Güneş: Trabzonspor Maçını Kazanmak İstiyoruz
Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, hafta sonu Trabzonspor ile oynayacakları maçı kazanmak istediklerini söyledi.
Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, hafta sonu Trabzonspor ile oynayacakları maçı kazanmak istediklerini söyledi.
Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Spor Toto Süper Lig'in 14. haftasında sahasında oynayacakları Trabzonspor maçı öncesi Özlüce Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Ligdeki durumlarını değerlendiren Güneş, "Ligin 13. haftası geride kaldı. Bursaspor için sıralamaya baktığınızda 19 puanla 7. sıradayız. Sonuç olarak düşündüğümüz yerde değiliz. Bu zamana kadar oynadığımız maçlarda hiç kötü oyun oynamadık. Sezon başından beri seyir zevki olan ve kazanmaya yakın olmamıza rağmen bulunduğumuz yerden memnun değiliz. En son oynadığımız müsabakaya kazansaydık 4. sırada yer alacaktık. Ama ben daha çok puan alabileceğimizi düşünüyordum. Üstümüzdeki rakiplerle oynadığımız maçları kazanamadık. Biz durumumuzdan memnun değiliz. Ama bunu yukarıya çekme şansımız var. Umut veren oyun oynadığımızı düşünüyorum. Kupada da başladığımızda her iki maçta 1 puan aldık. Ligde ve kupadaki konumumuzdan memnun değilim. Ama her şeyi kaybetmiş bir takım değiliz. Kupada Mersin maçında son dakikada attığımız penaltı var. O penaltının gol olmamasına sevindim. 18 dışında olan hareketin içeride verilmesi bence haksız bir karardı. Haksız bir karar bir kere oldu ve golü atamadık" dedi.
"PROFESYONEL TAKIMLARIN YARIŞACAĞI SAHALAR KONTROL EDİLMELİ"
Karagümrük maçında yaşananlarla ilgili de konuşan Güneş, "Bir sıkıntımız da sizin de gördüğünüz gibi Karagümrük maçındaki yaşananlar. Bizim orada suçlama düşüncemiz yok. Anlatmaya çalıştığımız şey Türk futbolu, federasyon, hakemler, seyirciler, medya her şeyin içinde olduğu camiadır. Bunun da başında federasyondur. Profesyonel takımların yarışacağı sahalar kontrol edilmeli. Oyuncuların sakatlanmasına sebep olabiliyorsunuz. Buna hakkınız yok. Bunu tahmin ettiğimiz için yazı yazdık. Eğer bu kadar yaptırım hakkınız yoksa hiçbir yaptırım hakkınız olmaması gerekiyor. Karagümrük başkanı 1 hafta önceden maç bileti satıyordu, bizim yazdığımız yazılara cevap verilmedi. Yönetenler karar verir. Bu konuda herhalde yanlış algılama var. Şahsımla ilgili bir takım beyanlar kullanıldı. En azından İstanbul'da Karagümrük maçında beni görmeye gelseydi yeterdi. Oradaki arkadaşlar evlerine davet etti beni. Karagümrük taraftarları sevgiyle çağırdı. Ama sorun şu evlerin tribün olduğu bir yerde oynadık. Evlerden olumsuzluk olsaydı evler mi kapanacaktı. Biz yaşadıklarımızı paylaşıyoruz. Futbol güzelleşsin diye konuşuyoruz" açıklamasında konuştu.
"TRABZONSPOR MAÇINI KAZANMAK İSTİYORUZ"
Hafta sonu oynanacak Trabzonspor maçıyla ilgili de konuşan tecrübeli çalıştırıcı, şu ifadeleri kullandı:
"Trabzonspor ile oynayacağımız maç var. Bizden üstteler. Kazanırsak geçeceğiz. Kaybettiğimiz puanları geri getirmek için bu maçı almak istiyoruz. Bu da böyle bir maç olacak. İki büyük camianın takımlarının fair-play ruhu içinde yarıştığı maç olacağını düşünüyorum. 15 kişi için 15 bin kişilik tribünü kapatıyorsunuz. Peki orada evi kapatırsanız ne olur? Sonra seyirci neden sahaya gelmiyor diyorsunuz. O konuda da bir adım atıldığını düşünmüyorum. Oturduğunuz yerde kulüplerden para cezası almak yerine ödüllendirme ile yapın. Taraftarı olmayan kulübün hiç sorunu olmuyor o zaman. Tek sebebi Passolig değil. Futbol güzelliği kadar, seyirci giriş çıkışı, medya ilişkileri tüm bunların hepsinin fikirlerinin alınıp ortak akılda buluşturularak yeni düzenleme yapılabilir. Ama hiçbir gayret görmüyorum. Bizim taraftarımız Karagümrük maçına gidemedi. Ben bunu Kıbrıs'ta gördüm. Baskı yok dediler, polisler silahlarla araca bindiler ve gerginlik yok diyorlar. Demek ki bir rahatsızlık var. Keyif içinde oynanan oyunu ne hale getiriyoruz. Çelişkiler yumağı içinde gidiyoruz ve patinaj yapıyoruz. Trabzonspor'un iyi bir takımı ve hocası var. Biz de iyi bir takımız ve büyük bir camiayız. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'la kafa kafaya yarışacak bir camiayız. Belki bir takım kırılmalarımız olacak bu sezon. Büyümek istiyorsak değişeceğiz. Bu süreçte de bazı yaralanmalar olacaktır. Bir düşünce ortaklığı sağlamamız gerekiyor. Ben gitsem de bu düşüncelerin doğruları varsa bunların devam etmesinden yanayım. Başka hiçbir şey beni mutlu etmez. Burada güzel bir maç olmasını istiyorum."
"SERDAR KONUSUNDA KENDİMİ SORUMLU HİSSEDİYORUM"
Takımdaki sakat ve cezalı futbolcular hakkında da konuşan Güneş, "Cezalı, sakat oyuncularımız oldu. Cezalı olarak şu an Traore görünüyor. Ethem'in sakatlığı var. Karagümrük maçında da Serdar, Volkan, Ozan, Bekir, Emre sakatlandı. Suni çim sakatlığını zaten biliyorduk. Serdar'ın ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Orada ilk defa vicdanen üzüldüğüm olay oldu. Kimseyi rahatsız etmesin. Federasyon başkanını hiç rahatsız etmesin. Serdar bana maçtan önce oynamak istemediğini söyledi. Kendimi borçlu hissediyorum ama oynatmak durumundaydım. Kendisi pazar günü maç oynamadığı için seçtim. ya Civelli ya o oynayacaktı. Maalesef sakatlık geçirdi. Bu oyuncunun sakatlanmasında ben de kendimi sorumlu hissediyorum ama yapacak da bir şey yoktu. Aynı şekilde Volkan, Ozan sakatlık geçirdi. Bu tip sahalarda üst seviyede oyuncuların riskleri var. Futbol kalitesi düşüyor. Bu kaliteden memnun olanlara afiyet olsun, yesinler devam etsinler" açıklamasında bulundu.
"ŞARK KURNAZLIĞI YAPIYORLARSA YANLIŞ YOLA GİRİYORLAR"
Zekeriye Alp'in istifasının sorulması üzerine Güneş, "Zekeriye Alp'in istifasının benimle ilgisi yok. Çünkü ben atamadım. Şark kurnazlığı yapıyorlarsa yanlış yola giriyorlar. Federasyondan alacağım var. Belki onu da bilmiyor onu da hatırlatayım. Hem de yüklü bir para. Benim bir borcum yok. Ama beni buraya getirdiği için teşekkür borcum da var. Beni başka biriyle karıştırmasınlar. Zekeriye Alp beni aradı, teşekkür etti. Orada belki gitmesini istiyorlardı, bu oyunu yaptılar. Madem o kadar istiyorlardı arkasında dursaydılar. Benim bu kadar etkim olsaydı o kadar çok şey yapardım ki Çarşı Grubu'nun mahkemede söylediği gibi. En azından Türk futbolunun kalkınması için çok daha büyük hamle yapardım. Benim konuşmamı doğru bulmayabilir. Hocam yanlış konuşuyorsun dese susarım. Ben söylediklerimin arkasında duruyorum. Josue'nin yazısında benim ismim geçirilerek sebebinin ben olduğum yazıldı. 5 maç da ceza verebilir. Ben karışmam o işlere. Ben haksızlığa karşıyım. Josue orada kendini kaybetti. Orada bir dengesizliği vardı. Faul yaptı gol yedik. O zaman şike mi yaptı? Şamil eliyle vurdu. Bana burada yorum yaparak benim üzerime yığmak doğru değil. Akvaryum kirliyse bu kirlilikten herkes nasibini alır. Bu akvaryumu temizleyelim. Günah keçisi aramayın. Günah keçisi buluyorsunuz. Adamları değiştirip dururuz. O yüzden patinaj yaptığımızı söylüyorum. Benimki suçlama değil, paylaşım. Susma hakkımı kullandım, toplantı yapmıyorum. Bunları kendilerine de söylüyorum. Futbolun değişimi için adım atacaklarmış kimle atacaklar? Bu ülkede şiddet varsa futbolda şiddet olacak. Biz güzellikler olsun topluma da olumlu yansısın diyoruz. Ben de yanlış yapıyorum o zaman. Benim için çocuk da, büyük de, işçi de, memur da insani değerdir. Ama onların bakışı farklı olabilir. İyi bir iş adamısınız, iyi bir federasyon başkanısınız, iyi takımlar olsun, Türkiye çok güzel bir ülke olsun istiyorum. Bunda hakaret yok, mesaj yok. Ben taraftar gelince küfrederse ona da karşıyım. Beni o alan içinde gördüler mi? Vur, kır, parçala tezahüratına da karşıyım. İyi futbolla rakibi hırpalayacaksın. Gidin futbolcularıma sorun. Kafamızı kuma gömmeyelim" şeklinde konuştu.
"OZAN VE SERDAR'IN EN AZ 1 YIL DAHA BURADA KALMALARINDAN YANAYIM"
Ozan Tufan ve Serdar Aziz hakkında çıkan transfer haberleri ile ilgili soruya Güneş, "Bunların bizim oyuncumuza da kulübe de yararı yok. Bizim gazetede yer almamız sadece Ozan ve Serdar'ın transferiyse Türk futbolunun halini düşünün. Diğer kulüplerin bir çoğu bunu gazeteciler kanalıyla kamuoyu oluşturabiliyor. O yüzden güçler dengesi hatalı. Ozan ve Serdar konusunda 1 yıl daha burada kalmalarından yanayım. Bugün Türkiye'nin en iyi stoperi olacak Serdar'ı yaşıyoruz. Serdar'ın yetenekleri var, eksiklerini düzeltmeye başlamıştı. Yıldız oyuncu alırsanız hem ona hem Türk futboluna zarar verirsiniz. Belki 1-2 sene sonra geç kalınmış da olsa Türkiye'nin dünyadaki en iyi stoperi olacak Serdar. Burada yaşam ve Türkiye'nin koşulları onu geriye itiyor. Arda da böyleydi. Serdar'ın önünde çok zaman olduğunu düşünüyorum. Aynı şey Ozan, Serdar ve Enes için de geçerli. Enes oynattığım oyunlarda benim düşündüğüm Enes gibi oynamadı. İsteğiyle oyunu örtüşmedi. Son dönemde oyun hırsı düzeliyordu ama sahada bunu gösteremedi. Hataları olacak, belki bize zarar verecek ama yetenekli oyuncu. Yeteneğiyle üst seviyede. İsteğiyle, çalışmasıyla üste çıkarmalı. Volkan Şen de hızlı bir şekilde değişimle büyüyen bir oyuncu. Volkan çok şey gördü yaşadı ve onlardan dersler çıkarıyor. Onların eskilerini görüp örnek olan oyuncular batağa giderler. Ama şu anda çok iyiye gidiyor" diye cevapladı.
"4 YIL GEÇTİ ŞİMDİ Mİ AKLINA GELDİ?"
Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat'ın şike süreciyle ilgili yaptığı açıklamaları sorulmasını da değerlendiren başarılı teknik adam, "Hiç girmek istemediğim bir konu. İşte hukukçular bunlar. Bunu söyleyen kulüp başkanı. Ne zaman şike süreci oldu. 4 yıl geçti şimdi mi geldi aklına? Gerçekse çok kolay. Failleri belli. Paraleller var, kareler var, dikdörtgenler var. Kolay, nasılsa hapisteler sorarsın soruşturursun. Fenerbahçe Kulübü inkar mı etmiş? Peki bu kim oluyor? Ben haksızlığa uğramayı çok iyi biliyorum. Ben çok gerçekler biliyorum, söyleyemiyorum çünkü delillendiremiyorum. Fenerbahçe 'Ben şike yapmadım' diyor. O zaman yapmadığı için Fenerbahçe'yi koruyalım. Bir yanlışlık var. Türkiye'de ortalık bulandırma hikayesi var. Ben o suda olmak istemiyorum. Bana benim zenginliğim yeter. İşte Türkiye'de hukukçular bunlar. Ben tahkime gittiğimde yapılan haksızlığı bugünkü Cumhurbaşkanı da biliyor. Gücün hukuku olmasın dediğim lafı o günlerde söyledim. O gün söylediğimde ben yalnızdım. Hukukun gücü olmalı" şeklinde cevapladı. - BURSA