık sık sorulan soruya bir cevap değildi: Neden başka bir yere gitmişti ki?
Portal dedikodulara hiç kulak vermediğini o zaman da söylemişti. Fransızlar onun İspanya’da dopinge bulaştığından şüpheleniyorlardı. Aynı Team Sky’daki sportif direktörlük zamanında olduğu gibi... Portal, Sky’ın kirli işlerini saklamak için kullandığı dostane bir kişilik olarak görülüyordu.
2013’te eski yarışçılar olan Laurent Jalabert ve Cyrille Guimard gibi isimlerin televizyonda Sky ve Froome’u mekanik dopingle suçlaması Portal’ı sinirlendirmişti. Portal takımının adının lekelenmemesi için çalıştı. Sky’ı pelotondaki “kötü adam” rolünden çıkarmak için çok uğraştı.
Portal sadece kendi işini yaptı; gece geç saatlere kadar nerelerde çapraz rüzgârın etkisini gösterebileceğini, nerede atak yapabileceklerini, nerede karşı atak yapılabileceğini, nasıl antrenmanlar yapmaları gerektiğini ve takımın antrenman verilerini araştırdı. Bu sayede mükemmele ulaştı ve daha kabarık tekliflere rağmen takımını değiştirmedi.
Size ne dememi istiyorsunuz?
Portal, tekrar tekrar haklılığını kanıtlamak zorunda kaldı. Geçmişte, kendisine yöneltilen doping suçlamaları kadar kendisini geçen rakiplerinin doping kullanımından da çekmişti. Ve bu iddialara cevabı da belliydi: "Size ne dememi istiyorsunuz ki?"
Bunu diyerek hakkında konuşmayı reddettiği olay şuydu: 2006 Tour de France'ta, Pereiro'nun Sarı Mayo’sunu koruması gerekirken, bir doktor ona performansını arttıracak bir ilaç programı teklif etmişti. Portal hayır demişti. Doktor, "Haklı olan sensin" diyerek ayrılmıştı.
Nicolas Portal; rakiplerini veya takımındaki bisikletçileri yargılayan biri değil, onları daha iyi yapan biriydi. Asla küçümseyici olmayan, daima birilerini güldürebildiği ya da insanların zırhlı bir tren olduğunu sandığı Sky otobüsünde bir müzik açtırabildiği için neşeli olan biriydi.
Hevesli tırmanışçı Egan Bernal'e, Galli akşamcı Geraint Thomas'a, gök gürültüsünü andıran karakteri hafife alınan Chris Froome'a, rockçı Bradley Wiggins'e yeni bir soluk, bir miktar özgüven ve bir tutam da iyilik getirdi. Ve tüm bu adamlar bir yana, uluslararası düzeye gelmiş bir aile şirketine, klanlarca yağmalanmış bir sirk çadırına, köylülerin para tarafından yıkılmakta olan dünyasına, yalnızlığın en büyük sorunu olduğu şüphelerle örtülü bir spora ve bir hain, düşman, çıkarcı veya sahtekâr olmayan birini bulmanın uzun zaman aldığı bir yere kazandırdı bu kavramları.
Takımın Bask masör terapisti Txema Gonzalez 2010'da -henüz Portal gibi genç bir yaşta, 43 yaşındayken- hayata veda ettiğinde cenazesine katılan tek bisikletçi Nicolas’ydı. Patronu Brailsford, Nicolas'nın insan ilişkilerindeki tutumundan çok etkileniyordu ki ona Sky-Ineos'un Portal yönetiminde zirveye çıkışını hayal ettiren de buydu. "Nicolas, seninle konuşmam lazım..."