Kazanan Rusya Oldu
Ev sahibi şu ana kadar ülkenin gücünü ve kimliğini tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı, düzenlediği kusursuz organizasyonla tam not aldı.
SENAD OK - İZLENİM
Turnuva öncesi Devlet Başkanı Putin, "Gerçek Rusya'yı ve kültürümüzü göreceksiniz. Hepinizi kucaklayıp, evimizi açacağız" demişti. Putin'in bu açıklamasını Ruslar sahiplenmişti. Halkın ilgisi statların durumu, altyapı ve bununla birlikte beklenmedik şekilde milli takımın çeyrek finale yükselmesiyle daha şimdiden 2018'in gerçek kazananı olmayı başardılar.
Dünya Kupası'nda henüz çeyrek final aşamasındayız ama kupanın kazananı şimdiden belli.
O da ev sahibi Rusya. Organizasyonun en azından benim için beklenenden daha iyi olması, Rus halkının ilgisi, statların durumu, altyapı ve bununla birlikte beklentinin olmadığı milli takımın çeyrek finale yükselmesiyle kupaya damga vuran ülke kesinlikle Rusya'dır.
Kupa, ülkenin gücünü ve kimliğini dünyaya bir kez daha göstermesi açısından önemliydi. Sportif başarıyla birlikte bu güç gösterisi taçlanmış oldu.
Öncelikle kupanın saha içiyle ilgili detaylarına geçmeden biraz daha arka planda kalan hikayelerinden bahsedeyim.
Milliyet ekibi olarak 10 Haziran'dan itibaren Moskova'daydık. Daha önce kışın gittiğim Moskova, yaz mevsimi ve dünyanın dört bir yanından gelen futbolseverlerle adeta festival merkezine dönmüştü.
Turnuva öncesi Devlet Başkanı Putin, "Gerçek Rusya'yı ve kültürümüzü göreceksiniz. Hepinizi kucaklayıp, evimizi açacağız" demişti.
Putin'in bu açıklamasını Ruslar sahiplenmiş. Daha önce kafamda hep mesafeli ve soğuk olarak tanımladığım Rusların, yapıcı ve yardımsever tavırları dikkatimi çekti.
45 saniyede metro
Moskova'da hayran kaldığım en önemli detay ise metro hattı oldu. Özellikle maç günleri işe giden insanların olmasına rağmen öyle bir sistem kurulmuş ki ikinci bir metroyu beklemeden maça, eve ya da işe gidebiliyorsunuz. 45-50 saniyede hatta bazen daha da kısa sürede bir metro insanları şehrin bir ucundan diğerine taşımayı başardı.
Bazı konularla alakalı eski Sovyet ruhu hala devam ediyor. Örneğin; ülkeye nakit ne kadar ile geldiğimizi sorup bir de üzerine parayı görmek istediler. Otellerde kaldığınız zaman ayrıca bir belge veriyorlar. Bunu mutlaka muhafaza etmeniz ve çıkışta pasaportta göstermeniz gerekiyor. Hala bu açıdan geçmişin bazı alışkanlıkları sürüyor.
Gerginlik yaşanırsa
Turnuva boyunca en çok dikkatimi çeken konuların başında taraftarların birlikte maç izlemesi oldu. Maç öncesi, sırası ve sonrasında tek bir olay dışında kavga ya da olumsuz bir duruma rastlamadım. O olay da Sırbistan - Brezilya maçı sonrası yaşandı. Geç saatte biten maç... Brezilyalılar üst tura çıkmanın sevincini metro içinde biraz fazla abarttı. Sırplar bundan belli bir noktadan sonra rahatsız oldu. Hatta yanımdaki Ruslar kalkıp kardeş ülkeleri Sırbistan tarafına geçti. Kavga tam başlamak üzereyken yine sağduyu hakim oldu ve tansiyon düştü.
Ortam o kadar güzeldi ki bazı anlarda Rus polisler ve güvenlik güçlerinin yabancı taraftarlarla dans ettiklerini bile gördüm.
İtibarı arttı!
ABD'nin önde gelen iki yayın kuruluşu USA Today ve CNN International, FIFA Dünya Kupası sayesinde Rusya'ya olan uluslararası ilginin arttığını organizasyonun ülkenin itibarına artı bir değer kattığını ifade etti.
Rusya'nın ev sahipliğini yaptığı FIFA Dünya Kupası, sadece dünya futbolunun çekim merkezi olmakla kalmadı, aynı zamanda organizasyonu düzenleyen ülkeye her anlamda artı değer kattı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin önde gelen iki yayın kuruluşu, konuyla ilgili özel dosyalar hazırlayarak, Asya devinin bu işten kazançlı çıktığını duyurdu. CNN International'da "Futbolu boşverin, Vladimir Putin Dünya Kupası'nın gerçek kazananı" başlığıyla yayınlanan özel analizde ülkenin gerek siyasi, gerek diplomatik, gerek ekonomik anlamda dev turnuvanın yararını gördüğüne dikkat çekildi.
Rusya'ya olan uluslararası ilgi arttı.
Bir çok ülkenin devlet başkanları, başbakanları ve yardımcıları turnuva süresince ülkeyi ziyaret etti.
Dünya çapında 2.5 milyondan fazla taraftara bilet satıldı. Ülkeye turist akını oldu.
Rusya Milli Takımı beklenenin üzerinde bir başarı göstererek, ülkenin itibarına katkı sundu.
Dünya Kupası Putin'in jeopolitik profilini güçlendirdi. Rus devlet başkanıyla Moskova'da geçtiğimiz günlerde yaptığı görüşmenin ardından ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ülkenin gerçekleştirdiği Dünya Kupası organizasyonunu övdü.
Rus sporunun üzerine gölge düşüren Sochi Olimpiyatları'ndaki doping sürecinin kötü etkileri Dünya Kupası ile temizlenmeye başladı.
Devlet destekli doping dışında, Kırım'ın ilhakı, Malezya Uçağı'nın Ukrayna'nın doğusunda düşürülmesi, ordunun Suriye'deki müdahaleciliği gibi Rusya'yı son dönemde batı karşısında izolasyona sürükleyen ve Moskova'ya karşı bir takım ekonomik yaptırımları getiren zorluklarla ilgili, Dünya Kupası'yla birlikte yeni bir evreye girme fırsatı doğdu.
Almanlar abartıldı
Bunu daha önce düşünüyordum. Artık rahatlıkla söyleyebilirim. Almanların fazla abartıldığı kanaatindeyim. 2014'teki 7-1'lik Brezilya galibiyeti bence birçok kişiyi yanılttı. Dünya'nın en iyi savunmacılarından Thiago Silva ile en iyi hücumcularından Neymar'ın olmadığı Brezilya'yı farklı mağlup ettiler. Savunma, orta saha ve hücum dengesi tamamen kaybolan Brezilya 3. golden sonra dağılınca fark açıldı. Arjantin ile oynanan final maçında da daha iyi oynayan Arjantin olmasına rağmen uzatmalarda kazandılar. Bunun üzerine dört yıl önceki kadroda yer alan bazı önemli isimlerin ayrılması, Mesut ve İlkay üzerine gereksiz polemikler, Löw'ün yanlış kadro seçimleri Almanların sonunu hazırladı.
Güney Amerikalı daha çok
Dikkat çeken bir başka konu da Güney Amerika taraftarlarının, Avrupa takımlarına göre çok daha fazla olmasıydı. Sanki turnuva Güney Amerika'da yapılıyordu. Meksika, Arjantin, Brezilya, Uruguay, Kolombiya taraftarları her yerdeydi.
Rus basınında bazı taraftarların takımlarını desteklemek için evlerini bile satıp Rusya'ya geldikleri yazıyordu. Moskova'daki tüm maçlara gittim. Seyirci konusunda benim favorim kesinlikle Meksika. Daha önce hiç görmediğim ve hissetmediğim bir atmosfer yaşattılar. Hem coşkulu hem de çok bilinçli bir taraftardı.
Dünyanın sonu değil
Dünya Kupası'nın bir başka güzel tarafı da kaybeden tarafın da bir şekilde burada olmanın tadını çıkarmasıydı. Birçok takım şanssız şekilde maçlarını kaybetti ya da elendi. Kısa süreli bir üzüntüden sonra hepsi yine turnuvaya gelmiş olmanın ve burada bulunmasının tadını çıkarmaya devam etti. Kendi takımları elense de diğer takımların maçlarını izlemek için bir futbolsever olarak tribünde yer aldı.
Yıldız yok
Geçelim saha içine. Her turnuva öncesi ve sonrasında bir yıldız aranır. Hangi yıldız kupaya damga vuracak diye merak edilir.
Şu ana kadar turnuvanın yıldızı diyebileceğimiz bir oyuncu bana göre yok. Belki Mbappe, bir adım önde olabilir. Arjantin maçındaki o müthiş sprinti ile hala akıllarda. Bu da çok net şekilde artık futbolun şekil değiştirdiğini, bireysel yıldızlar yerine takımların, sistemlerin ön planda olduğunu gösteriyor. Ama burada da yine belirleyici faktör şu: Sadece takım da yetmiyor. Hem iyi olacaksın hem buna katkı sağlayan bireysel yeteneklerin iyi olacak. Bu çerçeveden bakıldığında iki takım öne çıkıyor. Biri Fransa diğeri de Brezilya. Sistem kilitlenirse bireysel yıldızların maçı çevirebileceği ve kupaya en yakın takımlar olarak bu iki ülke gözüküyor.
İbrahimoviç olmadan İsveç'in çeyrek finalde olması Messi ve Ronaldo'nun erken evine dönmesi artık bir futbolcunun belirleyici olamayacağını bize gösteriyor.
Üç ayrı hoca!
Dikkat çeken bir başka takım Hırvatistan oldu. Son üç turnuvaya üç farklı teknik adam ile katıldılar. Kovac, Cacic ve Dalic... Buna rağmen Hırvatlar hep başarılı oldu. Giden teknik adamlar, daha çok federasyon ile ilgili sıkıntı yaşadı. Yeni gelen ise sistemi değiştirmedi.
Son üç büyük turnuvaya farklı teknik adamlarla hazırlanıp katılsa da Hırvatların, Modric ve Rakitic'in önderliğinde Perisic, Mandzukic, Vida ve Lovren'in omurgayı oluşturuduğu takımı artık adeta birbirini ezberledi. Bu yüzden de finalin güçlü adayı olarak öne çıktı.
VAR iyi ama!
VAR sisteminin gelmesi çok değerli. Ancak buna rağmen bariz hataların devam etmesi ve düzeltilmemesi iyi olmadı. Sırbistan maçında Mitroviç'in iki kişi tarafından düşürülmesine rağmen devam kararı çıkması buna iyi bir örnek. O sayede İsviçre turu geçti. Sistem iyi ama kusursuz işlemiyor. Gözün gördüğünü o odadaki hakemlerin de görmesini istiyor.