Arafat dağı nerede? Arafat nedir? Arafat vakfesi nedir? Arafat isminin anlamı nedir?
Dini terminoloji içerisinde yer alan Arafat hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Arafat dağı nedir, nerede yer almaktadır? Arafat Dağı'nın önemi nedir? Arafat vakfesi nedir, nasıl yapılır, ne zaman yapılır?
Hz. Âdem ile Hz. Havvâ'nın yeryüzüne indikten sonra buluşup tanıştıkları yer alan Arafat ve Arafat Dağı hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Arafat dağı nerede? Arafat nedir? Arafat vakfesi nedir?
ARAFAT NEDİR?
Kelime olarak "bilme, anlama, tanıma" ve "güzel koku" gibi mânalara gelen bir kökten türemiş olan arefe ve arafatın etimolojisi ve aralarındaki anlam farkı konusunda değişik görüşler ileri sürülmekle birlikte, genel olarak arafat kelimesinin arefenin çoğulu olmayıp her ikisinin de tekil halinde aynı yerin adları olduğu kabul edilmiştir. Bu yere Arafat adının veriliş sebebi kesin olarak bilinmemekte ise de bu konuda bazı görüşler ileri sürülmektedir. Hz. Âdem ile Hz. Havvâ'nın yeryüzüne indikten sonra burada buluşup tanışmaları veya Cebrâil'in Hz. İbrâhim'e haccın nasıl ve nerelerde yapılacağını öğretirken Arafat'a geldiklerinde ona, "Arefte?" (anladın mı, tanıdın mı?) diye sorması, onun da "Areftü" (anladım, tanıdım) demesinden dolayı buraya Arafat veya Arefe dendiği kaynaklarda zikredilmiştir. Ayrıca dünyanın her tarafından gelen insanların bu yerde birbirleriyle görüşüp tanışmaları veya günahlarını itiraf ederek Allah'tan af dilemeleri, af dileyenlerin affedilmelerinden sonra günah kirlerinden temizlenip Allah katında güzel bir kokuya sahip olmaları sebebiyle bu adın verildiği de ileri sürülen görüşler arasındadır.
ARAFAT İSMİNİN ANLAMI NEDİR, NEREDEN GELİR?
Arafat dağına Arafat isminin verilmesi kesin olmamak ile beraber çeşitli rivayetlere dayanır. Rivayetlere göre Cebrail (a.s), Hz. İbrahim'e (a.s) Haccın nasıl, nerede ne şekilde yapılacağını anlatır iken sıra Arafat dağına gelmiştir. Ve tam bu alanda iken Hz. İbrahim'e (a.s) dönerek Arapçada anladın mı anlamına gelen "Arefte?" diye sormuştur. Bunun üzerine Hz. İbrahim (a.s) anladım anlamına gelen "areftü" diyerek yanıt vermiştir. Kaynaklara göre bu kelimeler günümüze kadar türeyerek Arafat kelimesine evrilmiş haldedir.
ARAFAT NEREDERE?
Arafat Mekke'nin 21 km. doğusunda, Tâif dağ yolu üzerinde ova görünüşünde düz bir alandır. Doğu, kuzey ve güneyindeki dağlar bu ovayı bir yay gibi kuşatmış, bunlardan Arafat'a bitişik olanlar Arafat'tan sayılmıştır. En uç noktaları arasında doğudan batıya 6,5 km., kuzeyden güneye de 11-12 km. uzunlukta olan bu sahanın tamamı 13,68 km2'dir ve kuzey kesiminde halk arasında Arafat dağı olarak bilinen ve eskiden İlâl veya Elâl diye adlandırılan granit taşlarından oluşmuş Cebelirahme bulunmaktadır. Aslında Arafat dağı bu değil, Arafat sahasını kuşatan dağdır.
ARAFAT DAĞI NERDE?
Müslümanlar açısından oldukça önemli olan bu dağın yeri de merak edilmektedir. Arafat Dağı, Mekke şehrinde bulunmaktadır. Mekke'nin 21 km doğu kısmında yer alan bu dağ 254 metre yüksekliğinde bir ova görünümüne sahiptir. Ayrıca Arafat meydanı 13 km2 kadardır.
ARAFAT DAĞININ ÖNEMİ NEDİR?
Arafat dağı Müslümanlar tarafından oldukça önemlidir. Bu dağ Müslümanlar tarafından oldukça önemli olaylara sahne olmuştur. Bilinen en önemli olaylar ise şu şekildedir;
- İlk olarak Arafat dağı Müslümanların başı Adem ile Havva'nın buluştuğu dağ olarak bilinmektedir. Adem ile Havva yer yüzünde yıllarca birbirini aradıktan sonra Arafat dağında kavuşmuşlardır.
- Bilindiği üzere Hac ziyareti İslam'ın 5 temel şartından biri olmaktadır. Hac ziyaretinin ibadetlerinden biri olan vakfe bu dağda yapılır. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen Müslümanlar bu dağda buluşurlar. Günahlarının affını hep bir ağızdan dua ederek isterler. Ayrıca bu ziyaretten sonra doğdukları gün gibi arınmış kabul edilirler.
- Ayrıca Hz. Muhammed (a.s.m) "Hac arafattır" Buyurmuştur. Hac ibadeti, Arafat dağı ziyaret edilmeden tamamlanamaz. Arınma yeri olarak Arafat dağı buyrulmuştur. Buradan Hareket ile Arafat dağının önemi ortaya çıkmaktadır.
- Ayrıca Kuran-ı Kerimde de Arafat dağının öneminden bahsedilmektedir. Bakara suresinin 198. ayetinde " Arafattan ayrılıp (seller gibi) akın edince Meş'ar-i Haramda Allahı zikredin" Buyrulmaktadır.
- Arafat dağında Allaha zikrederek Tüm günahlardan arınılacağına inanılmaktadır.
ARAFAT VAKFESİ NEDİR?
Arafat, Mekke'nin yaklaşık 25 km. güneydoğusunda Harem sınırları dışında bir bölgedir. Vakfe ise bir yerde bir süre durmak veya beklemek demektir. Arafat vakfesi önemli ve titizlik gerektiren bir rükündür. Çünkü süresi içinde Arafat'ta bulunamayanlar o sene hacca yetişememiş olurlar. Arafat vakfesi dışında vaktinde yapılamayan diğer menâsik ise, daha sonra kazâ edilerek veya fidye ödenerek telâfi edilebilir. Hz. Peygamber'in "Hac, Arafat'- tan ibarettir" (Tirmizî, "Tefsîr", 3; Ebû Dâvûd, "Menâsik", 57) sözü Arafat vakfesinin önemini belirtmesi yanında, ayrıca, bu vakfeyi kaçırmamak için titizlik gösterilmesi gerektiğini de anlatmaktadır.
ARAFAT VAKFESİ NASIL YAPILIR?
Vakfenin Geçerli Olmasının Şartları Vakfenin geçerli (sahih) olabilmesinin iki şartı vardır.1. Hac için ihramlı olmak, 2. Vakfeyi özel (belirli) yer ve zamanda yapmak. İhram konusu yukarıda anlatıldığı için burada sadece ikinci şart olan "vakfenin belirli yer ve zamanda yapılması" şartı açıklanacaktır.
ARAFAT VAKFESİ NEREDE YAPILIR?
Arafat bölgesinin Mekke tarafındaki sınırı, "Urene vadisi"dir. Urene vadisi dışında Arafat bölgesinin her yerinde vakfe yapılabilir. Bu vadi Arafat bölgesinden değildir. Burada bulunan "Nemîre Mescidi"nin kıble (kuzeybatı) tarafından bir kısmı da vakfe yerinin dışında kalmaktadır.
ARAFAT VAKFESİ NE ZAMAN YAPILIR?
Zilhiccenin 9. arefe günü zeval vaktinden yani güneşin tepe meridyeni üzerine geliş vaktinden bayramın ilk günü "fecr-i sâdık" denilen tan yerinin ağarmaya başladığı zamana kadar geçen süredir. Bu konuda mezhepler arasında görüş ayrılığı yoktur. Sadece Hanbelîler'e göre vaktin ilk anı, arefe günü fecr-i sâdık ile başlar. Vakfenin sahih olması için niyet, akıl ve ilim (Arafat'ta bulunduğunu ve vakfe yaptığını bilmek) şart olmadığından, belirtilen süre içinde ister şuurlu, ister şuursuz, ister uykuda, ister uyanık, ister abdestli, ister abdestsiz her ne halde olursa olsun, bir an Arafat sınırları içinde bulunan, hatta oradan geçen kimse vakfeyi yapmış olur.
Hanefîler'e göre arefe günü gündüz Arafat'ta bulunanların, mazeretsiz olarak güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılmamaları vâciptir. Mazeretsiz olarak ayrılan kimse, henüz güneş batmadan bu bölgeye tekrar dönerse, bir şey gerekmez; aksi halde ceza (dem) gerekir. Fakat gündüz Arafat'ta bulunmayıp güneş battıktan sonra gelenlere bir ceza gerekmez. Şâfiîler'e göre, güneş batmadan ayrılanlara da ceza gerekmez. Mâlikî mezhebinde ise, gecenin bir cüzünde Arafat'ta bulunmak vakfenin sıhhat şartıdır. Güneş batmadan Arafat'tan ayrılıp bir daha dönmeyen kişinin haccı bâtıl olur. Gündüzün çok az da olsa bir kısmında Arafat'ta bulunmak Mâlikîler'e göre vâciptir. Süresi içinde kısa da olsa bir müddet Arafat'ta bulunamayanlar hacca yetişememiş olurlar. Daha sonraki senelerde yeniden haccetmeleri gerekir.
ARAFAT VAKFESİNİN SÜNNETLERİ NELERDİR?
- Zilhiccenin 8. terviye gününü arefe gününe bağlayan geceyi Mina'da geçirip, arefe günü sabahı güneş doğduktan sonra Arafat'a hareket etmek.
- Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak ve mümkünse vakfe için gusletmek.
- Zeval vaktinden sonra öğle namazından önce Nemîre Mescidi'nde hutbe okunması.
- Öğle ve ikindi namazlarını cem'-i takdîm ile kılmak.
- Vakfe esnasında abdestli ve kıbleye yönelik bulunmak.
- Vakfeyi cem'-i takdîm ile kılınan namazdan sonra yapmak. Vakfe esnasında ayakta durmak oturmaktan, binek üzerinde bulunmakayakta durmaktan daha faziletlidir.
- Mümkün olduğu kadar vakfeyi Cebelirahme denilen tepenin yakınında yapmak.
- Oruçlu olmamak.
- Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, dua ve istiğfar gibi ibadetleri çokçayapmak. Kendisi, anne ve babası, çocukları ve bütün müslümanlar için duave istiğfarda bulunmak.