Haberler

Eğitim şart!

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Beylerbeyi deyince ve konu spor olunca akla ilk olarak futbol takımının gelmesi doğal. Zira 1911’de kurulan kulüp, Türk futbolunun emekleme aşamasında olduğu İstanbul Ligi’nde mücadele ederek tarihimizin tozlu sayfalarına girdi.

Beylerbeyi deyince ve konu spor olunca akla ilk olarak futbol takımının gelmesi doğal. Zira 1911’de kurulan kulüp, Türk futbolunun emekleme aşamasında olduğu İstanbul Ligi’nde mücadele ederek tarihimizin tozlu sayfalarına girdi. Şu sıralar futbolda istediklerini elde edemeyen kulübün diğer branşlarındaysa işler, alışıldık düzenin dışında ve gayet iyi bir şekilde ilerliyor.

2010 yılında yeni bir felsefeyle faaliyete geçen, sporcularına kaliteli basketbol ve hayat eğitimi vermeye odaklanan Beylerbeyi Spor Kulübü’nün basketbol şubesinde üç yıldır 16 ve 18 yaş altı takımlarının koçluğunu yapıp aynı zamanda altyapı sorumluluğunu da üstlenen Enis Kaymak, Beylerbeyi’nin basketbol organizasyonuna dair soruları yanıtladı.

Basketbol şubesinde işler tam olarak nasıl işliyor? Hangi antrenörler çocuklarla ilgileniyor? Eğitim hangi yaştan itibaren başlıyor ve çocukların gelişimi nasıl devam ediyor?

Antrenör kadromuzun başında Emre Tural var. İstanbul’daki sayısı yaklaşık 30 olan A kademedeki antrenörlerden birisi. Aynı zamanda akademik eğitimini de aldı. Mert Eciroğulları, minik takımlarımızın koçu ve Kocaeli Üniversitesi’nde eğitimine devam ediyor. Batuhan Yılmaz da eski bir 2.Lig oyuncusu ve minik takımlarımızla beraber çalışıyor.

7-8 yaş grubundan itibaren çocuklarımızın lisansı çıkıyor ve bu çocuklar, Beylerbeyi Spor Kulübü’nün lisanslı sporcuları olarak müsabakalara katılıyor. 18 yaş takımına kadar belirli bir sistem dahilinde gayet faydalı çalışmalar yapıyoruz. Burada sporcularımız üniversite sınavı nedeniyle bir yol ayrımına geliyor. Mesela çocuk Sakarya’da bir okul kazanıyor ve haliyle buradaki kariyerine devam etmesi mümkün olmuyor. Bunu bu sene 2001 doğumlu arkadaşlarımızda yaşadık. Şu anda bizim için en önemli hedef, devamlılığı sağlayamadığımız oyuncu sayısını aileleri de ikna ederek azaltabilmek.

Kulüp profesyonel bir ligde temsil edilmiyor. Bunun kariyerine devam etmek isteyen sporculara olan etkisi nedir? 18 yaşını doldurduktan sonra kulübün bu sporcularla iletişimi sürüyor mu?

Özellikle Kanada ve ABD’deki üniversitelerde iş birliği içinde olup görüştüğümüz insanlar var. Aileleri onlarla buluşturuyoruz ve onlar da yaklaşık iki sene öncesinden birtakım yazışmalar yapıyor. Biz de tüm bu süreçte ailelerle irtibat halinde oluyoruz. Yurt dışındaki burs olanakları, bizim ülkemize oranla çok daha iyi seviyelerde. NCAA’de ve Kanada’daki okullarda çok sayıda sporcumuz, öğrencimiz var. Biz spesifik olarak bir kulübe yönlendirecek olduğumuzda ilk tercihimiz Anadolu Efes oluyor. Fakat bünyemizdeki oyunculara pek çok takımdan teklif geliyor. Ancak bizim ilk istediğimiz şey çocukların üniversitelerden burs alabilmeleri. Çünkü biz spor kulübünün yanı sıra bir eğitim yuvası rolü de üstleniyoruz. Çok yetenekli herhangi bir oyuncumuzun kariyerinin bitmesi yalnızca bir sakatlığa bakabilir. Bu noktada üniversite eğitimini tamamlayabilmesi hem onlar hem de bizim için çok önemli hâle geliyor.

Bu gençlerin hepsi yalnızca profesyonel basketbolcu olmak istemiyorlar. Bazıları antrenörlük yapmak istediğini söylüyor ve onlara da mutlaka yol gösteriyoruz. Örneğin Atilla Oruçoğlu 1996-97 jenerasyonundan lisanslı sporcumuzdu ve aramıza katılmak istedi. Şu an hem alt yaş takımlarımızda antrenörlük yapıyor hem de Koç Üniversitesi’nde hukuk eğitimine devam ediyor.

Peki Beylerbeyi’ni diğer kulüplerden ve altyapı organizasyonlarından ayıran uygulamalar neler?

Bizim en önemli farkımız çok agresif antrenman yapıyor olmamız. Tempolu basketbolu seviyoruz ve takımlarımıza da bunu aşılamaya çalışıyoruz. Altyapılarda bir maçtaki ortalama hücum sayısı 70 civarındadır ama bizde 100-110’a kadar çıktığı oluyor. Çembere gitmeyi seven, bolca koş-koş içeren bir oyun anlayışımız var. Bugünün basketbolunda bunun önemini, özellikle bizim ligimizde Shane Larkin’le beraber net bir şekilde görebiliyoruz. Hücum sistemini bunun üzerine oturtuyoruz. Buraya 12-13 yaşında gelmeye başlayan, basketbolla hiç alakası olmayan bir çocuk bile iki üçsenelik bu sıkı antrenmanların ardından başka bir seviyeye gelebiliyor. En büyük amacımız, çocuklarımızın temel fundamental eğitimlerini kusursuza yakın şekilde almalarını sağlamak.

Öte yandan oyuncularımızın kişisel gelişimlerini çok önemsiyoruz. Bu çocukların hayatlarına dokunmak istiyoruz. Ailesiyle ve kız arkadaşlarıyla olan ilişkileriyle bile ilgileniyoruz. Okudukları kitapların özetlerini bize getirirler mesela. Bunu çok önemsiyoruz. Kulüpte görevli bir diyetisyen arkadaşımız var. Bu sayede her oyuncuya özel beslenme programları ayarlayabiliyoruz. Önümüzdeki sene çalışmak üzere bir spor psikoloğuyla görüşmeleri yürütüyoruz. Bütün bu saydıklarım bir araya gelince de bir sistem kurulmuş oluyor. Buraya gelen çocuk ve aile, burada bir çalışma düzeninin olduğunun farkına varıyor.

Takım sporlarında; altyapıdaki tüm takımların aynı oyun düzeniyle oynaması gerektiğine dair yaygın bir inanış mevcut. Sizin bu konudaki uygulamalarınız bu düşünceyle paralel mi ilerliyor?

Ben bir kulübün değil de bir antrenörün oyun sistemi olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla her antrenör kendi anlayışını takıma yansıtır. Mesela ben hem 16 hem de 18 yaş grubunun antrenörü olduğum için onların hücum ve savunma sistemleri hemen hemen aynıdır. Burada devreye giren şey oyuncunun kapasitesi. Oyuncu neyi yapabiliyor? Ayakları yavaş mı? Hızlı hücuma ayak uydurabilir mi? Agresif savunma yapabilir mi? Baskılı adam adama savunma mı yapacağız? Çok fazla detay var. Bu yüzden de her takımın aynı şeyleri yapabilmesi pek mümkün olmuyor.

Yurt dışında katıldığınız turnuvalar veya iş birliği içinde olduğunuz kulüpler var mı?

Eurobasket adında İtalyan bir firma var ve bu firma Eurobasket Challenge adıyla Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde bir turnuva düzenliyor. Biz de onların Türkiye temsilcisi olduk denilebilir. Türkiye’den bu turnuvaya katılacak bir takım olduğunda evrak, vize, iletişim kurma gibi işlemleri biz ayarlamaya çalışıyoruz. İspanya, İtalya, ABD, Yunanistan gibi ülkelerde sekiz-dokuz gün süren, dünyanın her yerinden takımların geldiği turnuvalar düzenleniyor. Çok ciddi hakemler ve organizatörler görev alıyor. Birçok kişi tarafından desteklenen çok etkili bir organizasyon ve çok ciddi bir şekilde takip ediliyor.

16 milyon nüfuslu İstanbul’daki lisanslı basketbolcu sayısı 15 bin civarında. Beylerbeyi Spor Kulübü, bu sayıyı arttırıp gençleri salona çekebilmek için herhangi bir çalışma yapıyor mu?

Çok güçlü bir sosyal medya ağımız var. Oradan pek çok kişi bize ulaşabiliyor. Bunun yanı sıra anlaşmalı olduğumuz bazı okullar var. Belirli zaman dilimlerinde buralara gidip görüşmeler yapıyoruz. Bu bölgede artık çok sayıda tanıdığımız olduğu için insanların dikkatini çeken bir yetenek olduğunda hemen bizimle irtibata geçebiliyorlar. Birisini spora başlatabilmek çok güzel bir his. Profesyonel kariyerine devam etmemesine rağmen hâlâ dostluğumuzun sürdüğü pek çok arkadaşımız var.

Peki üstlendiğiniz bu sorumluluğu ekonomik olarak devam ettirecek güce kulüp olarak sahip misiniz? Pek çok profesyonel takımımız ligden çekildi ya da gencecik çocuklarla ligi tamamlamak zorunda kaldı. Kulüp yönetiminin basketbol şubesine olan bakışı nasıl?

Öncelikle işi tamamen bilene bırakan bir yönetimimiz var. Bizi saha içine dair hiçbir konuda zorlamıyorlar. Başkanımız Mustafa Yazıcı da saha dışıyla ilgili elinden gelen her şeyi yapıyor. Bir tesis sıkıntımız vardı ve yıllardır antrenmanlarımızı Kadir Has Anadolu Lisesi Spor Salonu’nda yapıyorduk. Ancak şu an Tuzla tarafında bir salon inşaatıyla ilgili çeşitli çalışmalar yapılıyor. Tesisleşme konusunda önemli adımlar atılacak gibi gözüküyor. Bahsettiğiniz ekonomik sıkıntılar çok büyük bütçelerde yaşanıyor. 16-17 milyon lira gibi bütçeleri, bu gelirlerle döndürebilmek imkânsız. Ben bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çünkü hesabını bilen insanlarız ve henüz profesyonel bir takımımız olmadığı için burada çok büyük paralar dönmüyor.

Kaynak: EuroSport.com / Spor
İstanbul Yenikapı metro istasyonunda yangın

İstanbul'da metroda yangın! İstasyon kapatıldı, yolcular tahliye edildi

AK Parti kurucusu Hüseyin Çelik'ten Atatürk için skandal 'diktatör' çıkışı

AK Parti kurucusundan canlı yayında skandal Atatürk çıkışı

Ankara'nın ardından İBB'nin konser harcamalarına da soruşturma başlatıldı

Başsavcılık etkinlik ve konserleri mercek altına aldı

Ankara Büyükşehir Belediyesinin konser skandalına ilişkin inceleme başlatıldı

Ankara Büyükşehir'in konser skandalına inceleme

title