Çağrı Develioğlu: Ressam Hitler, Hakem Palabıyık
Konya’nın o golü verilmeseydi, Bruno Alves kırmızı kartı görseydi ne olurdu?
Öyle olsa ne olurdu?” Tarihle ilgilenenlerin sormayı en çok sevdiği sorulardan biridir. Acaba Hitler sanat akademisine kabul edilse ne olurdu? Cliff Burton o kazada diğer ranzada yatsa, Metallica albümleri nice olurdu? Harvey Keitel o mâlum rolü seçmeyip Tom olsaydı, Taxi Driver nasıl bir film olurdu? Ve bunun gibi milyonlarca soru...
Günümüzde insanlar bu soruların yanı sıra sansasyon yaratan şeyleri konuşmayı seviyor. Örneğin Fenerbahçe’nin ataklarını, Konyaspor'da dünya yıldızı Hleb'in zekasıyla takımı yönlendirmesi, tempoyu ayarlamasını, tribünlerin pazartesi sendromunu konuşabilirdik. Ancak ne yazık ki Fenerbahçeliler hakemi eleştirirken, Konyaspor ve buna mukabil Fenerbahçe'nin puan kaybetmesini bekleyen diğer takım taraftarları da hakemi tartışıyor. E madem öyle ben de konuşayım, ne çıkar?
Konyaspor'un golü öncesinde net olarak ofsayt var. Bunu konuşmaya gerek yok. Ancak asıl tartışılan mesele Bruno Alves'in attığı golde Moussa Sow'un çizginin ötesinde olduğu, dolayısıyla golün iptalinin gerektiği konuşuluyor. Peki gerçekten öyle mi? Kural kitabı ne diyor bakalım mı?
"A pozisyonundaki ofsayt durumdaki oyuncu, ofsaytta bulunmayan takım arkadaşıyla (B) birlikte topa koşsa (hareketlense) ve topa yalnızca B dokunursa, pozisyon ofsayt olarak değerlendirilmez."
Yani Fenerbahçe’nin eşitlik sayısında bir sıkıntı yok. Ancak bir sıkıntı var ki, o da golü atan Bruno Alves’in, Hasan Kabze’ye yaptığı hareketin net bir kırmızı kart olduğu. Dolayısıyla başa dönüyoruz. Hakem Ali Palabıyık’ın –ki kendisinin 3 aydır maç yönetmediğini belirtelim- berbat bir maç yönettiği gerçeğine… Genellikle iki taraf da bir hakemi beğenmezse, ortada bir sorun yoktur ama Ali Palabıyık’ın neredeyse doğru düzgün düdüğü yoktu. Kısacası koskoca bir önermeyi yerleyeksan eyledi kendisi.
Şimdi soruyorum. Ali Palabıyık olmasaydı, Konya’nın o golü verilmeseydi, Bruno Alves kırmızı kartı görseydi ne olurdu? Muhtemelen yine futbol dışı konuşacak bir şeyler bulurduk herhalde…